Zirvedeki adamdan kriz tüyoları
Abone olCoca Cola'nın Türk CEO'su Muhtar Kent, krizi değerlendirdi. Akıllı ve cesaretli liderler için bunun fırsat olduğunu söyledi ve ekledi;
Coca Cola Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO), Dünya Türk İş
Konseyi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Muhtar Kent, ''İçinde
bulunduğumuz küresel kriz akıllı, cesaretli liderler için bir
fırsat sunabilir, daha doğrusu sunmalıdır. Zaman paniklemenin
zamanı değildir'' dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
(DTM) işbirliğiyle Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda
düzenlenen Dünya Türk Girişimciler Kurultayında Kent, yurt dışında
yaşayan Türkler olarak her platformda Türkiye'ye yardımcı olma
gayreti içinde olduklarını söyledi.
''Bugün dünyanın içinde bulunduğu mali kargaşa içinde sesimizin
daha güçlü çıkması için birlikte, beraberce ortak bir zeminde
buluşabilmek hiç bu kadar önemli olmamıştı'' diyen Kent, dünyanın
neresine giderse gitsin muhakkak müteşebbis bir Türk vatandaşı ile
karşılaştığını, yurt dışında 1 milyondan fazla Türk girişimci
bulunduğunu, bunun Türkiye'de çalışan toplam nüfusun neredeyse
yüzde 5'ini oluşturduğunu anlattı.
Kent, ''Bu hakikaten geliştirilmesi, koordine edilmesi gereken
müthiş bir gücün varlığı demektir. Beraberce büyümek ve sinerjiler
yaratabilmek için yapabileceğimiz çok iş var'' dedi.
Risklerin herkes için olduğunu, Türkiye'nin diğer bir çok ülkeye
nazaran mevcut ekonomik zorluklar karşısında daha iyi bir
pozisyonda olmasına rağmen, hiç kimsenin bu krizden muaf olmadığını
ifade eden Kent, ''Türkiye dışında çalışan, iş yapan bizler de
kesinlikle muaf değiliz. Bazıları diğerlerinden daha esnek olabilir
ama bu dünyada herkes bu karışıklıktan etkilenmiş durumda...''
dedi.
Bir dizi olağan dışı olayların dünyayı bu noktaya getirdiğini
söyleyen Kent, enerji krizi, gıda krizi, ardından tutsat, daha
sonra bankacılık krizi ve şimdi de küresel durgunluk yaşandığını
belirtti. Kent, ''Önümüzdeki aylarda ve yıllarda devletlerin
ekonomilere bir defada bu kadar yüksek miktarlarda nakit sürmesi
sonucu ortaya çıkabilecek yüksek enflasyon rakamları ihtimaline
karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Kent, geçtiğimiz ayın başlarında dünya bankasının 2009'da dünya
ekonomisinin daralacağını bildirdiğini, bunun ikinci dünya
savaşından sonraki ilk küçülmeye tekabül edeceğini vurguladı.
PANİKLEME ZAMANI DEĞİLDİR
Muhtar Kent, ''Geçtiğimiz 12 ay içinde 52 trilyon liralık bir
servet dünyadan silindi gitti. 38 trilyon dolarlık öz sermaye, 14
trilyon dolarlık da emlak değeri kayboldu. Bu bir yıllık dünyanın
GSMH'sına eşit ve bunun hemen hemen tamamı dünyadaki orta sınıfta
yaşayan insanlardan çıktı gitti'' dedi.
Türkiye'de Devlet İstatistik Enstitüsünün yaptığı bir araştırmaya
göre, vatandaşların yüzde 90'ından fazlasının önümüzdeki yıl içinde
bir araba veya ev alabilmenin mümkün olmadığını belirttiklerine
işaret eden Kent, şunları kaydetti:
''Benim şahsi fikrim, içinde bulunduğumuz kürsel kriz bizim kuşak
için kapsamlı, acı verici bazen benzeri görülmemiş olsa da akıllı,
cesaretli liderler için bir fırsat sunabilir, daha doğrusu
sunmalıdır. Zaman paniklemenin zamanı değildir. Bizler bu filmi bir
kaç kez önce gördük. Türkiye daha önce bu tip ekonomik krizler
yaşandı. Daha kuvvetli ve esnek olarak bu krizden çıktı. Esasında
tarihteki bu kritik anı, işlerimizi ve kurumlarımızı
kuvvetlendirmek için kullanmalıyız. Bugün itibariyle içinde
bulunduğumuz bu süreç bence krizden doğacak yeni fırsatlara karşı
nasıl daha güçlü ve nasıl daha hızlı tedbirlerle, daha esnek olarak
neler yapabileceğimize karar verme zamanıdır.''
