Zirve Yayınevi Davasında savcıya şok suçlamalar
Abone olZirve Yayınevi davasında emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, savcıyı internet sitelerinden aldığı yazıları direk yapıştırm...
Zirve Yayınevi davasında emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un
avukatı İlkay Sezer, savcıyı internet sitelerinden aldığı yazıları
direk yapıştırmakla ve gizli tanığın verdiği ifadeleri direk alıp
yapıştırmakla suçladı.
Zirve Yayınevi Davası’nın 93. duruşması yeni mahkeme ve yeni heyet
tarafından Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Duruşmada söz alan emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay
Sezer, mütalaa için esas hakkında savunma yapamayacaklarını, bunun
da delillerin tam olarak toplanılmaması ve istenilen tanıkların
dinlenilmemesinden kaynaklandığını söyledi. Av. Sezer, “Deliller
tartışılmadan bir uygulama yapılarak savcılık mütalaasını
vermiştir. Mütalaanın ilk bölümü kontrogerilla.com adli internet
sitesinden aynı şekilde kopyalama yapılmış. Bizi beylik tabancası
ile vursaydınız da, bizi bu sitedeki kopyalama ile vurmasaydınız.
İlker Çınar’ın 17 Şubat 2014 tarihinde mahkemeye sunduğu savunması
24 Şubat 2014 tarihli mütalaaya direk kopyalanarak alınmış. İlker
Çınar’ın mahkemeye sunduğu savunmasında direk alıntı yapılarak
mütalaaya yapıştırılmış. Polis Kriminal Raporu 24 Şubat 2014’te
mahkemeye sunuldu. Ancak bu rapor 17 Şubat 2014 tarihinde İlker
Çınar’ın mahkemeye sunduğu savunmasında yer alıyor. Bu nasıl
oluyor? Polis Kriminal Raporu Nisan 2014’te bize verildi ve halen
ekleri de yoktur. İlker Çınar ‘Ben cezaevinde yatmadım’ demişti.
Biz de gidip cezaevindeki hükümlü defterini getirmiştik. Bu kez
Çınar, ‘Benim yerime başkası yatmıştır’ dedi. ‘Hiç yargılanmadım’
dedi. İlker Çınar’ın cezaevinde birlikte yattığı Saim Özdemir tanık
olarak şu anda mahkeme duruşmasının dışında beklemektedir. İlker
Çınar hakkında olumsuz rapor veren bölük komutanı dönemin Üsteğmeni
Mahir Akça da şu anda tanık olarak dinlenmek için duruşma salonunun
dışında beklemektedir. Saim Özdemir, aynı dönemde İlker Çınar ile
birlikte aynı cezaevinde kalmıştır. Dava kapsamında Levent Ersöz ve
Emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın tanık olarak dinlenilmesini talep
ediyoruz. Adil Serdar Saçan’ın da tanık olarak dinlenilmesini talep
ediyoruz. İlker Çınar’ın hüküm giymediğini, mahkemede
yargılanmadığını söyledi. Ancak İlker Çınar’ın yargılanarak ceza
aldığı mahkeme kayıtlarının altında bugün Anayasa Mahkemesi üyesi
ile şu anda birçok önemli yargı kurumlarında görev yapan dönemin
hakim ve savcıları bulunmaktadır. Bunların da tanık olarak
dinlenilmesini talep ediyoruz. Anayasa Mahkemesi Üyesi Nuri
Necipoğlu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı Hakim Albay
Hasan Mutlu, Askeri Yargıtay Üyesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi Üyesi
Hakim Albay Haluk Zeybel’in de o mahkeme kararının altında imzaları
var. Mütalaa tekrar iddia makamına iade edilsin” dedi.
Duruşmada söz alan mağdur tarafın avukatlarından Murat Dinçer ise,
"Davanın asıl sanığı olan 5 sanık elini kolunu sallayarak dışarıda
geziyor. Ortada hukuken vahim bir durum var. 3’er kez
ağırlaştırılmış müebbet hapis ceza talebi ile yargılanan bu 5
sanığın dosyası ile diğer dosya birbirinden ayrılarak karar
verilmeli. Mahkeme öncelikle tefrik kararı vermelidir" diyerek
davanın asıl sanıkları olan 5 kişinin suçlandığı dosya ile diğer
örgüt dosyasının birbirinden ayrılmasını talep etti.
Hurşit Tolon’un avukatı Dilek Helvacı ise savcının dosyadan el
çektirilmesini talep etti.
Duruşmada söz alan Emekli Orgeneral Hurit Tolon da, “Türk Silahlı
Kuvvetleri’ne girerken, günün birinde hain bir kurşunla şehit
olacağımı bilerek bu göreve girdim. Ama günün birinde hukuk
cinayetine kurban gideceğimi hiç aklımdan geçirmemiştim” diyerek,
hakkındaki tüm suçlamaların gerçeği yansıtmadığını ve dava
kapsamında yargılanan tüm sanıkları tanımadığını söyledi.
Sanık Emekli Albay Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul ise,
“Mütalaanın ilk 150 sayfası internet sitelerinden kes kopyala
yapılarak hazırlanmış. Savcının İlker Çınar’ın hüküm giyerek inkar
ettiği mahkeme kararının altında şu anda Anayasa Mahkemesi Üyesi
olan Nuri Necipoğlu’nun da imzası var. O zaman İlker Çınar’ın
mahkeme kararında imzası bulunan Anayasa Mahkemesi üyesi de örgüt
üyesi olarak yargılansın. İlker Çınar mahkemede dinlenmeli” diye
konuştu.
Sanık Astsubay Abdullah Atılgan’ın avukatı Faik Demez ise, Anayasa
Mahkemesi’nin Balyoz davası ile ilgili kararındaki hak ihlali ile
ilgili durumu hatırlatarak, “Mahkemedeki sanıklar için yapılan
ihlaller burada göğe yol olur” dedi.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, duruşmaya ara verdi.
Duruşma sonrasında emekli Orgeneral Hurşit Tolon, geniş güvenlik
önlemleri altında mahkemenin yan kapısından çıkış yaparak
ayrıldı.
Bu arada, duruşmayı çok sayıda emekli subay da takip etti. Duruşma
sonrasında açıklama yapan emekli Tümgeneral Naci Boztepe, “Bu
davaların amacı bellidir. Hiçbirinin diğerinden farkı yoktur. Türk
subayını, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırmak,
aşağılamak, Türk halkının ve Türk kamuoyunun gözünde böylelikle
kendi amaçlarını gerçekleştirmektir. Burada insanları kıtır kıtır
kesenler serbest, denetimli serbestlikle dolaşıyorlar. Burada
yargılanan asker mensuplarının 1 gün bile ceza alması mümkün
değildir. Böyle çıkacağından adım gibi eminim. Son düzenleme ile
özel yetkilerin mahkemelerin kaldırılması ile bu soytarılığa son
verileceğinden eminim” diye konuştu.
Balyoz davası sanıklarından Kurmay Albay Mustafa Önsel ise, “Bir
kısmı gerçek, askeri kısmı ise zırva olan bir dava ile karşı
karşıyayız ve bütün bu davalar proje davalarıdır. Türk Silahlı
Kuvvetleri’ni bu proje davaları üzerinde dönüştürmek, Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürme
davalarıdır. Bütün bu davaların projesi Pensilvanya’da kurguludur.
Bu davalar göreceksiniz, çok kısa bir sürede bitecek. Bu hukuksuz
davaları açanlar, bu projeleri açanlar göreceksiniz ki bu davaların
ikinci davalarında yargılanacaklar” şeklinde konuştu.
(İHA)