Zühalin kalbi hızlı atıyor

Abone ol

Sesiyle de insanları dinlendirmeyi başaran Zuhal Olcay’ın şu sıralar kalbi yeni bir aşkla atıyor.

Sevgili Zuhal Olcay ile Etiler'de buluştuk. Ben Zuhal'i çok neşeli ve canlı gördüm. Açıkçası biraz üzgün olacağını zannediyordum malûm sebepten (17 senelik hayat arkadaşı geçtiğimiz günlerde evlendi). Merak ettiğim konuyu açmamaya özen göstererek "Ben artık bu konuda (Haluk Bilginer ve Aşkın Nur Yengi evliliği) konuşmayacağım" dedi. Ardından "Şu anda kalbim dolu, her an sürpriz bir evlilik yapabilirim" diyerek dolu dolu bir söyleşiye başladık...

Zuhal Olcay"a göre:

Para: ÖZGÜRLÜK, olmazsa olmaz. Şöhret: Zor, emek ister, sevgi ister. Erkek: GÜZEL, yakışır, anlamlı. Hayvan: Vazgeçilmez, evlât gibi, sevgi dolu, sessiz.

"Beni büyüler yıkamaz"

- Batıl inançlarınız var mı? Büyüye inanır mısınız?

Nazara çok inanırım. Bilimsel olarak açıklanır mı bilmiyorum ama müthiş nazara gelirim. Büyüleri ise o kadar çok konuşan insan var ki, herhalde doğrudur diye düşünmeye başladım. Çünkü bir ara ben çok kötü hastalandım. Bana büyü yapan ya da yapmaya çalışanlar bu konuda pek de başarılı olamadı. Çünkü beni bu şekilde kimse yenemez. Ben bir büyüyle yıkılmam.

- Kalbini çalan kim ve ne zaman evleniyorsun? Bu bize sürpriz oldu.

Kalbim kesinlikle dolu, burada isim vermek istemiyorum. Kafama esmeyen hiçbir şeyi yapmadım. Bu yüzden kafam bozulursa her an, her şey olabilir. Son günlerde ciddi ciddi düşünüyorum evliliği. Bunu da açıklamaya karar verirsem ilk sana söyleyeceğim yemin ederim. Ben sağlıklı ve güzel bir kadınım. Hayatımın akışını her an değiştirebilirim. Bugüne kadar hiç kesin konuşmadım, tabii Allah yazdıysa olacak.

- Zuhal Olcay'ın farklı bir çizgisi var. Bu çizgiyi nasıl koruyorsun?

Konservatuvarın tiyatro bölümünden mezunum. Eğitimliyim ve de oyunculukta bir akademik kariyerim var. Bana bu soru çok soruluyor. Çünkü, inandığım, bildiğim ve bana beni iyi hissettiren yolda gidiyorum. Bu da kesinlikle okuldan aldığım eğitim.

- Projeleriniz var mı?

Şimdi yeni tiyatro bitti. Bu sezon 56 oyun oynadım. Konserlerim başlıyor. Biri Harbiye Açıkhava'da. Yaz konserlerim var, yaklaşık 15 tane ağustos sonuna kadar. Ondan sonra da ekim gibi yine tiyatro başlıyor. Turnelerim olacak, yurtdışında da devam edecek bu zincir. Yine kabare tarzında bir şey yapacağım. TV ile ilgili birtakım teklifler var, düşünüyorum. Çok zamanınızı alan bir kurum ve çabuk tüketiliyor. Haftanın 5 gününü diziye ayırmak gerekiyor. Bu yüzden şimdilik sinema ve TV yok. Çünkü yaptığım tiyatro ve müziğe zararı dokunuyor. İstediğim projeler de yok açıkçası.

- Yeni sanatçılar için ne düşünüyorsunuz?

Çağımız bilgisayar çağı. Bu iletişim çağında yeni yüzlerin kendini göstermesi (ünlü olması) çok kolaylaştı. İnsanlar başarıyı, ünle tarif etmeye başladılar. Oysa ki başarı, yaptığın işe gerçekten emek vermek, çalışmak, çabalamak yani çok uzun insancıl bir yol ve sancılı bir yoldan geçmek gerekiyor. Ama şimdi insanlar, bir TV'ye çık, iki şarkı, bir oyun, bir dizi ile ünü yakalıyor. Kendilerini başarılı zannediyorlar. Başarı sandıkları şey aslında sanal bir şey ve yanılgı. Bu yanılgıya düşenler, bir süre sonra ister istemez fark ediyorlar. Şöhret olmak kolay değil. Şöhreti besler ve büyütürsen kazanırsın. Yoksa bir süre sonra hüsran dolu sonuçlar çıkıyor ortaya.

"Estetikten asla kaçmam"

- Bir gününüz nasıl geçiyor?

