Zirvede anlaşma haberi piyasaları coşturdu

Yunanistan'a ikinci bir yardım paketinin ayrıntılarını görüşmek üzere bir araya gelen Avrupalı liderlerin geçici bir uzlaşmaya vardığı haberi üzerine borsalar küresel düzeyde yükseldi.

Uzlaşmanın tahvil değiş tokuiu ve borcun yeniden yapılandırılmasını içerdiği ancak bankalara vergi konmasının dışarda tutulduğu bildiriliyor.

Haber üzerine Milan borsası %4 artarken, İspanya'da piyasa %3 yükseldi.

ABD'de de açılışta hisseler keskin biçimde yükseldi.

Haber özellikle Avrupa bankalarının hisselerini etkiledi.

Almanya'da Kommerzbank yaklaşık %9 ve Deutsche Bank %3,6 arttı.

Fransa'da Societe General ve Credit Agricole %6 civarında değer kazandı.

İngiltere'de Barclays yaklaşık %10 yükselirken, Lloyds Banking Group ve Royal Bank of Scoctland %7 üzerinde değer kazandı.

Euro bölgesi liderler zirvesi

Zirvede, borç krizinin diğer ülkelere de yayılıp Euro'yu tehdit etmesini önleme yolları da ele alınıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, zirve öncesi yaptıkları görüşmede Euro bölgesinde Yunanistan'ın mali sorunlarıyla patlayan borç krizinde izlenecek yol konusunda görüş birliğine vardıklarını açıklamıştı.

Almanya ve Fransa'nın dün akşam yedi saat süren görüşmelerin ardından hazırladıkları ortak öneriyi Brüksel'deki yetkililere sundukları belirtildi.

Masadaki seçenekler arasında Yunanistan için yeni bir borç paketi, ortaya çıkan maliyetin bir bölümünü yeni bir vergiyle bankaların üstlenmesi ve borç yeniden yapılandırılması önlemleri de var.

Almanya ve Fransa'nın sunduğu önerinin ayrıntıları henüz bilinmiyor, ancak üst düzey kaynaklar, uluslararası piyasaların Atina'ya verilecek yeni yardım paketini "kısmi temerrüt" olarak algılamaları riski bulunduğunu kabul etti.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları da Almanya ve diğer ülkelerin, Yunanistan'a yeni yardım paketi konusunda bankaların ve özel sektörün katkısını sağlaması halinde "kısmi temerrüt" ilan edecekleri yolunda uyarmıştı.

Avrupa'da krize çözüm bulunamaması halinde sorunun daha da küresel bir hal alacağı kaygıları hakim.

ABD Başkanı Barack Obama da Avrupalı liderleri, derhal ve hızla çözüm bulmaya çağırdı.

Yunanistan'ın borçlarını ödeyemez hale gelmesinden korkuluyor.

Ancak böyle bir durumda yatırımcıları asıl endişelendiren, Yunanistan'ı İtalya ve İspanya gibi başka ülkelerin de izleyip izlemeyeceği

Zira bu ülkelerde borçlanma maliyetlerinin artması tehlikesi bulunuyor.

ABD'nin eski Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan, Yunanistan'ın iflas etmesinin, ABD'de de resesyon anlamına gelebileceği uyarısında bulunmuştu.

Euro'nun geleceği

Almanya daha önce, yeni bir kurtarma paketi çerçevesinde, Yunanistan'a kredi sağlayan ülke ve kuruluşların kayıpları karşılamaya zorlanması gerektiğini savunuyordu.

Ama Fransa ve Avrupa Merkez Bankası, Avrupa çapında bir bankacılık krizine yol açabileceği ve İspanya'yla İtalya'yı da zor sokabileceği hatta Avrupa Merkez Bankası'nı iflasa sürükleyebileceği endişesiyle buna karşı çıkıyordu.

Yunanistan geçen yılın Mayıs ayında bir kredi paketi almıştı.

Ancak borç krizi küresel mali piyasalardaki güvensizlik yaratmaya devam ediyor.

Kimi gözlemciler, krizin Euro'nun geleceğini de tehdit ettiğini söylüyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, durumun çok ciddi olduğunu ve önlem alınmazsa olumsuz etkilerin Avrupa'nın her köşesinde ve kıtanın dışında da hissedileceğini vurguladı.

İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, krizin İngiltere'nin mali sistemine karşı ciddi bir risk oluşturduğu uyarısında bulundu.

ABD Başkanı Barack Obama da devreye girerek, Almanya Başbakanı Merkel'i aradı ve görüşmede küresel ekonomik iyileşmeyi sürdürülebilir kılmak için borç krizinin çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Uluslararası Para Fonu IMF de, Avrupa liderlerinden hızlı ve kararlı adımlar beklediklerini, aksi taktirde dünya ekonomisine maliyetin çok büyük olacağını açıkladı.

Yunanistan'a yeni bir borç paketinin sağlanması geçici bir önlem olarak görülüyor. Almanya, Atina'ya borçlarını ödeyebilmesi için vade uzatımı sağlanması önerisinde bulunuyor ve çoğu bankalar olmak üzere özel yatırımcıların da yeniden yapılandırmaya katkıda bulunmasını istiyor.

Ancak Avrupa Merkez Bankası, vade uzatımının uluslararası derecelendirme kuruluşlarının gözünde bir iflas olarak görüleceği gerekçesiyle karşı.