BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Anamı alıp gidiyorum

Kampanyalar belirleyici oldu. CHP ve AK Parti çok farklı stratejiler izledi..

Abone ol

Hürriyet Yazarı Yalçın Bayer de sıkı bir AK Parti muhalifiydi. Böylesi bir sonucu o da beklemiyordu. Seçim kampanyasını masaya yatırdı. CHP'nin nasıl kaybettiğini, AK Parti'nin neden yükselişe geçtiğini ana hatlarıyla yazdı.

Bayer'in belki de en çarpıcı örneği bir okurun kendisine ilettiği mesajdı. Her iki seçmenden birinin oyunu alan AK Parti karşısında genç bir okur "Anamı alıp gidiyorum!" dedi. Yazar da bu ilginç söze "Niye? Gitme, bekle gör" cevabını verdi.

İşte Bayer'in tespitleriyle seçim kampanyası:

İş dünyası

Yer, Ortaköy’deki ünlü eğlence mekánlarından biri... Cuma akşamı masada borsacılık, tekstilcilik ve inşaatçılık yapan bir arkadaş grubu, eşleriyle birlikte ve onların yanlarında da geçmiş dönemin bir siyasetçisinin eşi var.

İstanbul’un ’creme de la creme’ tabakasından yani.

"AKP’nin şerefine..." diye şampanya patlatıyorlar. AKP’nin iktidara geleceğini iki akşam öncesinden kutluyorlar.
İş dünyası ekonomik gelişmelerden mutlu; istikrar ve güvenin sürmesini istiyorlardı.

Kömür ve gıda yardımları

- Geçen hafta... Eminönü’nde Büyükşehir’in 25 YTL’lik gıda kuponları dağıtılıyor.

Adıyamanlı yoksul bir aile; yedi kişi yaşıyorlar.

"AKP’ye oyunuzu verirseniz, bu yardımlar her ay devam edecek. Ancak, oy verip vermediğinizi oy kullandığınız sandık listelerinden kontrol edeceğiz, vermezseniz kupon yok" deniyor. Çünkü yardım verilenlerin kayıtları Büyükşehir’de bilgisayardan izleniyor. AKP’li belediyeler, istemeyen olsa dahi evlerin önüne kömür yığıyor. İlle de alacaksın!.. Sağlıkta, eğitimde AKP’nin sağladığı olanaklardan büyük kentlerin varoşlarında oturanlar da ’mutlu’...

"Bu yardımları alın ama oyunuzu bize verin" demenin hiçbir anlamı yok onlar için.

AKP, 1.5 yıl sonra yapılacak yerel seçimlerin hesabını şimdiden yapıyor. Valiler ve kaymakamların denetimindeki ’Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’, ’talep halinde’ ve ’gerektiği’nde ’fakir fukara’nın başta parasal olmak üzere her türlü gereksinimini karşılıyor. TOKİ’nin yaptığı 250 bin konuttan, ayda 200-250 YTL’ye daire alanlar "Allah razı olsun" diyor.

Müslüman başbakan

- AKSARAY’da Erdoğan ve Gül’ün konuşmalarını izliyoruz.

Beyaz sakallı bir hacı, AKP seçim otobüsü geçtiğinde, içtiği sigarayı avucunun içine alarak arkasına saklıyor. Sorduğumuzda, yaşları benden küçük olsa da "Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız geçiyor, biz onlara saygılıyız" diyor. Bir patates üreticisi, durumlarının kötü olduğunu belirtirken, "Size bir vaat var mı?" dediğimizde yanıtı hayli ilginç oluyor:

"Evet bize bir şey yok... Ama o Müslüman Başbakan..."

CHP'yi kim kandırdı?

Dün, listeye konulmayan CHP’li (eski) bir milletvekiliyle konuşurken şu tespiti yapıyor:

"Seçim kampanyasında AKP’lilere sırt çeviren, ağlama duvarına dönen çiftçi, üretici, bütün hoşnutsuzluğunu bize anlattılar, gıdaklayıp gıdaklayıp sonra da yumurtalarını AKP’nin folluğuna bıraktılar. AKP’yi kötüleyerek bizi kandırdılar; siftah yapamayan esnaf da öyle..."

CHP için un, yağ, şeker vardı ama AKP’nin ağırlıklı kampanyası karşısında helvayı kotaramadı