Zoraki aşık terörüne devlet el attı
Abone olKendisine aşık olan kişinin tehidtleri yüzünden okulu bırakıp eve kapanan kıza, devlet sahip çıktı.
Antalya'da yaşayan lise öğrencisi E. A.’yı (16) tehdit
ettiği ve defalarca kaçırmaya kalkıştığı iddiasıyla Antalya 4’üncü
Asliye Mahkemesi’nde yargılanan, çeşitli suçlardan 3 sabıkası
bulunan Abdullah M. (25), önceki gün hâkim karşısına
çıktı.
Antalya'da 2 yıl önce kendisine aşık olan Abdullah Minaz'ın
tehditleri yüzünden lise öğrenimini bırakmak zorunda kalan 16
yaşındaki E.A.'ya devlet sahip çıktı. Antalya Valiliği, E.'nin
tekrar okula dönmesi için çalışma başlattı.
Kentin Emek Mahallesi'nde oturan 25 yaşındaki Abdullah Minaz, aşık
olduğu liseli E. A.'ya aşık olunca genç kızın hayatı karardı.
Çılgın aşığın tehditleri nedeniyle korkan ve 2 yıl önce lise
öğrenimini bırakmak zorunda kalan E.A., bu kişinin kaçırma
girişimleri nedeniyle açılan davada ifade vermek üzere ailesiyle
adliyeye gelince haber oldu ve yaşadığı dram gazetelerde geniş yer
alınca çığlığı duyuldu.
NEREDE OKUMAK İSTİYORSA
OKUYACAK
Antalya Milli Eğitim Müdürü Osman Nuri Gülay
E.A.'nun babası Cuma A.'nın 30 Ekim 2008 tarihinde çocuğunu okuldan
almak için dilekçe verdiğini söyledi.
Velinin neden bildirmeden kızını okuldan aldığını belirten Gülay,
"Bugün 2 yıl sonra, bırakma nedenini gazetelerden öğrendik. Kız
çocukları benim için çok önemli. Benim 372 bin evladım var
Antalya'da. Kızımız nerede okumak istiyorsa orada okutacağız"
dedi.
DIŞARI ÇIKINCA HEMEN
SALDIRIYOR
Liseyi bıraktıktan sonra 2 yıl süren ev hapsini
gözyaşları içerisinde anlatan E.A., ise yaşadığı korku dolu günleri
şöyle anlattı: "Bu adam yüzünden okulumdan oldum. Öğretmen olmak
istiyordum. Hayalim vardı. Akşama kadar evdeyim. İnternet yok,
bilgisayar yok. Dışarı çıkamıyorum. Dışarı çıkınca hemen ortaya
çıkıyor ve saldırıyor. Bana 'Senin bacaklarımı keseceğim, yürüyemez
hale geleceksin. Yüzüne kezzap atacağım' diyor."
KIZIM İNTİHARA BİLE
KALKIŞTI
E.A.'nın annesi Hatice A. ise bu
olay yüzünden kızının intihara kalkıştığını belirtirken, "O kadar
psikolojisi bozuldu ki sonunda intihar edip ölmek istedi" dedi.
Kızını rahatsız eden Abdullah Minaz'ın ailesine defalarca gidip
kızlarının peşini bırakması için yalvardıklarını anlatan Hatice A.,
"Babası bize 'Kurtulmak için siz öldürün' diyor. İşi yok, boynunun
her tarafı jiletli. Psikopat, sapık bir oğlan. Çocuğum okumak
istedi. Onu okutmaya çalışırken başımıza bunlar geldi. Pazara
çıkmak istediğimiz zaman bile peşimizden gelmemesi için başka
sokaklara giriyoruz" diye konuştu.
İKİ KEZ "BOL SU İÇ" DENİLEREK EVİNE YOLLANDI, ÖLDÜ! AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...
