Zorba ailesi ikinci kez yıkıldı
Abone ol2007 yılında trafik kazasında Abdurrahman Zorba, için savcılığın verdiği karar aileyi perişan etti
İstanbul'da Metris Cezaevi'nde rahatsızlanarak kaldırıldığı
hastanede ölen bir kişinin cenazesinin otopsi yapılmadan
defnedildiği belirlenince, ceset mezardan çıkarılarak otopsi
yapıldı.
Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da özel bir şirkette şoför olarak
çalışan Abdurrahman Zorba (33), 2007 yılı ekim ayında yaptığı
trafik kazasında, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu 2 kişinin
ölümüne sebebiyet vermek suçundan tutuklanarak, Metris Cezaevi'ne
konuldu.
Abdurrahman Zorba, 20 Ekim 2009 tarihinde rahatsızlanarak,
Zeytinburnu Yedikule Göğüs Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu
kötüleşen Zorba, 14 Kasım tarihinde öldü.
Ölen kişinin yakınları, cenazeyi İstanbul'dan Erzurum'un Horasan
ilçesine bağlı Hacıhalil köyüne getirdi. Abdurrahman Zorba'nın
cenazesi, 15 Kasım'da köy mezarlığında toprağa verildi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan 17 Kasım'da gelen yazı
doğrultusunda, Zorba'nın hastanede otopsisinin yapılmaması
nedeniyle, cenazenin mezardan çıkarılması istendi.
Cenaze, Horasan Cumhuriyet Savcılığı yetkililerin gözetiminde
mezardan çıkartılarak, otopsi için Erzurum'daki Atatürk
Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi'ne
gönderildi.
Zorba'nın cenazesi yapılan otopsinin ardından yeniden ailesine
teslim edilerek, Hacıhalil köyü mezarlığında ikinci kez
defnedildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, Zorba'dan alınan
numunelerin tetkik için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini
ve buradan gelen sonuç doğrultusunda Zorba'nın ölüm sebebinin belli
olacağını bildirdi.
AİLENİN ÜZÜNTÜSÜ
Bu arada, Abdurrahman Zorba'nın Horasan'da yaşayan kardeşi Seyithan
Zorba, ağabeyiyle son olarak ölümünden 2 gün önce telefonda
konuştuklarını belirterek, ölüm sebebiyle ilgili kendilerine bilgi
verilmediğini ileri sürdü.
''Cenazenin mezardan çıkarılmasıyla ikinci acıyı yaşadık. Bu konuda
ihmali olan varsa, adalet önünde hesap vermesini istiyoruz'' diyen
Zorba, şunları kaydetti:
''Ağabeyimin neden öldüğünü bilmiyoruz. Hastane yetkilileri hiçbir
şekilde bize bir şey söylemedi. Definden 2 gün sonra Savcılık
kararıyla, ağabeyimi mezardan çıkarmak zorunda kaldık. Gerekirse bu
konuda suç duyurusunda bulunmayı düşünüyoruz. Ağabeyim geride 3
yetim bıraktı. Maddi durumumuz da kötü. Ağabeyimin ceza evinde
bulunduğu süre içerisinde, ailesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı yardımlarıyla geçinmeye çalışıyordu. Ne yapacağız
bilemiyoruz.''