Tarih defalarca, zor ekonomik zamanlarda da işe, insanlara,
kurumlara odaklanılması ve yatırımlara devam edilmesi durumunda
uzun vadeli rekabet olanaklarının daha da güçlendirildiğini
gösterdiğini anlatan Kent, Türk girişimcilerin son yıllarda yeni
pazarlara açılma konusunda elde ettiği başarılara dikkat çekti.
Kent, ''2002'den bu yana ihracat rakamları hemen hemen 4 kat
artarak 130 milyar dolara ulaştı. İhraç ürünlerimizin yüzde 80'i
gelişmiş ülkelere ihraç edilen sanayi ürünleri. Önümüzde çok büyük
fırsatlar var. Dünyayı saran ticari ve diplomatik ilişkilerimiz,
yenilikçi ruhumuz ve Türkiye'ye hepimizin olan sevdası ülkemizin
büyümesini geliştirmek için bence harikalar yaratabilir'' diye
konuştu.
''ŞU ANDA MARKAMIZ OLMASI GEREKEN DEĞERİNİN
ALTINDA''
2020 yılına gelindiğinde dünyada 1 milyar insanın daha orta sınıfa
katılmış olacağını ifade eden Kent, 900 milyon insanın daha
kentlere göçmüş olacağını, demografik yapı ve yaşam tarzlarında bir
çok yönden dünyada radikal değişimler yaşanacağını kaydetti.
Muhtar Kent, şunları belirtti:
''Bugün Meksika'daki nüfus artış hızı Amerika'nın altına inmiş
durumda. Bir çok teknolojik yenilikler bizleri daha da
yakınlaştıracak. Ancak bütün bu fırsatların yanı sıra varlığımızı
sınırlar ötesine ve yeni pazarlara taşırken işimizi ve itibarımızı
yönetme konusunda artan zorluklar da beraberinde gelmektedir.
Küresel markalarımızı geliştirmek, büyütmek ve de korumak asla bu
denli zor olmamıştı. Bugün burada herkes bir markayı temsil
etmekte. İşletmeler hükümetler gönüllü kuruluşlar... Türkiye de bir
ülke olarak bir marka imajını yansıtıyor. Ülkeler ve şirketler bir
anlamda aynı kuramlarla çalışırlar. Rekabet etmek zorundalar,
büyümek zorundalar, insanlarına fırsatlar sunmak zorundalar ve
markalarını dinamik bir şekilde korumak ve değerini artırmak
zorundalar. Hepimizin Türkiye markasının geliştirilmesi konusunda
oynayabileceği önemli roller var. Yelkenlerimizde şu an olduğundan
daha fazla rüzgar olması gerekiyor bu konuda. Bir çok ülkenin
aksine biz daha çok farkındalık konusunda yetersizlikten
muzdaribiz. Şu anda markamız olması gereken değerinin altında ama
biz bunu kolayca düzeltebiliriz.''
Bugün içinde bulunulan krizin küreselleşme karşıtı söylemleri de
bir araya getirdiği için endişeli olduğunu ifade eden Kent,
''Dünyanın her yerindeki işletmeler ciddi bir iletişim kopukluğu
yaşıyor. Avrupa ve Amerika'daki işletmelerin itibarları da tarihin
en düşük seviyelerinde bulunuyor. Bugün Avrupa'daki her 10 kişinin
sadece 3'e yakını küresel ticaretin şirketlerin, ülkelerinin lehine
olduğunu düşünüyor. Gelişmekte olan ülkelerde bile bu yüzde 30...''
dedi.
Muhtar Kent, hiç kimsenin tek başına bu gidişi tersine
çevirebilecek durumda olmadığını belirterek, ''Sistematik çözüm
bulmak zorundayız. Dünyanın sosyal, ekonomik ve çevresel
kazanımlarını geliştirmek için şirketler, hükümetler, sivil toplum
kuruluşları ve eğitim kuruluşları bir araya gelmek durumundalar ve
böyle bir işbirliği daha fazla ticaret, yatırım ve büyümeyi
sağlayacaktır. Çok kutuplu bu dünyada ticareti geliştirmek için
beraberce daha etkin çalışmak zorundayız. Uluslararası ticaretin
getirdiği yararları anlaşılır kılmak adına, kolektif olarak
sesimizin daha kuvvetli çıkması gerekiyor. İnanıyorum ki bu
kurultay aynı zamanda bizi bu hedefe doru da yöneltecektir''
şeklinde konuştu.