Angela Merkel'in eşine bakın meğer ilk kocasının...
Angele Merkel kimdir? 12 yıldır Almanya'nın liderliğin yapan Angela Merkel'i aslında pek de iyi tanımıyoruz. Angela Merkel'in hayatı, eşleri ve siyasi kariyeri ve bilinmeyenleri...
2005’ten bu yana Almanya başbakanı olan, dünyanın en çok tanınan isimlerinden Angela Merkel bu yüzyılın en dayanıklı ve güçlü liderlerinden biri. Avrupa’daki ekonomik kriz ve Rusya ile Avrupa arasındaki “iletim hattı” rolü, onun gücünü daha da artırdı. Birçokları için Merkel, tekinsiz ve değişen dünyada istikrarın sembolü -bir mihenk taşı-. İngiltere’siz bir Avrupa Birliği’nin geleceğini planlıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın kaotik yönetiminde, sessizce yeni küresel işbirliklerini pekiştiriyor. Takdir edenleri/hayranları onu Batı’nın demokratik değerlerinin son savunucusu olarak görüyor. Ancak ona saygı duyan çok kişi olsa da, Yunanistan borç krizi, mülteci politikası ve çevre konularındaki tavizsiz duruşu nedeniyle Merkel'i kötüleyenler ve karikatürize edenler de var. Tüm bunlara rağmen, Merkel hakkında çok az şey biliyoruz. O, kendi ülkesinde bile gizemli bir figür.
Almanya Başbakanı, özel yaşamının gizliliği konusunda kötü bir üne sahip. Ailesini, arkadaşlarını, hatta çalışanlarını titizlikle gözlerden uzak tutuyor. Eşi Joachim Sauer kamuoyu önüne çok az çıkıyor. Bilim insanı olan Sauer, ilk eşinin soyadını taşıyan Merkel’in ikinci eşi. Merkel’in eşi ve sırdaşları, onun çevresinde, büyüdüğü Uckermark bölgesinin sık ormanları gibi girilmesi imkânsız bir daire oluşturuyor. Merkel ve eşi, bazı haftasonlarını hâlâ o ormanlarda geçiriyor.
Merkel’i, politikalarını ve motivasyonunu anlamak için, bir zamanların komünist Doğu Almanya’sındaki pek de sıradan olmayan çocukluğuna bakmak gerekiyor. Templin’de çocukluğunu geçirdiği ev hâlâ ayakta; büyük, dingin, pastel renkli ancak arkasındaki ağaçlık araziyle gölgelenen bir ev. Eve, küçük kulübelerin ve bakımlı bahçelerin içinden geçen bir yoldan ulaşılıyor.
Evin sakinleri, Angela Kasner’in çocukluğunda da olduğu gibi öğrenme güçlüğü olan yetişkinler. Lüteriyen bir papaz olan babası, Angela doğduktan kısa bir süre sonra ailesini Hamburg’dan buraya taşımış. Hemen herkesin batıya göç ettiği bir dönemde, Kasner ailesi doğuya gidiyordu... Sınır henüz kapanmamıştı. Demir Perde 7 yıl sonra çekilecekti ama komünist Alman Demokratik Cumhuriyeti’ndeki rejim yine de baskıcıydı. Muhalif olarak görülenlerin pek fazla şansları yoktu. Hiçkimse Rahip Kasner’i hangi nedenin buraya götürdüğünden emin değil. Ama kararında iş imkânının etkili olduğu düşünülüyor. Bir din adamı olarak, birçok Doğu Almandan daha özgür bir yaşamı olacaktı.