Zeytinyağı artık daha kaliteli
Abone olZeytinyağı üretiminde dünyada söz sahibi olan Türkiye’de artık yüksek kaliteli zeytinyağı üretimi yapılabiliyor.<br/>12 milyon verimli zeyti...
Zeytinyağı üretiminde dünyada söz sahibi olan Türkiye’de artık
yüksek kaliteli zeytinyağı üretimi yapılabiliyor.
12 milyon verimli zeytin ağacı bulunan Balıkesir’in Edremit
Körfezi’nde ve dünyadaki diğer zeytin üretimi gerçekleşen yerlerde
uygulanan zeytinyağı üretim metotlarını geride bırakabilecek yeni
bir yağ elde etme metodu geliştirildi. Yeni zeytinyağı üretim
metodu sayesinde, sıkım esnasında oluşan faydalıların yok olması
engellendiği gibi, dünyanın 3 bin yıldır çare bulamadığı zehirli
zeytin karasuyu da problem olmaktan çıkıyor. Yapılan denemelerde
yüzde 100 başarı kaydedilen sistem sayesinde zeytin kara suyunun
oluşturduğu doğal tahribatın önüne geçilecek.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde bitki özleri üretimi ve zeytin
türevleri üzerine Ar-Ge çalışmaları yapan bir firma tarafından
geliştirilen yeni zeytinyağı elde etme metodu, Edremit Ziraat Odası
yetkilileri tarafından da olumlu karşılandı. Sistemi kullanan
fabrikalar daha kaliteli ürün elde ederken, fabrikada sıkılan
zeytinlerin çekirdekleri ile posaları da ayrıca gelir kapısı
oluyor. Zeytin karasuyu sorunu ile ilgili yıllardır Balıkesir
Üniversitesi’yle ortak bilimsel çalışmalar yapan Ar-Ge firması
sahibi ve Türk kaşif olarak tanınan iş adamı Faruk Durukan, bu
çalışmayı Balıkesir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in
akademik destekleriyle hayata geçirdiklerini vurguladı.
Tamamen Türk bilim adamları ve Türk mühendislerin ürettiği
cihazları fabrikalarında kuran zeytinyağı işletmecileri, doğaya
salındığında zehir etkisi oluşturan zeytin karasuyu sorunundan
kurtulmakla birlikte, fabrikalarına daha fazla maddi girdi
sağlayacak.
FABRİKALAR BÜYÜK KAR ELDE EDECEK
Geliştirilen sistem sayesinde, fabrikada sıkılan zeytinlerin
çekirdekleri ayrıştırılıyor ve zeytin posaları da kullanılabilir
halde elde ediliyor. Zeytin çekirdekleri, doğal yakıt maddesi
olarak alıcı bulurken, ayrıştırılmış halde elde edilen zeytin
posaları da zeytin ezmesi olarak gıda firmalarınca satın
alınabiliyor. Yani zeytinyağı fabrikaları, karasu problemini
aşmakla birlikte, atık olarak kabul edilen zeytin
muhteviyatlarından da ayrıca para kazanabilecek.
Türkiye’nin, gelişen değil, gelişmiş ülke olarak anılması için
mücadele verdiğini ifade eden Faruk Durukan, sahibi olduğu
Türkiye’nin ilk en gelişmiş bitki özü üretim tesislerinde kendi
imkanlarıyla kurduğu, zeytin karasuyunu absorbe eden zeytin yağı
fabrikasının kapılarını tüm zeytin üreticilerine açtı.
