Ziraat ve Halkbank çiftliği
Abone olVurgunu araştıran müfettişler defalarca kredi kullanıp geri ödemeyen Murat Demirel ve diğer isimleri yazdı:
Akşam Gazetesi'nin haberine göre, iki bankanın 3.5 katrilyon
olarak hesaplanan kredi zararları, faiz ve kur farkıyla birlikte
5.5 katrilyona ulaşıyor Her sayfası kamu bankaları'nın nasıl
sistemli bir şekilde yontulduğunu anlatan Yolsuzlukları Araştırma
Komisyonu'na sunulan raporda, küçük ve orta ölçekli sanayi
sektörünü kredilendirmek için kurulan Halk Bankası'nın büyüklere
insafsızca yem edildiği çarpıcı örneklerle anlatılıyor. 'Özel'
damgalı raporda geri dönmeyen krediler tek tek sıralanıyor. Kur
farkları ve faizin dahil edilmediği hesaplamada Ziraat Bankası'nın
500 trilyonluk kredi zararı, Emlak Bankası ile birleştirilmesinin
ardından 2.5 katrilyon liraya ulaşmış görünüyor. Halk Bankası'nın
ise 1 katrilyon 110 trilyon liralık kredisi geri dönmedi. Bir başka
ifadeyle halkın katrilyonları kredi kullanıp ödemeyenlerin cebine
girdi. Ziraat ve Halk Bankası'nın 3.5 katrilyon olarak hesaplanan
kredi zararları, faiz ve kur farklarıyla birlikte 5.5 katrilyon
liraya ulaşıyor. Halk Bankası 10 firmaya çalıştı Raporda 2000 yılı
sonu itibariyle toplam 425 trilyon lira olan nakdi ticari
kredilerin yüzde 82'sinin 10 gruba kullandırıldığı yer alıyor.
Bankanın verdiği garanti mektuplarının bazı firma ve gruplar
üzerinde yoğunlaştığı, üstelik batacağı kesin olduğu halde
firmalara kredi kullandırıldığı anlatılıyor. Doğan Grubu ve
Cıngıllıoğlu ailesine satılan Demir-Halk Bank'ın, Halkbankası'na
ait olduğu dönemde belli gruplara hem yurt içinde hem de yurt
dışında büyük miktarlarda kredi kullandırıldığının altı çiziliyor.
Komisyon raporunda ilginç bulunan bir noktanın da altı çiziliyor.
Batan kredilerin, İstanbul'daki Levent, Karaköy, Şişli, Salıpazarı
ile Antalya, Bursa, İzmir, Köroğlu/Ankara, Pasaport/İzmir ve Adana
şubelerinden verildiği saptandı. Batan kredilerin yüzde 71'ini
veren bu 10 şube ile ilgili soruşturma yapılması isteniyor. Murat
Demirel skandalı Yolsuzluk Komisyonu'nda birleştirilen raporlarda
kamu bankalarının dolandırıldığı iddia ediliyor. Firmalara tüm
uyarılara rağmen trilyonlarca kredinin, usulsüz işlemlerle açılması
'görev zararı değil nitelikli dolandırıcılıktır' deniliyor. Raporda
en çarpıcı örnek olarak, Murat Demirel'e açılan ve geri dönmeyen
119 trilyonluk kredi gösteriliyor. Egebank'ın eski sahibi, kamu
bankalarının en büyük borçlularından Murat Demirel'in Halk Bankası
vurgunu film gibi bir senaryo ile gerçekleştirilmiş. Dempa adlı
şirketi ile ihracat yapacağını söyleyen Murat Demirel, Halk
Bankası'ndan kefil olmasını istiyor. Bu sırada ortağı ve sağ kolu
olan Gökalp Baştürk'ü İsveç'e paravan bir şirket kurması için
gönderiyor. Baştürk İsveç'te Estone Financial SA adlı ihracatçı bir
firma kuruyor. Murat Demirel bu firmadan ihracat yapıyor gibi
gösterip bu parayı ödemiyor. Bunun üzerine Demirel'e kefil olan
Halk Bankası milyonlarca doları Estone Financial SA'ya ödüyor. Yani
Demirel, ortağına kurdurduğu firma aracılığıyla Halk Bankası'nın
trilyonlarını kendi kasasına aktarıyor. Kredi değil dolandırıcılık
Vurgunu araştıran müfettişler defalarca kredi kullanıp geri
ödemeyen Murat Demirel'e kefil olunması, yani bir anlamda kredi
açılmasının dolandırıcılık olduğunu söylüyor. Çünkü banka yönetimi
Dempa'nın batık şirket olduğu, kredi açılmaması gerektiği konusunda
uyarılıyor. Müfettişler ihracat yapılmadığının da belgeliyor.
Yalnızca Halk Bankası'ndan uçurulan paralar var. Murat Demirel
kendisine ait 4 firma ile aynı yolla kredi kullanıp geri ödemeyerek
Halk Bankası'nın 119 trilyon lirasını cebine indiriyor. Üstelik bu
paraya faiz dahil değil. Yolsuzluk Komisyonu'ndaki raporda, Murat
Demirel'in Halk Bankası vurgunundan banka yönetimi sorumlu
tutuluyor. Çünkü Demirel'in firmalarına ithalat için açılan
kredilerin hiç bir makbuza bakılmadan, araştırma yapılmadan
verildiği, kredilerin göz göre göre batırıldığı anlatılıyor.
Yolsuzluk Komisyonu'nda son halini alan raporda olumsuz istihbarat
raporlarına rağmen kredi açılması ve ithalat için gerekli
belgelerin aranmaması nedeniyle bankanın dolandırılmasından,
Yönetim Kurulu Üyeleri Yücel Dirik, Ali İhsan Elgin, Ali Haydar
Emre, Salih Şevki Doruk, Yenal Ansen, Ufuk Söylemez, Osman Nuri
Ertuğ, Hasan Özcan, Prof.Dr. Halil Sarıaslan ve Hüsnü Barbaros
Olcay ile Levent Şubesi Müdürü Mualla Halistürk, Ticari Krediler
Müdürü Muazzez Ela sorumlu tutuluyor. Komisyon bu kişilerle ilgili
suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Yolsuzluk Komisyonu benzer
örneklerle dolu yolsuzlukların yer aldığı bu rapora dayanarak çok
sayıda banka yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunacak.
Raporlara rağmen yolsuzlukların soruşturulmasına izin vermeyen
dönemin ilgili bakanları Hüsamettin Özkan ile Recep Önal hakkında
da soruşturma komisyonu kurulacak.