Anayasa Mahkamesi tarihinin en yoğun günlerini yaşıyor. Bugüne kadar 12 davanın görüldüğü Yüce Divan, son bir ay içinde bir eski başbakan ile 5 eski bakanı ağırladı.
Abone olAnayasa Mahkemesi, Yüce Divan davalarında tarihinin en yoğun gündemiyle karşı karşıya. Bugüne kadar toplam 12 davanın görüldüğü Yüce Divan'a son bir ay içinde bir eski başbakan ile 5 eski bakan sevk edildi. Bir anda dosyalar arasında boğulan Yüksek Mahkeme çözüm aramaya başladı. Başkan Mustafa Bumin yaşadıkları sıkıntıyı tek cümleyle özetledi: “Dosyaları koyacak yer bulamıyoruz.” Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin Zaman'a yaptığı açıklamada, zaten yoğun olan iş yükünün Yüce Divan davalarıyla daha da arttığına dikkat çekti. Mevcut binalarının bile yetersiz kaldığına işaret eden Bumin, sadece Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan hakkında kendilerine gönderilen klasör sayısının 220 olduğunu bildirdi. Bumin eski Başbakan Mesut Yılmaz ve diğer eski bakanlar hakkında da çok sayıda klasör geleceğini hatırlatarak, yer sorununu çözmek için formül aradıklarının altını çizdi. Her fırsatta gündem yoğunluğundan yakınan Anayasa Mahkemesi bina sıkıntısının yanı sıra eleman sıkıntısı da yaşıyor. Mahkeme, binlerce sayfayı bulan evrakların incelenmesi için uzman personele ihtiyaç duyuyor. Bunun diğer kurumlardan karşılanması amacıyla geçtiğimiz günlerde hükümet nezdinde girişimlerde bulunuldu. Eleman takviyesi konusunda yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu iktidara ileten Yüksek Mahkeme'nin talebine anında cevap verildi. Hükümet, uzman personel, hakim, savcı ve Sayıştay denetçilerinin geçici olarak Yüksek Mahkeme’de görevlendirilmelerini öngören düzenlemeyi Meclis tatile girmeden yasalaştırdı. Buna göre, kurumlarının oluru alınmak şartıyla hakim, savcı ve Sayıştay denetçileri, Anayasa Mahkemesi'nde geçici olarak görevlendirilecek. Yüksek Mahkeme'nin bu konudaki talepleri ilgili kurumlar tarafından 10 gün içinde sonuçlandırılmak zorunda. Maaş ve diğer sosyal haklarını kendi kurumlarından almaya devam edecek olan geçici görevlilere, Yüce Divan'da çalıştıkları süre boyunca ek ödenek verilecek. Ayrıca geçmişte olduğu gibi Maliye Teftiş Kurulu müfettişlerinin mali konularda uzman bilirkişi olarak görev alabilecekleri belirtiliyor. Mahkemenin iş yükünün artması nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin kendi personeline de Yüce Divan davaları bitene kadar fazla çalışma ücretleri iki kat olarak ödenecek. Yüce Divan sanıkları ve haklarındaki iddialar Mesut Yılmaz (Eski Başbakan) Güneş Taner (Devlet eski Bakanı) Türkbank ihalesinin yapımına ve fiyat oluşumuna fesat karıştırmak ve güdümlerinde bir medya düzeni kurmakla suçlanıyorlar. Ayrıca Türkbank ihalesi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan üçüncü şahıs konumundaki işadamı Kamuran Çörtük'e ihalede üstlendiği aracılık misyonunun karşılığı olarak Genç TV'yi bedelsiz olarak verdikleri iddia ediliyor. Yılmaz ve Taner, TCK’nın 205. maddesi uyarınca ihaleye fesat karıştırmak suçundan yargılanacak. Hüsamettin Özkan ve Recep Önal (Devlet eski bakanları) Halkbank yöneticilerini korumak ve sorumluların yargılanmalarını önlemek kastıyla, bilerek ve isteyerek; ilgili kuruluşların raporlarının gereğinin yapılmasını geciktirdikleri ileri sürülüyor. İki bakanın gerekli tedbirleri zamanında almadığı, yasaya aykırı uygulamalarda bulunarak bankanın zarara uğramasına sebep oldukları iddia ediliyor. İki eski bakan, Türk Ceza Kanunu’nun 240. maddesine göre ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan yargılanacak. Cumhur Ersümer (Enerji eski Bakanı) Bakanlığı dönemindeki enerji ihaleleri konusunda görevini suiistimal ettiği ve yetkilerini aşıp salahiyetlerini amaç dışı kullandığı ileri sürülüyor. Cumhur Ersümer’in, TCK'nın ‘ihaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, rekabet koşullarını engellemek ve görevi ihmal’ fiillerini düzenleyen maddelerinden cezalandırılması isteniyor. Zeki Çakan (Enerji eski Bakanı) Enerji ihaleleriyle ilgili olarak görevini suiistimal ettiği ve yetkilerini amaç dışı kullanarak kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı davrandığı öne sürülüyor. Devlet alım satımına fesat karıştırarak devletin zarar etmesine yol açmakla suçlanan Çakan'ın TCK'nın 205 ve 240. maddelerine göre yargılanması talep ediliyor. Yaşar Topçu (Bayındırlık eski Bakanı) Karadeniz Sahil Yolu İhalesi'nde müteahhit firmaların önceden anlaştıklarının bilinmesine rağmen, fiyatları ayarlayarak ve rekabete meydan vermeyerek devleti büyük zarara uğrattığı iddia ediliyor. TCK'nın 205. maddesi uyarınca ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçundan cezalandırılması isteniyor. Topçu hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu raporunu henüz tamamlamadı. Koray Aydın (Bayındırlık eski Bakanı) Bakanlığı sırasında yapılan ihalelerde usulsüzlüklerde bulunmak, bu ihalelerle ilgili yolsuzluk iddialarının tahkikini zamanında yaptırmayarak görevini kötüye kullanmakla suçlanıyor. Ayrıca mal varlığında haksız artış meydana getirdiği öne sürülüyor. Bu yüzden TCK'nın ‘ihaleye fesat karıştırmak ve görevi kötüye kullanmak’ suçları ile ‘Mal Bildrimi Kanunu'na aykırı davranmak’ suçlarından cezalandırılması isteniyor. Soruşturma Komisyonu Aydın'ın Yüce Divan'a sevkini kararlaştırdı, ancak rapor Genel Kurul'da henüz görüşülmedi. Haber: Murat Aydın Kaynak: www.zaman.com.tr