Eğer çalışıyorsam ve koşturuyorsam yoğun oluyorum. Sabah kalkarım, güzel bir kahvaltı ederken gazetelerimi okurum. Sonra kendimi sokağa atarım. Sabahın saatlerinde 10.00-11.00 gibi provalarım başlıyor, akşam saatlerine kadar devam ediyorum. Biraz bir şeyler yiyip, okuyup yatıyorum. Ama eğer performans zamanıysa, oyunlarım varsa, gündüz daha bir geç saatte uyanıp mutlaka yürüyüşe gidiyorum. O vazgeçemediğim bir alışkanlığım ve iyi ki de var. Bu benim tek yaptığım spor çünkü. Ardından iş görüşmelerim varsa onlarla konuşurum. Uzun süre tiyatro yapıyordum ve çalıştığım için açıkçası boş zamanda ne yapılır unuttum.

- Bir kadın olarak özel bir bakım kürünüz var mı? Cildiniz ve siz bugün parlıyorsunuz bu biraz da aşk galiba!!!

Her kadın gibi mutlaka ben de aylık bakımlarımı yaparım. Zaman zaman minik vitamin iğneleri yaptırıyorum. Gerek görürsem asla estetikten kaçınmam. Şu ana kadar gerek duymadım. Ama gerekirse yaptıracağım. Şunu çok netlikle söyleyeyim, gerçekten spor yapmak bana olağanüstü iyi geliyor. Bir de iyi beslenmeye çalışıyorum. Çünkü iyi beslendiğin zaman aradaki farkı hemen görüyorsun.

"Duygularımı ben yönetirim"

- Çok duygusal mısınız? (Çünkü biz söyleşirken gözleri dolu doluydu)

Ben aslan burcuyum. Ama bunun burcumla ilgisi yok. Korkunç duygusalım ve duygu yüklü bir insanım. İnsan Hakları'na üyeyim, hayvanları severim, kollarım. Benim evimde 2 tane evlâdım var. Biri erkek köpeğim adı "Köpük", diğeri kedi o da kız, adı "Sütlaç." Köpeğim oldukça yaşlı, geçende ameliyat oldu ve 3 dakika kalbi durdu. Ölecek sandık, aman Allah'ım ben ne yapardım bilemiyorum (derken yine ağladı). Sunî teneffüsle köpeğimi geri getirdiler. Hepimiz duygulardan oluşuyoruz. Ben bazen duygularımın beni yönetmesine izin veriyorum, bazen de bilhassa izin vermiyorum. Akılcı ve mantıklı olduğum zaman da oluyor. Sanatla uğraşan biri olarak duygulardan tamamen arınmak mümkün değil. Dikkat edin aşık olan, ya da çok seven ya da ayrılan sanatçılar ortaya çok daha güzel işler çıkarır.

"Oyuncuların hepsi aç gözlüdür"

- Müzik mi, sinema mı, tiyatro mu?

Ben şarkı söylemeyi çok seviyorum. Uzun süredir Bülent Ortaçgil"le çalışıyorum. Kendisini ve müziğini çok seviyorum. Müzikte bana destek olan arkadaşlarım olduğu sürece devam etmeyi umuyorum. Ama oyunculuk benim ilk göz ağrım. Ondan vazgeçmem mümkün değil.

- En sevdiğiniz filminiz ve niçin?

Hepsini çok severek oynadım. Ama bir TV filmim vardı 'Parmak Damgası'. Onunla ilk kez ünlendim. İkincisi yine bir TV filmim, 'Gecenin Öteki Yüzü' 1987'lerde çekildi. Oradaki rolümü çok seviyorum. Çünkü hikâye şahane bir hikâye idi. Hayatımın o dönemi benim için çok değerli ve çok özel bir dönemdir. Yönetmeni de çok sevdiğim yakın dostum Okan Uysaler"di. Onu rahmetle anıyorum. Kariyerimde çok parlak ve hızlı bir yükselişe geçtiğim yıllardır.

- Oynamak istediğiniz ama oynayamadığınız bir rol var mı?

Bünyemin kaldırdığı her şeyi oynadım. Oyuncular biliyorsunuz aç gözlüdür, hiç doymazlar. Her türlü rolü oynamak istiyorum. Şimdi beni çıldırtacak bir senaryo bulsam da hemen oynasam. İstediğim her rolü oynadım, çok şükür daha da oynayacağım.

- Sanata nereye kadar devam etmeyi düşünüyorsunuz?

Ben sanatçıyım, oyuncuyum ve müzisyenim. Allah izin verirse ölene kadar bu yola baş koydum. Yani ölene kadar sanata devam. İyi ki söyleştik. Ben çok memnun oldum. Teşekkürler BUGÜN Gazetesi ve Saadet

Söyleşi: Saadet Gürses
Haber: www.bugun.com.tr

Günün Önemli Haberleri