Zina yüzünden bedel ödedik

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TCK'nın görüşmeleri sırasında ortaya çıkan, zinanın suç sayılmasına ilişkin tartışmaların Türkiye'ye ağır bir bedel ödettiğini iddia etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TCK'nın görüşmeleri sırasında ortaya çıkan, zinanın suç sayılmasına ilişkin tartışmaların Türkiye'ye ağır bir bedel ödettiğini belirterek, ''Hükümetin son iki haftada çıkardığı kriz, Türkiye'nin 40 yıllık emeğinin ve ana sütü gibi helal olan tam üyelik sürecinin önüne engel getirmiştir'' dedi. Baykal, CHP grup toplantısında, bugünün Türkiye açısından tarihi bir gün olduğunu belirterek, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin geleceğinin, bugün verilecek kararla belirleneceğini söyledi. Türkiye'nin AB macerasının arkasında 40 yıllık emek ve alınterinin bulunduğunu ifade eden Baykal, özellikle AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verhaugen'in yaz aylarında Türkiye'ye yaptığı ziyarette herkesin AB konusunda oldukça iyimser beklentiler içine girdiğini söyledi. Verhaugen'in ziyaretinin ardından hükümetin zina konusunda başlattığı tartışmaların bu iyimser havayı anında dağıttığını kaydeden Baykal, şunları söyledi: ''Bugün saat 14.00'de bu konuda resmi açıklama yapılacak. Açıklama öncesinde pek çok değerlendirme yapıldı ve raporla ilgili basında bazı bölümler yer aldı. Bizim beklentimiz Türkiye'nin AB sürecine kayıtsız şartsız müzakere ile başlamasıdır. Bundan kısa bir süre önce bu beklentimizi karşılayacak bir ortam vardı. Ancak son haftalarda hükümet tarafından yaratılan kriz sonrasında birden farklı değerlendirmeler ortaya çıktı. 31 madde üzerinde yapılacak müzakerelerde, her madde için Türkiye'nin hazır olup olmadığının da tartışılacağı söylenmeye başladı. Ermeni soykırımı, ruhban okulu, Güney Kıbrıs'ın tanınması gibi konuların şart olarak önümüze getirileceği bazı kesimlerce dile getirildi. Bu olmaz. Böyle bir müzakere süreci başlarsa bu şartsız bir müzakere olmaz. Bu hükümetin iyimserliği ve Verhaugen'in belagatı bu durumu anlatmaya yetmez. Türkiye'nin serbest dolaşım hakkının sürekli olmayacağı önümüze getirilirse bu tam üyelik olmaz. Bu, kabul edilemez. Bu, olsa olsa nakıs bir üyelik olur ve Türkiye'yi hiçbir şekilde tatmin etmez.'' Deniz Baykal, ''hükümetin zina konusunda ortaya çıkardığı krizin AB konusunda Türkiye'yi desteklemeyen çevrelere her türlü fırsatı verdiğini ve bu çevrelerin de bu fırsatı her şekilde kullanmaya başladığını'' söyledi. Hükümetin, yaratılan krizin ardından ''affedersin'' diyerek çalışmalarını sürdürdüğünü ancak, bu yaklaşımın bile Türkiye'nin ağır bir bedel ödemesini engelleyemediğini savunan Baykal, ''Şimdi artık Türkiye'ye atış serbest olmuştur. Çünkü Türkiye kendini kuşkulu, sorunlu bir ülke olarak takdim etmiştir. Bu hükümet çıkardığı krizle, Türkiye'nin 40 yıllık emeğini ve anasının ak sütü gibi helal olan AB'ye tam üyelik sürecinin önüne engel getirmiştir'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın Fransa ziyareti sonrasında bu ülke ile ilişkiler konusunda oldukça iyimser bir tablo ortaya koyduğunu ancak, gelinen noktada Fransa'nın, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin hiçbir AB ülkesinden istemediği şartlar öne sürdüğünü kaydeden Baykal, ''Başbakan, Fransa ziyaretinde bunları konuşmadı mı? Birçok anlaşmalar yapıldı. Bugünkü iktidar neyin karşılığı kabul etti o anlaşmaları, nereye götürüyor Türkiye'yi'' dedi. Türkiye'nin KKTC, Irak, Kerkük ve Kuzey Irak konusundaki politikasına bakıldığında ''nereye baksan elinde kalıyor'' gibi bir tablo ile karşı karşıya bulunduğunu ileri süren Baykal, sözlerini şöyle tamamladı: ''Büyük umutlarla bugüne geldik. İnşallah bizim tüm bu kaygılarımız giderilir. Ancak bugün komisyon raporundan hayal kırıklığı çıkarsa AB, ciddi biçimde sorgulanmaya başlar. AB süreci ile ilgili olarak asıl karar 17 Aralık'ta alınacak. Bu süre içinde biz CHP olarak, elimizden gelen tüm çabayı sürdürmeye devam edeceğiz. Ancak hükümetin de yaptığı yanlışları görme ve bunları tekrarlamama zorunluluğu vardır. Hükümet iç politikadaki kaygılarını bir yana bırakarak Türkiye'nin haklarını sonuna kadar savunmalıdır.''

Günün Önemli Haberleri