Kıbrıs'taki kritik Aralık seçimleri öncesi KKTC'nin 5 siyasi partisi, NTV'nin "Kıbrıs'ta son durum" programına katıldı. En ilginç konuşmayı Mustafa Akıncı yaptı.
Abone olNTV'de Mithat Bereket'in sunduğu "Kıbrıs'ta son durum" programına katılan KKTC siyasi partileri birine girdi. Partiler Annnan Planı konusunda farklı görüşler ileri sürdüler. Ancak programda en ilgi çeken nokta ise Barış ve Demokrasi Hareketi Partisi Genel Başkanı Mustafa Akıncı'nın sözleri oldu. Akıncı, Türkiye'yi KKTC üzerinde egemenlik kurmakla suçladı ve iradenin kendilerinde olmasını istedi. Bağımsızlık istediklerini söyleyen Akıncı, KKTC'de iftafiyenin bile askerin yönlendirdiğini söyledi. Akıncı'nın bu sözlerine DP Genel Başkanı Serdar Denktaş ve Başbakan Derviş Eroğlu tepki gösterdi. İşte Mustafa Akıncı'nın sözleri Mustafa Akıncı: Türkiye futbol maçı yapamıyor. Türkiye bile gerektiği tanımıyor. İradenin buradan çıkmasını istiyoruz. Ne 200 metrede öteden Rumlardan ne de 20 metre öteden Türkiye büyükelçiliği'nden yani Türkiye'den yönetilmek istemiyoruz. İtfaiye polis üzerinden askeriyeye bağlıdır. Merkez Bankası Başkanı mutlaka Ankara'dan atanır. Kıbrıslı Türk Albaylıktan öteye terfi edemiyor. Sivil Savunma Bakanı da Türkiye'den atanıyor. Kıbrıs Hava Yolları'nda yönetim kurulundaki 5 kişiden üçü Türkiye'den atanıyor. Bu yanlış bu düzeltilmeli. Egemenlik bu değil. Gerçek egemenlik Annan Planı ile olacaktır. Bunun düzeltilmesini istiyoruz. Kıbrık herşeyiyle Türkiye'den idare ediliyor. Egemenlik bu binada değil. Türkiye ile eşit ilişki kurmalıyız. Anna Planı çözümün anahtarı 1968'den beri görüşmeler yapıyor. Annan Planı'nı dengeli bir plan görüyoruz. Uzun tartışmalardan sonra ortaya çıkan bir sentez olarak görüyoruz. Türkiye'nin kaderi etkilenecek. Mayıs 2004'ten sonra. 25 üyeli olacak Avrupa. Denktaş'ın açıklamalarıyla Lahey'de Kıbrıs Türkünün referandum hakkı elinden alındı. Cidden çözüm istiyorsak. Temel prensiplerde anlaşılırsa müzakere edilebilir diyor BM Genel Sekreteri Koffi Annan. Biz buna sağlıyız. Biz buna uyalım. Karşı taraf mızıkçılık yaparsa dünya görsün. Biz bunu yapamadık. 1 Mayısa kadar elimizde yeterli zaman dilimi olduğunu düşünüyoruz. CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat: Annan planı için hemen imzalayın denmedi. Müzakere zemini olsun denildi. Annan Planı müzakerelerin temeli olabilir. Su planı görüşelim dedik. Yoksa daha kötüye gidebiliriz. Annan Planı'nda görüşeceğiz, müzakere edeceğiz. Referanduma sunulacaktır. Örneğin TBMM'nin onayı gerekecek. Onun sorumluları Kıbrıs Türkünün elini zayıflatan buradadır ve Saray'dadır. Derhal Türkiye ile istişare ederek bu planı görüşmeye açacağız. Mutlak 2004 önçce referanduma gitme hedefinde olmalıyız. Aksi halde veto hakkına sahip Rumlar Annan Planı bir işe yaramayacak. Başbakan Yrd. ve DP Genel Başkanı Denktaş: Özelilkle üç noktada itirazımız var. Egemenliğimiz yok. Türkiye'nin garantisi, Göçmen sorunu. 20 yıl sonra Türksüzleşecek Kıbrıs. Annan Planı Müzakere edilemez noktalarla dolu. MBP Genel Ertuğrul Hasipoğlu: Bu şekliyle kabul etmiyoruz. Planın başlıca hataları var. Önemli olan müzakere etmektir. Masadan kaçmamaktır. Dünyanın sonu olmaz 1 Mayıs'tan sonra. Türk tarafının hassas olduğu konular gözden kaçırıldı. Mal-mülk konusunda BM yanıltdı. Biz çözümden yanayız. Ama müzakerden yanayız. ÇAP Genel Başkanı Ali Erel: Annan Planı'nın iyileştirilmesi için masada olmamız lazım. KKTC federasyona daha iyi bir zemin oluşturması kurulmuştur yazıyor. Plan, müzakere zemini kabul edilsin. Denktaş çözüm istemedğıi için Annan Planı'nın müzakere etmedi. Başbakan Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğlu: Anlaşmanın karşısında değiliz. Biz Annan belgesinin görüşme zemini olamayacağını söyledik. Egemenliğin olmadığını, malk-mülk iadesi, Türkiye'nin garantisinu sulandıran konularında olduğu gibi. Müzakere edileceği çok zordur Annan Planı'nda. Muhalefet planı imzalamayanları hain ilan etti. 100 bin insan yerinden olacaktır. Göçmen yaratılacak. 28 yıl sonra. De Soto'ya göre dengeli plan. Ancak bu şekliyle müzakere edilemez. Bu insanlar. Enosis'i gerçekleştirecek bir belgedir. Kıbrıs'ta iki devlet var bu kabul edilmeli.