Zonguldak'ta yaşandı! Ölen arkadaşının maaşını çekti mahkemede söyledikleri şoke etti
Abone olZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesinde Filyos Çayı kenarında el ve ayakları bağlı cesedi bulunan Arif Baykal'ın (69) ölümüyle ilgili tutuklanan arkadaşı Kadir Akbaş (55), hakkında açılan davanın ilk duruşmasında suçlamaları reddederek, "Banka kartlarını bana bıraktı. Öldü mü, aslı var mı diye maaşını kontrol ettim. Ben öldürmedim" dedi.
Çaycuma ilçe girişindeki Filyos Çayı kenarında 4 Ocak 2021
tarihinde balık tutanlar, el ve ayakları bağlı ceset gördü. İhbar
üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, çay kenarında bulunan
cesedin Arif Baykal’a ait olduğunu ve Bolu'da yaşadığını tespit
etti. Soruşturma kapsamında Baykal'ın Çaycuma ilçesinde birlikte
kaldığı arkadaşı Kadir Akbaş gözaltına alındı. Akbaş, ifadesinin
ardından serbest bırakıldı. Soruşturma sürerken, ekipler çay
kenarında birçok noktadaki güvenlik kameralarını incelemeye
aldı.
Teknik takibe takıldı
Kamera kayıtlarında,
Baykal'ın Filyos Çayı yakınlarında en son birlikte görüldüğü kişi
olan Kadir Akbaş, teknik takibe alındı. Cep telefonu dinlenen
Akbaş, çevresindekilerden cinayetle ilgili bilgi almaya çalıştığı,
Baykal'ı soranlara ise öyle birini tanımadığını söyledi. Ekipler,
Akbaş'ın evinden de Baykal'a ait maaş ve bankamatik kartları
çıkmasıyla soruşturmayı derinleştirdi. Akbaş'ın değişik tarihlerde
bankamatiklere giderek Baykal'ın maaşını çektiği, kartıyla
marketten alışveriş yaptığı tespit edildi. Çamaşır ipi temin ettiği
de belirlenen Akbaş, geçen yıl nisan ayında tekrar gözaltına
alındı. Adliyeye sevk edilen Akbaş, tutuklandı.
'22 aralık 2020'den beri
görmedim'
Soruşturmanın tamamlamasının ardından Kadir
Akbaş hakkında 'kasten öldürme' suçlamasıyla ömür boyu hapis cezası
istemiyle dava açıldı. Zonguldak 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanık Kadir Akbaş ile
avukatı katıldı. Kadir Akbaş, 11 yıldır tanıştığı Arif Baykal'ı
öldürdüğü iddialarını kabul etmedi. Baykal'ın olaydan önce
Çaycuma'da yanında olduğunu anlatan Akbaş, 22 Aralık 2020'de
Bolu'ya gitmek üzere yanından ayrıldığını söyledi. O tarihten sonra
Baykal'ı hiç görmediğini öne süren Akbaş, "7 Ocak 2021'de beni E.Ö.
aradı. Baykal'ın öldüğünü, haberim olup olmadığını sordu. Ben de
'yok' dedim. 25 gün sonra Bolu'ya gittim. Torunlarımı görüp, geri
döndüm. Arif Baykal'ı ben öldürmedim. Gırtlak kanseriyim.
Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Sanık Akbaş, savcılığın soruşturma safhasında elde ettiği deliller ve kuvvetli suç şüphelerine yönelik mahkeme başkanının sorduğu sorulara ise çelişkili ifadeler verdi. Baykal'ın Bolu'ya gitmeden önce bankamatik kartlarını kendisine bıraktığını ileri süren Akbaş, "Bankamatik kartlarını bana bıraktı. 'Sende kalsın bunlar' dedi. Para istemek için E.Ö. ve bir arkadaşı onu sıkıştırıyormuş. O nedenle bana bıraktı. Çamaşır ipini ise sokak köpeğini köye götürmek için istedim. İple köpeği bağladıktan sonra otobüsün bagajına koydum ve köye götürdüm" dedi.
'Sürekli aramasınlar diye
dedim'
Kamera kayıtlarında ise Baykal ile
çaya yakın noktada yürüdükten bir süre sonra farklı kamerada sadece
kendisinin görülmesi sorulan Akbaş, "O sıra ondan ayrıldım. O beni
kahvede bekledi. Ben 40 lira para aldım, arkadaşımdan sonra çarşıya
gittim. Baykal kaybolduktan sonra bana soranlara ise 'onu
tanımıyorum' dedim. 'Sürekli aramasınlar' diye öyle dedim. Maaş
konusunda ise öldü mü, aslı var mı diye maaşını kontrol ettim" diye
konuştu.
Mahkeme heyeti, olayla ilgili Kadir Akbaş'ın beden ve ruh sağlığı bakımından cezai ehliyetinin tam olup olmadığı konusunda rapor alınması için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.