Zirve Yayınevi davasında 81. duruşma
Abone olMalatya’daki Zirve Yayınevi’nde üç misyonerin öldürülmesiyle ilgili davanın 81. duruşması başladı. <br/>Malatya’da, 18 Nisan 2007 tarihinde ...
Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde üç misyonerin öldürülmesiyle
ilgili davanın 81. duruşması başladı.
Malatya’da, 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi’nde çalışan
Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur
Yüksel’in öldürülmesiyle ilgili davanın 81. duruşması Malatya 3.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Duruşmaya tutuklu sanıklardan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer
Yıldırım, Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Hüseyin Yelki, Varol Bülent
Aral ve Emekli Orgeneral Hurşit Tolon katılmazken, tutuklu sanıklar
Malatya eski İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger,
Binbaşı Haydar Yeşil, jandarma görevlileri Abdullah Atılgan, Murat
Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik, İnönü Üniversitesi
Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Zirve Yayınevi eski çalışanları Levent
Ercan Gelegen ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya taraf
avukatları da katıldı.
"ONLARIN İFADELERİNİN ALINMASINI TALEP EDİYORUM"
Duruşmada sanık Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Çolak, mahkemeye ek
savunma yaptı. Sanık Çolak, mahkemede dinlenen sanık ve gizli tanık
İlker Çınar’ın mahkemeyi yanıltan ifadeler kullandığını öne
sürerek, “İlker Çınar, 11 Ocak 2007 tarihinde Malatya’da 1.
Çalıştay yapıldığını söylemektedir. Dosyaya düzmece HTS kayıtları
konulmuştur. Ben görevlendirme ile 8 Ocak 2007 tarihinde tarihi
eser kaçakçılığı nedeniyle 8 Ocak 2007 günü Tarsus’a gittim. Burada
İlker Çınar ile tarihi eser kaçakçılığı konusunda görüşme yaptık. 9
Ocak 2007 günü İlker Çınar tarihi eser kaçakçılığı yapan emekli
öğretmen Oktay adlı şahsı arayarak, ‘eseri alacak olanlar burada’
diyerek bizi kaçakçı ile buluşturdu. İlker Çınar ve Oktay adlı
şahıs birlikte Malatya’ya geldik. Malatya’da geldiğimiz otelde bizi
Jandarma Kaçakçılık Şube Müdürü kendisini otel müdürü olarak
tanıtarak karşıladı. Ben İlker Çınar ile birlikte Aslantepe
Höyüğüne gittik. Ancak dosyaya konan HST kayıtlarında Aslantepe
yoktur. Ancak dosyaya gelen yeni HTS kayıtlarında Aslantepe
görünüyor. Bu kasıtlı olarak yapılmıştır. 11 Ocak 2007 günü İlker
Çınar ile Oktay adlı şahıs yanımdan hiç ayrılmamış görünüyor.
Mahkeme dosyasına konan HST kayıtlarında ise bu durum
gösterilmiyor. O dönemin İl Jandarma Kaçakçılık Şube Müdürü ile
Orhan adlı şahsın dinlenmesi durumunda bu gerçek ortaya çıkacaktır.
Bu isimlerin ifadelerinin alınmasını talep ediyorum. İlker Çınar 11
Ocak günü 1. çalıştayın yapıldığını söylüyor. Ancak HST
kayıtlarında Mehmet Ülger, Ruhi Abat’ın HST kayıtları ile İlker
Çınar’ın HST kayıtları birbiriyle uyuşmuyor. İlker Çınar’ın HST
kayıtları incelendiğinde gün boyu benimle birlikte olduğu
görülecektir. İlker Çınar ile birlikte Malatya’ya gelen Oktay adlı
kişinin ve yine dönemin İl Jandarma Kaçakçılık Şube Müdür ve
personelinin ifadeleri alındığı takdirde 11 Ocak 2007 günü 1.
çalıştayın yapılmadığı ve İlker Çınar’ın tarihi eser kaçıkçılığı
nedeniyle Malatya’ya geldiği görülecektir” dedi.
"BU DAVA BÖYLE DEVAM EDERSE.."
Çolak, mahkemede tanık olarak dinlenen Yaşar Adak’ın Begüm Kartal
cinayeti ile ilgili olarak vermiş olduğu ifadeler nedeniyle o dönem
olayı soruşturan jandarma görevlileriyle Begüm Kartal’ın babası
Hasan Kartal’ın ifadesinin alınması gerektiğini ve bu ifadelerin
alınması durumunda gerçeğin ortaya çıkacağını ve kendilerine iftira
atıldığının anlaşılacağını ileri sürdü.
“Bu dava böyle devam ederse jandarmaya husumeti olan herkes gelip
burada yalancı tanıklık yapacaktır” diyen Çolak, şöyle devam
etti:
“Hakkımda çok sayıda sahte isim ve sahte ihbar mektupları
gönderildi. İhbarların birinde benim Diyarbakır’da görevli iken
Malatya’ya gelerek 80 gün kaldığımı belirtmiş. Ben Diyarbakır’a
giderken Elazığ’da trafik kazası geçirdim. Bu nedenle Malatya’da 80
gün değil, 100 gün kaldım. Bununla ilgili hastane raporları dosyada
bulunmaktadır.”
"GÖRÜŞME KAYITLARIM ABARTILMIŞ"
Kendisi hakkındaki iddiada kendisinin Ruhi Abat ve Suat Er adlı
kişiler vasıtasıyla cinayetlerin Emre Günaydın’a işletildiğinin
belirtildiğini, ancak ne Ruhi Abat’ın ne de Suat Er’in bu dava
dosyasında sanık bile olmadıkları ve ifadelerinin bile alınmadığını
belirten Çolak, “Bu kişilerle olan telefon görüşme kayıtlarım
iddianamede iki katına çıkartılarak abartılmıştır. Ancak HTS
kayıtlarına göre 2 tane Suat Er görünüyor. Ruhi Abat ve Suat Er’in
mahkemeye getirilerek dinlenilmesini talep ediyorum” şeklinde
konuştu.
Sanık Mehmet Çolak ek savunmasını tamamlarken, mahkeme heyeti
duruşmaya ara verdi.
(İHA)