Zonaro geri döndü
Abone olII. Abdülhamid'in saray ressamlarından olan Fausto Zonaro, 93 yıl sonra İstanbul'a tablolarıyla döndü
İstanbul'u konu alan yüzlerce tabloya imza atan ünlü ressamın
eserleri Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde sergilenmeye
başlandı. 1891'den 1910'a kadar İstanbul'da yaşayan ve Sultan II.
Abdülhamid'in saray ressamı olan Zonaro, padişahın tahttan
indirilmesinden sonra görevinden azledilerek İstanbul'u buruk bir
şekilde terk edip ülkesine dönmüştü. İstanbul'da kaldığı süre
içinde yüzlerce resim yapan sanatçının, toplumun sosyo-kültürel
dokularını, kadın ve asker portrelerini, İstanbul'un merkezi
semtleri ve su kenarı manzaralarını resmetmeyi tercih ettiği
tabloları izleyeni bir asır öncesinin İstanbul'una yolculuğa
çıkarıyor. Ayrıca sergiye Erol Makzume ve Osman Öndeş'in birlikte
hazırladıkları Zonaro'yla ilgili ilk kapsamlı yayın olan "Osmanlı
Saray Ressamı Fausto Zonaro" adlı, Zonaro'nun hayat öyküsüyle
birlikte, 400'ü aşkın resmi ve eşi Elisa Zonaro'nun o yıllarda
çektiği 200 kadar fotoğrafın yer aldığı bir de kitap eşlik ediyor.
İtalya'dan İstanbul'a Zonaro, küçük yaşlarda kendini gösteren çizim
yeteneği üzerine kendini bu yolda geliştirmek adına babasının da
desteğini alarak çizim okullarına devam eder. O dönemin tanınmış
ressamlarıyla aynı okulda eğitimine devam eden Zonaro, daha sonra
Napoleone Nani idaresindeki Verona Cignaroli Akademisi'nde sanat
hayatına yön verir. Zonaro ressamlık kariyerine Venedik'te başlar,
burada küçük bir resim okulu kurup ve izlenimci teknikle yaptığı
küçük resimleri turistlere satarak geçimini sağlamaya çalışır.
Zonaro 1891'de, Edmondo De Amicis'in Costantinopoli'sini okuduktan
sonra, öğrencisi ve sevgilisi Elisabetta Pante'nin ardı sıra
şansını denemek üzere Türkiye'ye gelir. Eserleri beğenildi
Zonaro'nun uluslararası diplomasi çevreleriyle ilişkilerinin bir
sonucu olarak, Rus Büyükelçisi Nelidov, Sultan II. Abdülhamid'e,
Zonaro'nun "Ertuğrul'un Galata'dan Uğurlanması" adlı tablosunu
sunar. Eseri çok beğenen Sultan Abdülhamid, 1896 yılında Zonaro'yu
"Ressam-ı Hazret-i Şehriyarî" unvanıyla saray ressamlığına
getirerek ödüllendirir. Sarayın sipariş ettiği ve Türklerle
Yunanlılar arasındaki 1897 savaşını konu alan bir resmi
tamamladıktan sonra, Sultan Abdülhamid Zonaro'ya Osmani nişanı
verir ve ona Akaretler'de bir de konak armağan eder. İstanbul'a
buruk veda Osmanlı Devleti dağılma sürecine girmiş ve 1909'da Enver
Bey ve arkadaşlarının idaresindeki devrimci Jön Türkler, padişahı
sürgüne zorlayarak sarayı dağıtmıştır. Enver Bey'le yakın dostluğu
bile Zonaro'yu bu yıkımdan kurtarmaya yetmez; sanatçının Zonaro'nun
sarayına el konur. Zonaro üzgün ve hayal kırıklığına uğramış olarak
İtalya'ya dönmeye karar verir. Zonaro, İtalya'da Belle Epoque
üslubunun başkenti San Remo'da yaşamayı tercih eder ve burada hem
İtalyan, hem Fransız sahil bölgelerinin resimlerini yapar, bunun
yanı sıra San Remo'ya gelen aristokratların ve zengin müşterilerin
sayısız portresini çizer. Küskün saray ressamı 1929'da San Remo'da
hayatını kaybeder. O ünlü resim sergide yok! Sultan II.
Abdülhamit'in saray ressamı Fausto Zonaro'nun 80 eserinin yer
aldığı sergi için İtalya'daki müze ve koleksiyonlardan resimler
getirilmesine rağmen TBMM'ye bağlı Milli Saraylar Daire Başkanlığı,
Dolmabahçe Sarayı'nda bulunan söz konusu Zonaro tablolarını sergiye
vermedi. UEFA Kupası ikinci tur karşılaşmasında Panathinaikos
taraftarlarına karşı Fenerbahçeli taraftarların açtıkları pankartta
yer alan Fatih'in İstanbul'a girişini tasvir eden Zonaro tablosu
sanatseverlerin meraklı bekleyişlerine rağmen sergide yer almıyor.
Ayrıca Zonaro'nun saray ressamı olmasını sağlayan 'Ertuğrul'un
Galata'dan Uğurlanması' resmi de Dolmabahçe Sarayı'nın vermediği
eserlerden biri.