[PAGE]Kuşadası Devlet Hastanesi'nden iki kez “Böbreklerinde taş var,
bol su iç” denilerek evine yollandığı iddia edilen 14 yaşındaki
Gülsün Kaya, bugün kaldırıldığı aynı hastanenin acil servisinde
kurtarılamadı. Aile olanlara tepki gösterirken ilköğretim öğrencisi
kızın şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
Kuşadası Zeki Emgin İlköğretim Okulu 6/A Sınıfı öğrencisi Gülsün
Kaya, yaklaşık 1.5 ay önce rahatsızlandı. Kuşadası Devlet
Hastanesi’ne getirilip muayene edilen kız iddiaya göre,
“Böbreklerinde taş var, bol su iç. 6 ay sonra müdahale ederiz”
denilerek evine yollandı. Aradan geçen süre ardından Gülsün Kaya 2
gün önce yine rahatsızlandı. Aynı hastaneye getirilen kız, bol su
içmesi gerektiği tekrarlanarak bir kez daha evine gönderildi. Kaya
ailesi normal böbrek taşı düşürme vakasıyla karşı karşıya
olduklarını düşünürken küçük Gülsün bugün (perşembe) okul
hazırlığını tamamlayıp kahvaltı ettiği sırada aniden fenalaştı.
Apar topar otomobille hastanenin acil servisine getirilen Gülsün
Kaya, öldü. Şok gelişme aileyi isyan ettirdi.
YOLDA BENİMLE
KONUŞUYORDU
Amca Bedri Kaya, Gülsün Kaya'nın bu sabah okula gitmek
üzere kalktığını belirtirken, “Kahvaltı öncesi rahatsızlandı.
Arabayla hastaneye getirdim. Yol boyunca konuştuk. Hastanenin acil
servisine yatırdık. 10 dakika sonra nöbetçi doktorun çıkıp bize ‘Bu
hasta getirdiğinizde yaşıyor muydu?’ dediğinde Gülsün'ün öldüğünü
anladık. Bu nasıl hastane, nasıl teşhis? Hiçbir insan böbrek taşı
olduğu için ölür mü? Konuşarak getirdiğim yeğenim acil serviste
öldü. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum” diye tepki
gösterdi.
Kuşadası Hastanesi Başhekimi Tayfun Vural olayın savcılıkça
soruşturulduğunu belirterek, “Gülsün Kaya’nın ölümüyle ilgili
açıklama yapma yetkim yok. Kaymakamlık gerekli açıklamayı yapar”
dedi.
Hastanede son 1 ay içinde yanlış teşhis sonucu Meriç Akay, 16
yaşındaki Murat Akçam ve muayene sonrası Söke'ye götürülen kimliği
belirsiz kişinin öldüğü iddialarıyla ilgili Başhekim Vural, “Bunlar
tamamen iftira” açıklamasını yaptı. Kuşadası Kaymakamlığı
yetkilileri ise Gülsün Kaya'nın daha önce böbrek taşı teşhisi
konularak tedaviye alındığını doğrularken, ölümün hastaneye
ulaşmadan gerçekleştiğini ve nedeninin araştırıldığını bildirdi.
Adnan Menderes Üniversitesi’nden bir profesör tarafından cenazeye
otopsi yapılacağı açıklandı.
Bu arada, bazı vatandaşlar da hastane bahçesinde tepkisini dile
getiren Gülsün Kaya’nın yakınlarına destek verdi.
LİSELİ SEMANUR'UN KAHREDEN ÖLÜMÜ! AYRINTILAR DİĞER
SAYFADA...
Konya'nın Beyşehir İlçesi’nde 4 gün önce evlerinin tavanına
bağladığı ipe kendini asarak intihar eden 15 yaşındaki Semanur
Durmaz’ın ölümünün ardından dram çıktı. Cenazesini almaya gelen
olmayınca Beyşehir Belediyesi tarafından defnedilen Semanur
Durmaz’ın, annesinin 1 Ekim’de düzenlenen fuhuş operasyonunun
ardından tutuklandığı, babasının ise cinayet suçundan cezaevinde
olduğu belirlendi.
Beyşehir Kız Meslek Lisesi 1’inci sınıf öğrencisi Semanur Durmaz,
11 Ekim Pazartesi günü Hacıakif Mahallesi’ndeki evlerinde, annesi
Gülseren Durmaz’ın bir arkadaşı tarafından evin tavanına asılı
olarak bulundu. Durumun polise haber verilmesi üzerine Durmaz’ın
cesedi Beyşehir Belediyesi morguna kaldırıldı. Cenazesini almaya
gelen olmayınca Durmaz’ın cenazesi Beyşehir Belediyesi tarafından
toprağa verildi. Durmaz’ın cenaze namazına sınıf arkadaşları ve
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Taşdelen de katıldı.
