Zuma'dan Erdoğan'a ilginç benzetme
Abone olGüney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkan Yardımcısı Jacop Zuma, Başbakan Erdoğan'ı kendisine çok yakın gördüğünü bilertirek ilginç bir benzetme yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, nükleer enerji konusunda barışçıl amaçlarla atılacak adımlara hazır olduğunu belirterek, ''Barışı tehdit edecek bir çalışmanın içerisinde asla olmayız'' dedi. Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Devlet Başkan Yardımcısı Jacop Zuma ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantı öncesinde iki ülke arasında ekonomik ve ticaret işbirliği ve gümrükler konusunda anlaşmalar imzalandı. Jacop Zuma, ''dostum'' diye hitap ettiği Başbakan Erdoğan'ı ülkesinde görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Görüşmede, iki ülke ilişkilerinin yanı sıra global meselelerin de gündeme geldiğini kaydeden Zuma, iki ülkenin pek çok konuya yaklaşımının benzer olduğunu belirtti. Erdoğan'ın ziyareti ile ilişkilerin daha büyük bir ivme kazanacağını kaydeden Zuma, ''İki ülke arasında taze bir meltem havası esiyor'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan da toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye açısından Afrika'nın dış politika itibariyle çok boyutlu bir anlayışa sahip olan önemli bir kıta olduğunu belirtti. Erdoğan, 1998 yılında başlatılan Afrika'ya yönelik yayılma çalışmalarında bugüne kadar istenilen heyecanın olmadığını ama 2005 yılı Afrika yılı ilan edilerek, bu ivmenin kazandırılması arzusunda olduklarına işaret etti. Afrika ziyaretine bakanlar, milletvekilleri ve işadamlarıyla çıktıklarını belirten Erdoğan, ''Gerek bakanlarımızın karşılıklı görüşmeleri, gerek işadamlarımızın müşterek çalışmalarıyla bu ziyaret bir farklılık ortaya koyacaktır'' dedi. Gerek başbaşa görüşmelerde, gerekse heyetlerarası çalışmalarda siyasi, ekonomik ve ticari tüm ilişkilerin nasıl çok daha ileri hale getirilebileceğinin müzakeresinin yapıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Siyasi noktada kıtalarımız arasındaki gelişmeleri olumlu istikamette etkileyebilecek inisiyatifler alabilir miyiz, bunu müzakere ettik. Özellikle sevgili dostumuzun Nepat (Afrika'nın gelişmesine yönelik ekonomik program) konusundaki gayretini çok iyi biliyoruz. Bizim de Afrika'daki çalışmalarını başlatmış olan TİKA ile bunu destekleyebileceğimizi ifade ettik. Burada müşterek bir çalışmanın içerisine girebiliriz. Bunun yanında özellikle 'Bağlantısızlar' çalışmasında Türkiye olarak bizler de destek istiyoruz. Türkiye'nin gözlemci üye olarak yapılacak çalışmalara katılabilmesi mümkündür.'' Kıbrıs'la ilgili gelişmeler konusunda, Kuzey Kıbrıs-Güney Kıbrıs noktasıyla ilgili görüşmeler de yaptıklarını belirten Erdoğan, BM zemininde bunun çözümünden yana olduklarını kendilerine de ifade ettiklerini kaydetti. EKONOMİK İLİŞKİLER Başbakan Erdoğan, ekonomik konularda bakanların sabah erken saatlerden itibaren önemli çalışmaları olduğunu belirterek, özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Ulaştırma bakanlarının çalışmalarının önemine dikkati çekti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Burada müşterek çalışmalar içerisine girebiliriz. Bunları değerlendirme imkanımız oldu. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizde aramızdaki dış ticaret hacmine baktığımız zaman bu şu anda 1.2 milyar dolar civarında. Bu, Türkiye'nin aleyhine bir tablo ortaya koyuyor. Ben bu açığı kapatma noktasında, sevgili dostumuzun farklı bir gayret içerisine gireceğine inanıyorum. Tabii toplam hacmi daha da büyütmemiz lazım. Artık dünyada uzak diye bir şey yok. Artık dünya birbiriyle iç içe. Gayet birbirine yakınlaşmış durumda. Dolayısıyla bu dış ticaret hacmimizi de rahatlıkla büyütebiliriz.'' Güney Afrika'nın uluslararası bir spor organizasyonuna ev sahipliği yapacağını da belirten Erdoğan, bunun altyapı hazırlık çalışmalarına Türkiye'nin katkıda bulunabileceğini kaydetti. Erdoğan, ''Bu alanla ilgili olarak bilgiye, teknolojiye sahibiz. Kültürel ve eğitim alanında müşterek çalışmalarımızı da geliştirmemiz mümkün'' dedi. Erdoğan, Zuma'nın göstermiş olduğu ilgiye teşekkür ederek, Zuma'yı Türkiye'ye davet etti. NÜKLEER ENERJİ ÜRETİMİ Başbakan Erdoğan, Güney Afrikalı bir gazetecinin, ''Sayın Güney Afrika Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın Türkiye'yi ziyaretinde barışçıl nükleer enerji konusunda birlikte çalışma konusunda hemfikir olunduğuna dair duyum almıştık. Bu konuda bir gelişme söz konusu mu?'' sorusu