BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Anadol, Erdoğan'ı küstahlıkla suçladı

Başbakan Erdoğan'ın CHP hakkındaki sözleri CHP'lilerin çok sert tepkilerine neden oldu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Erdoğan'ı 'küstahlık'la suçladı.

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, CHP'nin, Cumhuriyeti kuran, Türkiye'ye çok partili sistemi getiren, mazisi şeref ve onurla dolu bir parti olduğunu belirterek, ''Bu şerefli ve onurlu maziye dil uzatma küstahlığında bulunan sayın Recep Tayyip Erdoğan, bunun altında kalır'' dedi. Anadol, TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, son günlerde Başbakan Erdoğan tarafından CHP'ye yönelik ''faullü yaklaşımlar'' sergilendiğini ileri sürdü. ''Erdoğan'ın, 'CHP'nin geçmişi kirli' suçlamasına gerekli yanıtların verildiğini ancak, Başbakan'ın bu temelsiz iddialarını sürdürdüğünü'' ifade eden Anadol, şunları söyledi: ''Sayın Başbakan ve arkadaşları için zimmet, kalpazanlık, sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, görevi ihmal etmek gibi suçlar içeren kendi imzasını taşıyan Başbakanlık tezkereleri önümüzde dururken, CHP'nin geçmişine ilişkin yakışık olmayan, hakarete varan sözler söylemek cesaretini Başbakan nereden alıyor. Cumhuriyeti kuran, ülkeye çok partili sistemi getiren şerefli ve onurlu bir maziye dil uzatma küstahlığında bulunan sayın Recep Tayyip Erdoğan, bunun altında kalır. Çok dil uzatanlar oldu, altında kaldılar.'' AK Parti'nin kurulma aşamasında, adının, ''kompleksli bir yaklaşımla 'AK' olmasına karar verildiği'' iddiasında bulunan Anadol, ''Çünkü kadroları şaibeli idi. Hepsinin arkasında birçok dava vardı. Onların geçmişleri değil, mevcut halleri kapkaraydı'' dedi. 2002 yılında yapılan seçimlerde AK Parti milletvekillerinin büyük bölümünün, ''ellerinde mazbata ve kuyruklarında mahkeme dosyaları'' ile Meclis'e geldiğini ileri süren Anadol, şunları kaydetti: ''Recep Tayyip Erdoğan'ın, davalar dışında peşindeki diğer gölge ise vatandaşa dokunulmazlıklarla ilgili verdiği sözdür. Aradan 2 yıl geçti ve bu söz yerine getirilmedi, demek ki vatandaşa yalan söylediler. Yuvacık Barajı ile ilgili yargılanmak üzere dokunulmazlığının kaldırılmasını TBMM'de ilk isteyen kişi, Kocaeli Milletvekili Sefa Sirmen'dir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Anayasa'nın 36. maddesi insanların adil yargılanma haklarını içerir. Başbakan, yasama üzerinde kurduğu baskının ardından şimdi de yargı üzerine tahkim kurmaya çalışmaktadır. Eğer Yuvacık Barajı CHP'nin geçmişinde bir leke ise buna yargı karar verir, Recep Tayyip Erdoğan değil. Sayın Başbakan hem Anayasa suçu işliyor hem de siyasi etik kurallarını çiğniyor. Başbakanın CHP'ye dil uzatması haddi de değildir, hakkı da değildir. Tehlikeli alanlarda dolaşmasınlar. 'Dinimize küfreden Müslüman olsa' diye bir söz vardır. Onlar önce, o arkalarındaki dosyalara baksınlar.'' Anadol, KKTC'deki seçimlere ilişkin soru üzerine, ''KKTC halkının iradesine saygı duyuyoruz. Bu seçimler, KKTC'de demokrasinin ulaştığı noktayı tüm dünyaya göstermiştir. Başta ABD ve KKTC'yi görmeyen dostlarımız olmak üzere, KKTC'yi bu izolasyondan kurtarmalıdır'' diye konuştu. Kemal Anadol, ABD sözcülerinin, ABD-Türkiye ilişkileri ile ilgili mesajlarını değerlendirmesini isteyen gazeteciye ise şöyle yanıt verdi: ''Bu tür mesajlarla ilgili olarak biz basından değil, doğrudan Başbakan'dan bilgi almalıyız. Sayın Başbakan, bu konularla ilgili olarak CHP Genel Başkanı'na bilgi vermelidir. Şu ana kadar bu tür bilgi verilmedi. Ancak şunu görüyoruz ki ABD Dışişleri Bakanı'nın Türkiye ziyareti sonrasında, gerek Başbakan gerekse bizim Dışişleri Bakanımızın, ABD ve Kuzey Irak ile ilgili onları rahatsız edecek demeçleri kesilmiştir. Bunu, anlamlı buluyoruz.''