BABA VE ANNE
CEZAEVİNDE
Semanur Durmaz’ın, babası Mehmet Durmaz cinayet
suçundan Aksaray Cezaevi’ne girince, annesi Gülseren Durmaz ile
birlikte 4 yıl önce Beyşehir’e yerleştikleri belirtildi. Anne
Gülseren Durmaz’ın da 1 Ekim Cuma günü Konya’nın Seydişehir ve
Beyşehir İlçeleri ile Sakarya, Antalya ve Gaziantep’te eş zamanlı
olarak düzenlenen fuhuş operasyonunda gözaltına alındıktan sonra
tutuklandığı belirtildi.
Beyşehir Milli Eğitim Müdürü Hasan Taşdelen, Semanur Durmaz’ın
ailevi sorunlarıyla ilgili bilgileri olmadığını, intihar ettikten
sonra durumu öğrendiklerini belirterek, “Haberimiz olsaydı,
Semanur'u bir devlet yurduna yerleştirirdik” dedi.
PASTAYI FAZLA YEDİ KOMAYA GİRDİ! AYRINTILAR DİĞER
SAYFADA...
Bursa'da geçen cumartesi günü salonda yapılan düğünde ikram
edilen ve bozuk olduğu öne sürülen pastadan yiyen 300'e yakın kişi
zehirlendi. Zehirlenenler arasında bulunan ve hastanede midesi
yıkandıktan sonra eve gönderilen ancak midesi bulanmaya devam eden
7 yaşındaki Cansu Gelgeç, pazartesi sabahı okula gitmek için
hazırlık yaparken düşüp bayıldı. Cansu, sevk edildiği Uludağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşam mücadelesi
veriyor.
Gemlik'te oturan Bahire ve Eyüp Kocaman çifti, geçen cumartesi günü
ilçedeki Bütünler Düğün Salonu'ndaki düğünle evlendi. Yaklaşık 400
davetlinin katıldığı düğünde davetlilere yaş pasta ve kola ikram
edildi. Düğüne Gemlik Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Şengül ve
Sezai Gelgeç de 2 çocuğu ile katıldı.
PASTAYI FAZLA YEDİ KOMAYA
GİRDİ
Düğünde kendisine ikram edilen pastayı yiyen Çınar
İlköğretim Okulu 1'inci sınıf öğrencisi Cansu Gelgeç, daha sonra
annesinin pastasını da yedi.
Bozuk olduğu iddia edilen pastadan yiyen aralarında damat Eyüp
Kocaman'ın da bulunduğu yaklaşık 300 kişi, gecenin ilerleyen
saatlerde, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi şikayetleriyle
hastane ve sağlık merkezlerine kaldırıldı. Burada mideleri yıkanıp
serum takılan kişilere gıda zehirlenmesi tanısı konuldu.
Düğün sonrası eve giden Sezai Gelgeç ile kızı Cansu ise sabaha
karşı rahatsızlandı. Hastaneye getirilip mideleri yıkanan ve
kendilerine serum takılan baba ve kız daha sonra eve gönderildi.
Mide bulantısı şikayeti devam eden Cansu, geçen pazartesi sabahı
okula gitmek için hazırlık yaparken düşüp bayıldı. Önce Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan Cansu, sevk edildiği Uludağ Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına
alındı. Doktorlar, Cansu Gelgeç’in hayati tehlikesinin bulunduğunu,
durumunun neden ağırlaştığının ise araştırıldığını açıkladı.
Kızının durumunun çok ağır olduğunun kendisine söylendiğini
açıklayan Sezai Gelgeç, “Biz fakir bir aileyiz. Perişan olduk.
Yavrum ölecek diye çok korkuyorum. Bu işin peşini bırakmayacağız”
dedi.
Düğünde yaşanan zehirlenme olayıyla ilgili soruşturmaya Gemlik
Cumhuriyet Savcılığı'nca başlandı.