'Zihin gözü körlüğü' nedir?
Abone olUzmanlar, bazı görüntüleri zihinlerinde canlandıramayanların durumunu 'aphantasia' olarak tanımladı. Bu kişilerin hazıları yerinde olsa da gördüklerini tekrar zihinlerinde canlandıramıyor veya uyurken 'koyun sayamıyor'.
Gözlerinizi kapatın ve bir kumsalda yürüdüğünüzü, Güneş'in doğuşuna doğru ilerlediğinizi düşünün. Aklınıza gelen görüntü ne kadar net?
Birçok kişi zihinlerindeki görüntüyü hayallerinde canlandırabilir. Buna 'zihin gözü' (beyin gözü) denir.
Fakat bu yıl yapılan bir araştırmada bilim insanları, bazı kişilerin zihinlerindeki görüntüleri canlandıramadıklarını tespit etti. Uzmanlar bu yeni sağlık durumuna da 'aphantasia' olarak adlandırdı.
Zihin gözü 'kör' olanlardan biri de Lancaster'li Niel Kenmuir.
Çocukluğundan bu yana çevresindekilerden farklı olduğunu bildiğini söyleyen Niel, "Uyuyamadığım zaman üvey babam koyunları saymamı söylerdi ve bunun ne anlama geldiğini açıklardı. Denedim fakat yapamadım. Çitlerden atlayan koyunları göremedim, sayacak hiçbir şey yoktu" diyor.
Anılarımız genellikle görüntülerle eşleştirilir. Örneğin bir düğünü veya okuldaki ilk gününüzü aklınıza getirin.
Niel, belleğinin bir bakıma 'korkunç' olduğunu söylüyor fakat bazı verileri çok iyi hatırlıyor. Fakat aphantasia durumundan mustarip olanlar gibi o da yüzleri tanımakta güçlük yaşıyor.
'Hastalık değil'
Niel, aphantasia'yı "bir hastalık değil, hayatı farklı bir yoldan deneyim etme" olarak tanımlıyor.
İronik olan, Niel'in şimdi bir kitapçı da çalışıyor olması. Genelde kurgu olmayan kitapların bulunduğu raflarda duruyor.
Niel'a nişanlısını zihninde canlandırmaya çalıştığında ne gördüğünü soruyorum.
"Tarif etmesi en zor şey" diyor:
"Nişanlımı düşündüğümde bir görüntü oluşmuyor, fakat kesinlikle onu düşünüyorum. Bugün saçını arkadan topladığını ve siyah saçlı olduğunu biliyorum."
"Fakat gördüğüm imajı tarif etmiyorum, onun hakkındaki özellikleri hatırlıyorum. En tuhafı da bu, belki de biraz hasret sebebi."
Niel görüntüleri zihninde canlandıramamayı çok dert etmiyor fakat bazıları bu durumdan oldukça rahatsız.
Araştırmaya katılanlardan biri, diğerlerinin zihinlerinde görüntüler oluştuğunu öğrendiğinde 'soyutlanma' ve 'yalnızlaşma' hissine kapılmaya başladığını söyledi.
Annesinin ölümünden sekiz yıl sonra onunla ilgili anılarını hatırlamamak onu 'delirtiyormuş'.
'Her 50 kişiden biri'
Diğer yandan Niel'in aksine çocuk kitapları illüstratörü Lauren Beard ise yazarları okuduğunda bütün görüntüleri doğrudan zihninde canlandırabiliyor.
"Çok sağlam bir hayal gücüm var, dünyayı yaratabilir ve eklemeler yaparak zihnimde giderek büyütebilirim, karakterleri geliştirebilirim. Görüntüleri hayal edememek nasıl bir şey tahmin bile edemiyorum" diyor Lauren.
Lauren ve Niel birbirlerine zıt iki durumda.
Bilişsel ve Davranış Nörolojisi Profesörü Adam Zeman, bu iki farklı durumdaki, (aphantasia ve hyperphantasia) kişinin deneyimleri ve hayatları arasındaki farkları karşılaştırmak istiyor.
Exeter Üniversitesi'nde görevli Zeman, Cortex adlı dergide aphantasia durumuna ilişkin yeni bulguları paylaştı.
BBC'ye konuşan Zeman, "İnsanlar bana bu durumun tespit edilmesinden ve adlandırılmasından duydukları memnuniyeti ifade ediyorlar. Çünkü bu tuhaflığı yıllardır diğerlerine açıklamaya çalışıyor ve anlatmakta zorluk yaşıyorlardı" diyor.
Zeman, aphantasia için "kesinlikle bir rahatsızlık değil" diyor ve her 50 kişiden birinin bu durumda olabileceğini belirtiyor.