Zirveye Bumin bombası düştü
Abone olKonuşmasına hakimlerin bulunduğu sosyal ve ekonomik zorlukları anlatan Bumin zehir zemberek açıklamalar yaptı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, ekonomik, sosyal,
kültürel ve siyasal alanlarda kendini gösteren bozulma ve ahlaki
çöküntü sonucu ortaya çıkan yolsuzlukların vatandaşların devlete,
hukuka ve siyaset kurumuna olan güven duygusunu zedelediğini
vurguladı. ANKARA - Bumin, bu nedenle devlete olan güven duygusunu
zaafa uğratan yolsuzluklara karşı etkin bir mücadele yapılması
gerektiğini kaydetti. Bumin, yargı bağımsızlığı konusunda da
Türkiye'de yargıyı yürütme karşısında korumasız bırakan
düzenlemeler, oluşumlar olduğuna işaret ederek, bunların başında
Adalet Bakanı'nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki (HSYK)
yetkisi olduğunu kaydetti. Anayasa Mahkemesi'nin 42. Kuruluş
Yıldönümü nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nde bir tören düzenlendi.
Devletin zirvesinin biraraya geldiği törene, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yargıtay Başkanı Erarslan
Özkaya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener,
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya,
Sayıştay Başkanı Mehmet Damar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri
Ok ve üst düzey yargı temsilcileri katıldı. Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törenin açılış konuşmasını
Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin yaptı. Konuşmasına
hakimlerin içerisinde bulunduğu sosyal ve ekonomik zorlukları
anlatarak başlayan Bumin, Türkiye'de hakimlik ve savcılık mesleğine
verilen önemin azalmasından yakındı. ''Hakim asgari ihtiyaçlarını
karşılayacak gelire sahip değilse, ne kadar iyi niyetli olursa
olsun kendisini ruhi bakımdan işine veremez'' diyen Bumin, çok iyi
yabancı dil bilen hukuk mezunlarının hakimliğe girmesini sağlayacak
tedbirlerin biran önce alınmasını önerdi. Yargı bağımsızlığı
konusundaki görüşlerini de aktaran Bumin, Anayasa ve uluslararası
anlaşmalardaki emredici kurallara karşı Türkiye'de yargının
bağımsızlığı ve hakimin teminatını zedeleyen, yürütme karşısında
yargıyı korumasız bırakan düzenlemeler bulunduğunu söyledi. Bumin,
bunların başında da Hakimlerin özlük hakları ile ilgili tüm
kararları almaya yetkili kılınan ve kararları yargı denetimi
dışında bırakılan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu'nun oluşumu
ve kararları üzerinde yürütmenin temsilcisi olan Adalet Bakanı'nın
yetkisinin geldiğine işaret etti. Bumin, Yargıtay ve Danıştay'a üye
seçiminin genel ve objektif değerlendirme esaslarına göre
yapılmasını sağlayacak yasal önlemlerin de gecikmeden alınması
çağrısını yaptı. Konuşmasında yolsuzluklarla mücadele konusunda da
önemli mesajlar veren Bumin; ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal
alanlarda kendisini gösteren bozulma ve ahlaki çöküntü sonucu
ortaya çıkan yolsuzlukların vatandaşların devlete, hukuka ve
siyaset kurumuna olan güven duygusunu zedelediğini vurguladı.
Bumin, bu nedenle devlete olan güven duygusunu zaafa uğratan
yolsuzluklara karşı etkin bir mücadele yapılması gerektiğini ifade
etti. Yolsuzluk sorunun sadece cezai yaptırımlarla
çözülemeyeceğini, konunun siyasi, sosyal ve ekonomik boyutlarının
da gözönünde tutulması gerektiğini belirten Bumin, yolsuzlukla
mücadelenin tüm sosyal alan ve kesimleri de içerecek biçimde
yapılması gerektiğini dile getirdi. Bumin, son aylarda Yargıtay
üyelerinin bazıları hakkında ortaya atılan rüşvet suçlamalarına da
değinerek söz konusu soruşturma ve kovuşturmalarda çok dikkatli
olunması gerektiğini söyledi. Bumin, ''Tüm yargı mensuplarının
kamuoyunda küçük düşürecek davranışlardan özenle kaçınılmalı, ağır
koşullar altında özverili biçimde çalışan hakim ve savcıların
çalışma istek ve arzuları zedelenmemelidir. Bu tür eylemler varsa
yasal gereği derhal yerine getirilmeli. Geç kalınmadan soruşturma
veya cezai kovuşturma sonuçlandırılmalıdır. Ancak henüz sanık
durumunda bile olmayan bir Yüksek Mahkeme üyesinin suçsuz olması
halinde tüm aile fertleri ile birlikte telafisi olanaksız biçimde
manevi çöküntüye uğratacak zamansız ve gereksiz açıklamalar
yapılmamalıdır'' uyarısında bulundu.