Zeytinyağına prim tepkisi

AA muhabirine açıklamalarda bulunan Çetin, geçen yıl 25 YKr olan kilogram başına primin yüzde 60 düşüşle 10 YKr olarak açıklanacağını öğrendiklerini ifade etti. Devletin yaptığı bu çalışmayla, ülkedeki zeytinciliğin gelişime bakış açısını gösterdiğini savunan Çetin, üretici ülkeler arasındaki mücadeleyi Türkiye'nin baştan kaybettiğini ileri sürdü. İspanya'daki kuraklık ve dünyada artan zeytinyağı talebi nedeniyle tüm üretici ülkelerin desteklerle üretimi artırmaya çabaladığını, Türkiye'de ise hükümetin zeytincilerin mücadele heyecanını kırdığını kaydeden Çetin, şöyle konuştu: ''Üreticinin yeni taleplere cevap verebilmesi ve üretimi artırabilmesi için desteğe ihtiyacı vardı. Bu amaçla hükümetten 50 YKr'lik prim beklediğimizi belirtmiştik. Ancak gayri resmi olarak öğrendiğimiz rakam geçen senenin de altında. Karşı kıyımızdaki Yunan adalarındaki üretici 1.5 dolar prim alırken bu kıyıdaki üreticiye 10 YKr vermek, bu üreticiyle alay etmektir. Bu rakam, üretimi artırmaz tam tersine zeytincinin heyecanını ve umutlarını kırar. Prim sistemi, üreticiye ulufe dağıtmak değildir. 10 YKr de bir değerdir düşüncesi dilenci mantığıdır. Üretici, dilenci değildir. Bu prim ne üretimi artırmaya ne kayıt dışılığı engellemeye, hiçbir şeye yaramaz.'' Zeytinyağı fiyatlarının bu yıl artması nedeniyle primin az verildiği yönünde görüşlerin ortaya atıldığını ifade eden Çetin, bu görüş sahiplerinin prim sistemini anlayamadığını savundu. Dünyada uygulanan prim sisteminde desteğin fiyatlara göre değişmediğini kaydeden Çetin, 1995 yılında 40 centle başlayan primin 2005 yılında en düşük seviyeye gerileyerek 13 cente gerileyeceğini ifade etti. Çetin, verilen primin kayıt içine alınan ticaretle kendi kaynağını yarattığını da sözlerine ekleyerek, belirtilen prim oranının tahsildar fabrikalardan tüketiciye uzanan zincirde yoğunlaşan fatura kullanımını azaltacağını ileri sürdü.