Zico için tehlike çanları çalıyor
Abone olFenerbahçe tribünleri isyanda. Kötü oyunu seyreden Zico'ya karşı tepkiler büyüyor.
Fenerbahçe'de işler yolunda gitmiyor. Camianın tadı tuzu yok.
Son Bursa mağlubiyeti zehir etti güzel bir hafta sonu geçirmek
isteyen sarı lacivertlilere. Üstelik ezeli rakipleri sapır sapır
dökülürken.... Ama olmadı Fenerbahçe de onlardan geri kalmadı.
Liderlik hesapları yapanlar, sıfır puanla Saraçoğlu'ndan
ayrılmanın hüznünü yaşadılar. Asıl kahreden ise takımlarının
isteksiz oluşu. Uzun yıllardır Saraçoğlu'nda rakiplerine sahayı dar
eden Fenerbahçe gitmiş neredeyse pozisyonu olmadan 90 dakikayı
tamamlamıştı.
İşte bu renklere gönül verenleri de yıkan buydu. Aslında
çarşambanın gelişi perşembeden belliydi. Haftalardır kötü ve
temposuz geçen maçlar facianın habercileriydi. Toplanan üç puanlar
ya zayıf rakipler karşısında ya da şansın da yardımıyla gelmişti.
Uyarıyı yapanlar da camia içinde 'çatlak sesler'
olarak sunuluyordu.
Ama futbolun gerçekleri ortada. Zico'nun oynattığı sözde
'hücum futbolu' iflas etti. Kendi evinde oynadığı
Bursa maçında 1 net gol pozisyonu ile noktalamıştı. Takım ne düzgün
savunma yapabiliyor. Ne de hücum yapabiliyor. Zico'nun aklı hala
bir dönem Brezilya'nın iflas eden futbol mantalitesinden
kurtulamamış.
Nedeni gayet basit. Fenerbahçe'de orta saha diye bir şey yok. Alex
sahada gezinen hayalet gibi. Geçtiğimiz yıllarda duran top silahı
vardı. Rakiplerin korkulu rüyası bu organizasyon. Appiah'ın aklı
başka yerlerde. Sakın bu Manş denizinin öte yakası olmasın?
İngiltere'den gelen teklifler belli ki kafasını karıştırmış.
Aurelio'ya da bir haller oldu. Brezilyalı oyuncu bu sezon hiç riske
girmiyor. Sadece yan pas yaparak takımını frenliyor. Aynı şeyi
Appiah da yapıyor. Oysa Aurelio geçen sezon kaptığı toplarla
dripling yapıyor ve ikiye bir paslarla rakibi ortadan
deliyordu.
Tuncay ne ileride ne de orta sahada istenilen form düzeyinde değil.
Kerim yetenekli bir hücum oyuncusu olmasına rağmen, sol beke monte
edilmeye çalışılıyor. 'Genç yetenek' diye alınan
Uğur Boral nerede? Kezman ve Deivid arasındaki kopukluk hala
düzeltilemedi..
Edu ve Lugano başka bir sorun. Bursaspor'un attığı golde Edu'nun
kademe hatası dikkat çekiciydi. Son toplarda hep Ümit Özat vardı.
Kaptanın kapasitesi de gemisini kurtarmaya yeterli değil.
Rakipler orta sahayı rahat geçip pas yaparak savunmayı dengesiz
yakalıyor. Orta saha pres yapmadığı gibi hücuma da yavaş çıkıyor ve
takımı frenliyor. Enine paslar rakip savunmaya zaman kazandırıyor.
Bir diğer handikap ta orta saha ve kanat oyuncularının
yardımlaşmaması. Oyunu kanatlara açacak ikili girişimler
yapılmıyor. Rakip defansı açmada başarılı olan Tuncay ve Ümit Özat
da kayboldular. Verkaçlar rakibe önde basma ve ileri uç oyuncuların
yardımına gidilmemesi rakibi cesaretlendiriyor.
Bütün bu olumsuzlukları tribünden herkes görüyor. Sahanın kenarında
oturan ve günün üçte ikisini futbolcularla geçiren Zico göremiyor.
Bütün bunları bir yana bıraktık. Serkan, Mehmet Yozgatlı, Kemal,
Selçuk, Semih ortalıklarda yok. 'Kuyruğuna teneke
bağlanılarak gönderilen' Daum bile bu oyunculardan
yararlanmasını biliyordu. Daum ikinci yarıda oyuncu değişiklikleri
ile birçok maçı çevirdiğini biliyoruz. 'Gelen gideni
aratır' felsefesi bsu kez Fenerbahçe için çalışıyor.
Tribünlerde 'yükselen homurtular' eminiz ki
yöneticilerin de kulaklarında çınlıyordur. Zaten ikinci başkan
Nihat Özdemir, oynanan futbolu beğenmediğini açık açık söylemişti.
Taraftar desteğini alamayan bir teknik direktörün başarı şansı da
ortada. Kariyeri 'malum Japonya macerasından'
ibaret olan Zico için tehlike çanları çalmaya başladı bile.
Yorum: Oktay Sağlam