Zoraki bağışa Maliye freni
Abone olŞikayetler içinde bulunan vakıf ve derneklere zorunlu bağışlar üzerindeki çalışmalar sürüyor.
Hükümetin Acil Eylem Planı’nda da yeralan vakıf ve dernek
gelirleriyle ilgili çalışmaları sona erme noktasına geldi. Öte
yandan buna ilişkin toplantılarda, vakıf ve dernekleri kapatmanın
Anayasaya aykırı olacağı belirtildi ve bunun yerine gelir ve
giderlerine sınırlama getirilmesi önerisinde bulunuldu. Bu
doğrultuda hazırlanacak yasa tasarısı ile günlük hayatımızın hemen
her alanında vatandaştan para toplayan vakıf ve derneklerin bu tür
faaliyetlerde bulunması yasaklanacak. Aynı şekilde bu kuruluşların
harcamalarına da sınırlama getirilecek. Yurdun dört bir yanı
şikayetçi Maliye Bakanlığı’na yurdun dört bir yanından hemen her
konudaki şikayetlerin yeraldığı yüzlerce mektup geliyor. Aynı
şekilde çeşitli konulara ilişkin çok sayıda şikayet başvurusu
yapılıyor. Bu başvurularda sağlıktan eğitime, ödenen vergilerden
devlet imkanlarıyla elde edilen özel gelirlere kadar pek çok alanda
yaşanan adaletsizlikler ve eşitsizlikler örnekleriyle yeralıyor.
Aynı şekilde devletin tespitlerinde kişi ve kuruluşların devleti
nasıl soymak istediği ortaya konuyor. Sonuçta vatandaş da, devlette
soyulduğundan yakınıyor. Bakanlığa yapılan şikayetlerden bazıları:
Bağış yapmadan arabamı alamadım Trafik arabamı çekti. Gittim cezamı
ödedim. Çekici parası olarak da 18 milyon lira ödemem gerektiğini
belirttiler. Onu da verdim, karşılığında fatura ya da fiş istedim.
Ancak (Bunu veremeyiz. Sadece Emniyet Müdürlüğü Güçlendirme Derneği
adına kesilmiş bir bağış makbuzu verebiliriz) dediler. (Ben bağış
yapmıyorum. Bana resmi bir makbuz verin) dediğimde, o zaman arabamı
alamayacağım söylendi. Mecburen, 18 milyonu verip çıktım. Bu nasıl
bir işleyiş? Devletin trafik polisi ceza kesiyor. Yine devletin
resmi plakalı çekicisi, devletin benzinini kullanıyor. Geliyor
arabamı çekip götürüyor. Ancak içindeki şoför dernek adına
çalışıyor. Ödediğin 18 milyon lira da devlete gitmiyor, dernekte
kalıyor. Devletin araç gereci ve polisiyle dernek para kazanıyor,
üstelik tek kuruş vergi de ödemiyor.” Emekli Sandığı’nın ‘Emekli’ye
çektirdiği Memur emeklisiyim. Tıp Fakültesi Hastanesine göz
ameliyatı olmak için yattım. Önüme bir reçete koydular, (Git,
dışarıdan şu ilaçları ve şu cihazları al gel) dediler. Alıp geldim.
Bu defa (Bizim hastanedeki medikalden de şu cihazı alıp getir)
denildi. Aşağı indim. Cihazı önüme koydular, bedelin yüzde 40’ını
peşin, yüzde 60’ını da 1 ay vadeli senetle ödemem gerektiğini
söylediler. (Ben memur emeklisiyim. Böyle şey olur mu? Siz Emekli
Sandığı’ndan alın) dediğimde, (Emekli Sandığı’ndan parayı 3-4 ayda
alıyoruz. O yüzden sizden alacağız) cevabıyla karşılaştım. Cebimde
para kalmamıştı. Hastaneden izin aldım, köye gidip, peşinatı
toparladım. Cihazı alıp, ameliyat oldum. Cebimden yaptığım ödeme
584 milyon lira. Emekli Sandığına gittim. (Biz, Hastane faturasını
öderiz. Sana ödeme yapmayız) denildi. Ben, şimdi borçlarımı neyle
kapatacağım?” Muğlaspor’a yardım... Egzoz ölçümü yaptırmaya gittim.
Karşılığında 14 milyon lira ödememi istediler. 10 milyon lira da
fatura verdiler. Ölçüm 10 milyon lira ise niye 4 milyon lira fazla
aldıklarını sordum. (4 milyon Muğlaspor’a yardım parası) dediler.
Benden zorla Muğlaspor’a yardım alamayacaklarını söylediğimde, (Git
derdini Vakıf merkezinde anlat, paranı oradan geri al) denildi.
Merkeze gittim. (Biz, Valinin onayıyla Muğlaspor’a yardım
topluyoruz) cevabıyla karşılaştım. Oradan 4 milyonumu geri aldım.
Estetik yapan memur 1.5 milyar liralık bir hastane faturası
geliyor. Memurun dudağından bir kitle çıkarıldığı belirtiliyor.
Raporlara bakılıyor, ancak böyle bir olay görülmüyor. Daha sonra
hekime başvuruluyor. Sonuçta estetik ameliyatı olan memur için
devletten para alabilmek için böyle bir yönteme başvurulduğu
anlaşılıyor. Kaynak : Türkiye