Zinayı kim suç olmaktan çıkarmıştır
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ı eleştirerek, "-Muhafazakar demokratız- diyor, peki zinayı kim suç olmaktan çıkarmıştır...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ı
eleştirerek, "-Muhafazakar demokratız- diyor, peki zinayı kim suç
olmaktan çıkarmıştır" diye sordu.
Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evleri ile ilgili
yaptığı açıklamalara sert göndermelerde bulundu. Başbakan
Erdoğan’ın her yurt dışı seyahati öncesinde suni gündem
oluşturduğunu ve Türkiye’yi cephelere sürüklemeyi adet haline
getirdiğini ifade eden Bahçeli, öğrenci evleri ile ilgili
tartışmanın başlamasının ardından Türkiye’nin bu konuya
kilitlendiğini, taraflı tarafsız herkesin bu eksende görüş ileri
sürdüğünü belirtti. Bahçeli, Türkiye’nin bir haftadır öğrenci
evlerini konuştuğunu, kızlı-erkekli evlerin olup olmayacağı yönünde
tartışmaların yaşandığını söyledi. Ortada bir beyanat enflasyonu
görüldüğünü dile getiren Bahçeli, “Meseleyle ilgili görüşlerimizi
tüm yönleriyle açıklığa kavuşturmadan evvel şunu söylemek lazım ki,
Başbakan Erdoğan yurtta kalamayan ya da kalmayan tüm üniversite
öğrencilerini zan altında bırakmış, bunlara da zımnen aba altından
sopa göstermiştir. Başbakan Erdoğan gençliğe ayar vermeye, ahlak
öğretmeye kalkışmış, öğrenci evleriyle ilgili gerekli tedbirlerin
alınacağını, düzenlemelerin de yapılacağını peşinen açıklamıştır.
Kabul edilmelidir ki, öğrencilere kalacak ve insanca yaşamaya
müsait barınma yerleri temin etmek hükümetin en öncelikli görevleri
arasındadır. Ne var ki Başbakan terör gruplarına oluk oluk para
akıtırken, gençlerimizi kaderine terk etmiştir. Şurası kesindir ki,
Başbakan’ın sözleri yaralayıcı ve suçlayıcıdır” diye konuştu.
“KENDİSİ ÖĞRENCİLERDEN NE İSTEMEKTEDİR”
Başbakan Erdoğan’ın göndermelerinin gençliğe yapılan en büyük
hakaret, ailelerine en ciddi saygısızlık olduğunu iddia eden
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Başbakan Erdoğan Türk ailesinin ahlak ve geleneklerini bu yaşına
rağmen henüz idrak edememiştir. Muhafazakar demokrat anlayışlarına
ters olduğundan kız ve erkek öğrencilerin yurtlarda karışık
kalmalarına müsaade etmediklerini ve evlere de müdahil olacaklarını
söylemiştir. Halihazırda Türkiye’de 175 üniversite ve 303 bin
öğrenciye barınma imkanı sunan 365 yurt bulunmaktadır.
Üniversitelerde okuyan öğrencilerimizin toplam sayısı yaklaşık 4
milyon 300 bin civarındadır. Yurtta kalamayan, barınacak temiz ve
güvenilir yerlere ihtiyacı olan milyonlarca evladımız ne yapacak,
sokakta, köprü altlarında veya parklarda mı konaklayacaktır?
Başbakan Erdoğan en büyük yatırımı gençlere yaptık derken hakikaten
de buna inanmakta mıdır, yoksa bildik yalanlarına yenisini mi
eklemektedir? Üniversiteyi kazanma sevinciyle anadan babadan
ayrılan gençlerimiz, şayet herhangi bir yurtta kalamıyorsa
kendileri için ekonomik olabilecek makul seçeneklere yönelmektedir.
Bunlardan ilki ortaklaşa tutulan ve külfeti de birlikte katlanılan
öğrenci evleridir. Bugün devlet, siyaset, basın, iş dünyası,
akademik hayat başta olmak üzere toplumun birçok kesiminde önemli
görevler üstlenmiş değerli şahsiyetler eğitimlerini bu şekilde
tamamlamıştır. Bugüne kadar da evlerden istisnalar dışında hiçbir
toplum ve devlet için tehlikeli kişi ya da kişiler yetişmemiştir.
Bunlarda da daha sonraki yıllarda milletimize hizmeti geçen çok
sayıda saygın isim kalmıştır. Başbakan Erdoğan acaba değişik türden
bu cemaat ve vakıf yurtlarından da rahatsız mıdır? Dershaneler
bazında başlayan bildik mücadeleye bu kez de yurt ya da evler de mi
eklenecektir? Kendisi öğrencilerden ne istemektedir. Yoksa terör
örgütlerine militan devşiren evlerle klasik öğrenci evlerini mi
karıştırmaktadır? Üniversite öğrencilerini tüm sorunları çözülmüş
ve bitmiştir de, sırayı kimin kimle alacağı mı almıştır. Gençliğe
ahlaksız, edepsiz, düzensiz, karmaşık ilişki yaşayan potansiyel
tehdit olarak tasvir ve takdim etmeye Başbakanın ne hakkı
vardır.”
“TÜRK GENÇLİĞİ AHLAKLI VE ŞUURLUDUR”
Devletin tüm imkanlarının iktidarın emrinde olduğunu söyleyen
Bahçeli, Türk gençliğinin ahlaklı ve şuurlu olduğunu kaydetti.
Gençlerin Türk ve İslam ahlakına uygun bir hayat tarzı
benimsemelerinin en büyük arzusu olduğunu ifade eden Bahçeli,
“Başbakan Erdoğan kişisel hak ve hürriyetleri, konut
dokunulmazlığını, Anayasa’da yer bulan özel hayata ve aile hayatına
saygı gösterilmesi düzenleyen 20. maddeyi çiğnemiştir. Öğrenci
evleriyle ilgili ifadeler öyle noktalara gelmiş, öyle boyutlar
kazanmıştır ki sanki tüm evlatlarımız suçlu ve karmakarışık
ilişkilerin içindedir. Başbakan Erdoğan bu meyanda soru soran yerli
yabancı muhabir ve gazetecilere bile ateş püskürmüş, partisinden ve
hükümetinden önemli isimlerle taban tabana zıt tutun takınmıştır.
AK Parti’nin içi bu tartışmayla çatlamış, kaynamış ve karışmıştır.
Zira Başbakan dayatmacı, uzlaşmaz, önyargılı, kadim arkadaşlarına
bile vefasız ve peşin hükümlüdür. Kendisini kamuoyu nezdinde
aklamak ve haklı çıkarmak için en yakınında bulunanları ateşe
atmaktan dahi çekinmemektedir” dedi.
(İHA)