üzerine, şunları söyledi: ''Barışçıl amaçlarla atılacak adımlarda biz hazır olduğumuzu söyledik. Ama barışı tehdit edecek bir çalışmanın içerisinde asla olmayız. Dünyada gerek teknoloji, gerek sanayi bir rekabet içerisinde. Bu konuda da en önemli maliyet girdilerini enerji teşkil ediyor. Enerjiyi en ucuza mal eden bu rekabet piyasasında hakim güç haline geliyor. Değişik alanlarda da enerjiden insan oğlunun istifade etmesine bizler çok önem atfediyoruz. Bunu şuna benzetirim: Bıçağı katilin eline verirseniz insanı yok edersiniz, ama bıçak neşter olup doktorun eline geçerse o zaman da hayat kurtarır. Biz ikincisini tercih ediyoruz.'' Zuma, aynı soruyu yanıtlarken, Başbakan Erdoğan'ın enerjiyle ilgili yaklaşımlarına aynen katıldığını belirterek, ''Bakan ve bakan vekili bu konuyu detaylı görüştüler. Bu konuda çalışma grupları kurarak daha detaylı görüşmeyi sürdürecekler. Birbirlerine belli bir mühlet tanıyacaklar ve zaman içerisinde bize tekrar dönecekler'' diye konuştu. Altın ve diğer madenlerle ilgili bir soruyu yanıtlarken de Zuma, bu konunun görüşmelerde gündeme geldiğini, bakan vekili ve bakanın yaptığı toplantıda da detaylı bir şekilde ele alındığını belirtti. Zuma, bu konuda çalışma grupları kurulacağını ve sonuçları hakkında enerji konusunda olduğu gibi bilgilendirileceklerini yineledi. Zuma, ''Bu konuda eyleme geçilmiş durumda, somut bir gelişme var'' dedi. KIBRIS Zuma, ''Kıbrıs konusunda Güney Afrika Cumhuriyeti'nden BM nezdinde ve uluslararası alanda somut adım görebilecek miyiz?'' sorusunu, şöyle yanıtladı: ''Kıbrıs konusunda Başbakan bana detaylı bir brifing verdi. Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye'nin bu konuda yaptıklarını detaylı bir şekilde anlattı. Barış ve kesin çözüm bulma konusundaki kararlığını bizzat dinlemiş oldum. Bu konuda bize Yunanistan'dan da gelen bir takım bilgiler var. Onlar da barıştan ve bir an evvel çözümden yana olduklarını belirtmişlerdi. Referandumun sonucunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Ambargoların, izolasyonun devam ettiğini biliyoruz. Biz kesin bir çözümün BM planı çerçevesinde olmasından yanayız. Bu konuda Güney Afrika olarak BM çerçevesinde yapılacak bütün çözüm önerilerine her türlü katkıyı vermeye çalışacağız. Bu konudaki çalışmalara da katkımız sürecektir.'' Başbakan Erdoğan, Afrikalı bir gazetecinin, ''Bağlantısızlar Toplantısı'nda gözlemci olma isteğinizi biraz açar mısınız?'' sorusunu yanıtlarken, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, bağlantısızlar hareketi içinde önemli bir rolü olduğunu belirtti. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, demokrasinin gelişmesi açısından farklı bir anlayışı ortaya koyduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye'nin de uluslararası kuruluşlarda, demokrasi ve katılımcılık anlayışı noktasında katkılar sağlayabileceğini ve mevcut tecrübelerden de faydalanabileceğini ifade etti. HAPİSHANE KUŞLARI Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan gibi Zuma'nın da fikir ve düşünce suçundan hapis yattığını anımsatarak, ''Fikir ve düşünce özgürlüğü gibi konular gündeme geldi mi?'' sorusu üzerine Erdoğan, Zuma'yı işaret ederek, ''Onunki biraz daha ağır ama'' dedi. Zuma da görüşmede bu konunun gündeme geldiğini ancak gündem maddesi olmadığını söyledi. ''İkimiz de tabir caizse şakalaşıyoruz, ikimiz de hapishane kuşu olarak şakalaşıyoruz'' diyen Zuma, şöyle devam etti: ''Kendisi bana, benim içeride geçirdiğim acıların daha uzun sürdüğünü söyledi ama ben inanıyorum ki içeride fikirlerimizden dolayı yattığımız en kısa süre bile çok uzundur. Özellikle demokratik olduğunuzdan ve dünyayı daha iyi bir yere götürme arzunuzdan dolayı hapse atılmışsanız, o insana ağır geliyor. Bu tecrübelerimizden dolayı sürecek katkılarımızın devam edeceğini biliyoruz. Eklemem gerekir ki karşınızdaki muhatabınızın sizin gibi düşüncelerinin arkasında durduğu için hapis yattığını bilmek onun da fikirlerinin arkasında duracağını bilmek anlamına geliyor ve onunla doğal bir bağlantı kurmanızı sağlıyor, bir güven ilişkisi oluşturuyor. Düşünce ve yaklaşımlarınızın aynı olduğunu hissediyorsunuz. Böyle bir kişi ile karşılaştığınızda fikirlerinin arkasında duracak mı diye düşünme ihtiyacınız yok. Zaten kendini ifade etmiş bir kişi ile karşılaşmış oluyorsunuz. Onun için demokratikleşme konusunda söyleyeceklerinin arkasında durduğunu biliyorsunuz.'' Başbakan Erdoğan da Zuma'nın ifade ettiklerine katıldığını belirterek, ''Bunlar yaşamın, hayatın anlamlı cilveleridir'' dedi.