ANAP ve SHP'ye piyango vurdu. yeni kararla her iki partinin kasası dolacak. Yasemin Güneri'nin haberi.
Abone olANAP ve SHP'ye piyango vurdu. Ankara 1. İdare Mahkemesi, ANAP'ın
Hazine yardımı almanının önünü açan bir karara imza attı. Mahkemenin verdiği karar emsal sayılacağı için SHP'nin de Hazine yardımı almasının önü açıldı.
Mahkeme, ANAP ve SHP'nin Hazine yardımı almasını engelleyen yasanın yürütmesini durdurdu. Mahkeme, yasanın iptali yönünde karar verirse ANAP 8, SHP 2 Milyon YTL hazine yardımı alacak.
Ankara 1. İdare Mahkemesi, ANAP'ın yaptığı başvuruyu karara bağladı. ANAP, Maliye Bakanlığı aleyhine açtığı davada, "2820 sayılı Yasa'nın geçici 16. maddesi uyarınca devlet yardımının kendilerine ödenmemesi nedeniyle 2006 yılı devlet yardımının ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması"nı talep etmişti.
Maliye Bakanlığı, yaptığı savunmada ANAP'ın devlet yardımı almasına hak kazanan maddenin 7.05.2005 tarihinde yürürlükten kaldırıldığını belirterek davanın reddini istedi.
KARAR, OYBİRLİĞİYLE ALINDI
Mahkeme, ANAP'ı sevindirecek bir karara imza atarak, "Hukuka aykırı olan dava konusu işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinden, 2577 Sayılı kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına" oybirliğiyle karar verdi.
Siyasi Partiler Yasası'nın en az üç milletvekili bulunan partilere Hazine yardımı yapılmasını düzenleyen geçici 16. maddesi yürürlükten kaldırılmıştı. Üçten fazla milletvekili bulunan ANAP ve SHP bu nedenle 2006 yılında Hazine yardımı alamamıştı. Mahkeme, ANAP'a Hazine yardımı yapılmamasına dair yürütmeyi durdurma kararını verdikten sonra, dosyayı esastan görüşerek işlemin iptal edilip edilmeyeceği yönündeki nihai kararını da önümüzdeki günlerde verecek.
İŞTE O KARAR
Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin verdiği kararda, kazanılmış hakkın siyasi partinin elinden alınamayacağına dikkat çekilerek şöyle denildi:
"ANAP'ın seçimlere girme hakkını elde edecek şekilde teşkilatlanmasını tamamladığı ve 17.03.2005 tarihinde 3 milletvekili 7.05.2005 tarihinde yürürlükten kaldırılan 2820 sayılı yasanın geçici 16. maddesi yürürlükte iken Devlet yardımı için gerekli koşulları 1.4.2005 tarihi itibariyle taşıdığı ve 10 milletvekili bulunduğu, halen 22 milletvekiline sahip olduğu, 2005 yılında en az 3 milletvekiline sahip olduğu tarihten en az 10 milletvekiline sahip olduğu tarihe kadar, en az 10 milletvekiline sahip olduğu tarihten de geçici 16. maddenin yürürlükten kaldırıldığı tarihe kadar olan süre için Devlet yardımı yapıldığı, Devlet yardımının 2005 yılı için tam olarak ödenmemesi üzerine açılan davada Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddi kararınının Ankara Bölge İdare Mahkemesi kararıyla kaldırılarak yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu karar üzerine 2005 yılı Devlet yardımının ödendiği, 2006 yılı için Devlet yardımının ödenmesi isteminin dava konusu işlemle 2820 sayılı Yasanın geçici 16. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı nedeniyle reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mevcut TBMM üyelerinin görev döneminde 2820 sayılı Yasanın geçici 16. maddesi ile kazanılmış hak elde eden davacı siyasi partinin hukuksal durumuna sonradan yürürlüğe konulan yasanın uygulanma yeteneği bulunmadığından, davacı siyasi partinin 2820 sayılı Yasanın geçici 16. maddesi kapsamında verilen Devlet yardımına bu hükmün yürürlükte olduğu 1.04.2005 tarihinde hak kazandığı ve bu hakkın seçimlerin yenilenmesine veya beşinci yılda yapılacak milletvekili genel seçimlerine kadar devam edeceğinin, 2820 sayılı Yasanın geçici 16. maddesindeki koşulları sağladığı andan itibaren Devlet yardımının bu parti için kişisel alacak niteliğine
dönüştüğünün açık olması karşısında, Devlet yardımının bu hakkı kazanmış olması nedeniyle Anayasa'da belirtilen seçim dönemi bitene kadar her yıl mali takvimin yürürlüğe girmesini izleyen 10 gün içinde en az Devlet yardımı alan siyasi partiye ödenen miktar kadar hesaplanarak ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan ülkemizde siyasi partilerin mali imkanlarının tamamına yakın kısmını Devlet yardımının oluşturduğu dikkate alındığında dava konusu işlemin davacı siyasi parti bakımından giderilmesi güç zararlar oluşturacağı da açıktır."