Gelmiş geçmiş en başarılı Alman Hıristiyan Demokrat lider olarak gösterilen Şansölye Angela Merkel'in başarısının perde arkasını, Köln'de yaşayan gazeteci Ayça Tolum değerlendirdi.
Abone olAlmanya'da Eylül ayındaki genel seçimler öncesinde yapılan anketlerde, hükümet ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) sürekli oy kaybederken, Başbakan Angela Merkel'in muhafazakâr çizgideki Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) oyunu arttırmaya devam ediyor.
"Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz?" sorusuna istinaden açıklanan son kamuoyu araştırmasına göre, Başbakan Merkel'in partisine oy vermeye niyetli olanların oranı % 42'ye yükseldi.
Bu oran, Merkel'in 2005 yılında Başbakanlık koltuğuna oturmasından sonra, muhafazakârların ulaştığı en yüksek oran.
Alman sosyal demokratları ise Başbakan adayı Steinbrück'ün yaptığı çeşitli açıklamalarda ardı ardına devirdiği çamlardan dolayı kan kaybediyor.
Hali hazırda bu pazar seçim olsa oyunu sosyal demokrat SPD'ye vereceğini söyleyenlerin oranı sadece % 25.
Sosyal demokratların Başbakan adayı Steinbrück’ün son dört yıl içinde ağırlıklı olarak özel sektör için yaptığı sunumlar üzerinden, milletvekili maaşının yanı sıra toplam 1 milyon 250 bin euro ek kazanç sağlamış olması -ve bunda bir sorun görmemesi- Alman kamuoyunu fazlasıyla sarsmış durumda.
Steinbrück'ün geçen hafta, durduk yerde Başbakanlık maaşını az bulduğunu açıklaması ise gönlü zaten SDP'den yana olanları bile fena zorluyor.
Ne var ki, sosyal demokratların oyları beklendiği gibi Yeşiller partisine de kaymış değil. Sosyal demokratlarla enerji, ekonomi ve sosyal politikalarda birçok ortak yaklaşımı paylaşan Yeşiller de -en azından şimdilik- 'kaybedenler kulübünün' öteki üyesi konumunda.
Bir önceki ankette oy oranını % 17'ye çıkaran Birlik 90/Yeşiller, % 15'e gerilemiş durumda.
Nitekim, Almanya'da gerçekten bu Pazar seçim olsa, Yeşiller'den ve sosyal demokratlardan oluşacak bir koalisyon bile Başbakan Merkel'in CDU'sunun tek başına ulaştığı oy oranına erişemiyor.
Üstelik bütün bu hesap kitap, şimdi Başbakan Merkel'in koalisyon ortağı olan FDP'nin son açıklanan ankette olduğu gibi % 5 barajını aşamama ihtimalinin üstüne kurulu. Yani Merkel iktidarının Eylül ayındaki genel seçimlere giden yolda önü gayet açık.
Peki ama başbakan Merkel in başarısının sırrı ne?
2005 yılından beri Başbakanlık koltuğunda oturan Angela Merkel ne yaptı da, muhafazakâr politikaların sembolü, klasik bir 'erkekler partisini' böylesine kayıtsız şartsız arkasına alabildi?
Üstelik partisini, muhafazakârlığın sembolü sayılan askerlik mecburiyetinden, nükleer enerji üretiminden vazgeçirerek ve sosyal demokratları kıskandıracak kadar adil sosyal politikalar uygulayarak... Dahası, parti içinde kadınlara çeşitli bakanlıklar verip onları siyasi vitrinine çıkartarak...
Gelmiş geçmiş en başarlı Hıristiyan Demokrat
Sevenleri de sevmeyenleri de, Başbakan Merkel'in Hıristiyan Demokrat Parti'nin gelmiş geçmiş en başarılı politikacısı olduğunu teslim ediyor.
Siyasi gözlemcilere göre, Merkel'in hem düşmanları hem de dostları onu 'kadın politikaci' olması dolayısıyla uzun süre çok da ciddiye almadılar, hatta küçümsediler.
Oysa Merkel 'kadın politikacı' olduğunu dosta da düşmana da hiç hissettirmedi.
Alman kamuoyunun gözünde; öncelikle işine bakan, mesafeli, her türlü duygusallıktan uzak, rasyonel yaradılışlı, az ve öz konuşan bir politikacı oldu.
Kuşkusuz bunda meslekten fizikçi olmasının da rolü vardı.
'Fen Bilimciler problemler hakkında ileri geri konuşmaz, problemleri çözer' inancına uygun olarak, Merkel'in tavrı hep bu çerçevede değerlendirildi.
Hatta eleştirildiği zaman 'sade vatandaşın duygularına ve hayat algısına çok uzak olduğu' söylendi. Ama bu eleştiriler bile Merkel'in herkesçe kabul gören ve Almanya Başbakanı olarak aralıksız 7 yıldır devam eden siyasi başarısına gölge düşürmedi.
Aksine, Başbakan Merkel gerek karakter özellikleriyle, gerekse siyasi tavır ve uygulamalarıyla, Alman zihniyetine pek uygun 'ciddi ve nesnel' bir porte çiziyor.
Bunun Almanca'ya tercümesi ise 'güvenirlilik.'
Avrupa Birligi’nde hâlâ deprem şiddetinde devam eden ekonomik krize rağmen, üretim ve ihracatını rekor düzeyde tutmayı beceren, işsizlik oranlarını ise son 20 yılın en düşük seviyesine indiren Almanya'da, seçmenin politikacilarda en çok önemsediği özellik de zaten 'güvenirlilik.'
Gözlemcilere göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in başarısının sırrı buralarda yatıyor.