“ZEYTİNYAĞINDA DÜNYA BİRİNCİSİ ÜLKE OLACAĞIZ”
Yeni metot ile ilgili ayrıntılı bilgiler vererek, amaçlarının bu
metodu tüm ülkeye yaymak olduğunu söyleyen Kale Natürel isimli
Ar-Ge firması yetkilisi Faruk Durukan, “Bizim görevimiz, yağ elde
ederken, bu kaliteli zeytinin kalitesini bozmamak. Dünyadaki tüm
zeytinyağı üreten ülkeler, bu güne kadar İtalya ve İspanya’nın yağ
elde etme tekniklerini örnek aldılar veya makinelerini onlardan
aldılar. Bu yeni teknikte kullanılan makineler tamamen bizim kendi
mühendislerimiz tarafından üretildi ve yeni teknik te, bizim kendi
şirketimizin Ar-Ge çalışmasıdır. Bu yeni teknikte, zeytinin faydalı
kısımları göz önüne alındı, makinelerde değişiklikler yapıldı ve
daha kaliteli yağ elde edildi. Bundan sonra kalitede İtalya,
İspanya değil, Türkiye birinci sırada olacaktır. Çünkü elde
ettiğimiz yağın kalitesi ölçüldüğü zaman ortada olacak. Bizim bu
çalışmamız tamamen bilimsel bir çalışmadır. Zeytin yakınır, sonra
çekirdeğinden ayrılır ve meyve suyu gibi sıkılma tekniğiyle bu yağ
elde edilir. Bu yağ elde edilirken kalite yükselir ve diğer
yöntemlerle elde edilen sıkımlarda alındığı miktarda zeytinyağı
elde edilmiş olunur. Diğer yöntemlerle örneğin yüzde 20 yağ
alınıyorsa, bu yöntemde de yüzde 20 yağ alınır. Bu metot için
patent başvurusunda da bulunduk. Çünkü bu yöntem dünyada bir
ilktir. Bundan sonraki hedefimiz, ülkemizdeki diğer fabrikalarda da
bu yöntemi uygulatıp, Türkiye’den çıkan zeytinyağının dünya
standartları sıralamasında ilk sıraya gelebilmesidir. Bu yöntem ile
zaten zeytin karasuyu denilen problem de ortadan kalkmaktadır.
Dünya bilimine hayırlı olsun” diye konuştu.
Örnek olması amacıyla kurduğu küçük zeytinyağı fabrikasında seri
üretim yapmayacağını söyleyen Durukan, “Şirketimizde kurduğumuz
zeytinyağı fabrikamız sadece örnektir. İsteyen her üretici bu yeni
metodu görüp incelesin ve bu yeni metodu uygulasın. Daha şimdiden
birçok üretici gelip bu sistemi gördü ve fabrikalarında uygulamak
için harekete geçti” dedi.
ZİRAAT ODASI DA, YENİ METODA ÖVGÜLER YAĞDIRDI
Yüksek kalitede zeytinyağı elde edilebilen yeni zeytinyağı üretim
metoduyla ilgili konuşan Edremit Ziraat Odası Başkan Vekili Ali
Yılmaz Diker, “Bilindiği gibi bölgemizde zeytin, son sistem kontinü
fabrikalarında işlenmektedir. Ama zeytin işlenirken yıkanır,
taşından yaprağından ayrılır, çekirdeğiyle birlikte kırmaya
girerek, çekirdeğiyle birlikte sıkılır ve yağı alınır. Ancak, Faruk
Durukan’ın bu yeni çalışmasında, zeytin önce bir makineyle
çekirdeğinden ayrılıyor. Geriye kalan kısım ile zeytinyağı elde
ediliyor. Bu da çok farklı bir ürün. Bu sistemin ekonomik maliyeti
biraz yüksek olabilir, ama yağın özelliği sanki bir ilaç gibi
olmaktadır. Saf bir zeytinyağı elde edilmiş olunuyor.
DURUKAN, BİLİMSEL ÇALIŞMALARIYLA ÜNLÜ
Bilimsel çalışmaları ve buluşlarıyla defalarca dünya bilimini
şaşırtan Faruk Durukan, taşı su hale getirip bu su ile yanmayan
malzeme elde etmeyi başardı. Durukan, bitki özleriyle ilaç ham
maddeleri, kök boyaları, kozmetik ürünler ve temizlik ürünleri
üretiyor. Zeytin yaprağı çayının da mucidi olan Durukan, zeytin özü
ile kanser tedavisinde kullanılabilen ilaç ham maddesi, zeytin
çekirdeğinden aktif karbon, bitki özleriyle domuz gribi aşısı
üretmiş ve daha onlarca bilimsel çalışmaya imza atmıştı.
Kabinedeki bakanların da uğrak yeri haline geldiği Ar-Ge
tesislerinde dünyanın en büyük bitki özü reaktörünü de kuran Faruk
Durukan, ilaç üretiminde lider ülke İsviçre’deki bazı ilaç
firmalarına da kendi tesislerinde ürettiği ilaç ham maddelerini
ihraç ediyor. Durukan, bir çalışmasıyla da 2010 yılında bilim
dalında Nobel Ödülü’ne aday gösterilmiş ve son olarak ta, özellikle
diyabet hastalarını yakından ilgilendiren, raf ömrü uzun tuzsuz
zeytin üretimini başarmıştı.
(İHA)