Zeytinin herşeyi para ediyor
Abone olBinlerci yılın mucizesi zeytin, herşeyiyle üreticiyi memnun ediyor. İşte zeytinin tüm ürünleri;
Yaprağından kozmetik ürünü, meyvesinden kahvaltılık ve yağ
elde edilen zeytinin, çekirdeğinden de kışlık yakacak elde
edilmesiyle her parçası çöpe gitmeden
değerlendiriliyor.
Türkiye ve dünyanın birçok yerinde 27 cinsi ve yaklaşık 600 türü bulunan zeytinin sağlık açısından faydalı olmasının yanı sıra ekonomik yönden de en fazla kazanç sağlayan ürünler arasında yerini koruduğu bildirildi.
Antakya Zeytinyağı Üreticileri Koruma Derneği Başkanı Yılmaz Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 100 milyon zeytin ağacının bulunduğunu, mevcut potansiyel değerlendirildiğinde çiftçiye olduğu kadar ülke ekonomisi açısından da önemli faydalar sağlanacağını bildirdi.
Yaprağından ve meyvesinden sabun, şampuan gibi temizlik maddesi yapılmasının yanı sıra zeytinin kozmetik dünyasının en çok tercih ettiği ürünler arasında yerini koruduğunu ifade eden Dönmez, ekonomik açıdan bu kadar önemli olan zeytinin çekirdeğinin de kışlık yakacak olarak değerlendirildiğini bildirdi.
''EN UYGUN VE SAĞLIKLI YAKACAK''
Zeytin çekirdeği ve zeytin yağı elde edilmesinden arta kalan posanın preslenerek toz haline getirildiğini ve daha sonra bunun kalıba konulduğunu ve kurumaya bırakıldığını vurgulayan Dönmez, prina adı verilen bu yakacağın, kömür ve oduna göre uygun fiyata satıldığını kaydetti.
Zeytin çekirdeğinden elde edilen prinanın çevre açısından da uygun bir yakacak olduğunu vurgulayan Dönmez, ''prina kömürden daha sağlıklı bir yakacak türü. Doğal olarak yetiştirilen meyvelerin çekirdeği değerlendirilerek yapılan bu yakacak vatandaşlar tarafından da sağlıklı olması ve uygun fiyatı nedeniyle çok fazla tercih ediliyor. Prinanın tonu yaklaşık olarak 300 TL'den başlayan fiyatlarla kömür ise 600 YTL'den satılıyor '' diye konuştu.
''YETİŞTİRİYOR AMA TÜKETMİYORUZ''
Kozmetik, sanayi, gıda sektörü ve kışlık yakacak olarak bir zerresi çöpe gitmeden ekonomiye kazandırılan zeytinin yetiştiriciliği ile ilgili çok fazla sıkıntı olduğunu ifade eden Dönmez, şöyle devam etti:
''Her parçası ekonomiye kazandırılan zeytinin en büyük sorunu üreticilere gereken desteğin sağlanmaması. Şu an kilo başına 21 kuruş destekleme ücreti üreticilerimizi tatmin etmiyor. Zeytin üreticisine kilo başına en az 50 kuruş destekleme verilmesi gerekiyor. Ayrıca zeytinyağının tüketiminin daha da arttırılması lazım. Şu an Türkiye'de kişi başına bir kilo tüketim var. Ancak bu miktar Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde kişi başına 15 ile 20 kilo arasında değişiyor. Maalesef zeytini üretiyor, ancak sağlıklı olan bu ürünün yağını yeterli düzeyde tüketmiyoruz.''
Zeytinyağı ihracatının da yeterli düzeyde olmadığının altını çizen Yılmaz, Türkiye'nin geçen yıl 20 bin ton ihracat gerçekleştirdiğini, bu oranın 80 bin tona çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Dönmez, zeytin konusunda önemli bir üretim merkezi olan Türkiye'de üretici, ihracatçı ve tüketiciye yönelik ciddi adımlar ve tanıtımlar yapılarak, bu ürünün hak ettiği noktaya getirilmesi gerektiğini vurguladı ve ''bir zerresi bile çöpe gitmeyen zeytinin yetiştiriciliğinin yaygınlaşması ülke ekonomisine büyük fayda sağlayacak'' dedi.
Türkiye ve dünyanın birçok yerinde 27 cinsi ve yaklaşık 600 türü bulunan zeytinin sağlık açısından faydalı olmasının yanı sıra ekonomik yönden de en fazla kazanç sağlayan ürünler arasında yerini koruduğu bildirildi.
Antakya Zeytinyağı Üreticileri Koruma Derneği Başkanı Yılmaz Dönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 100 milyon zeytin ağacının bulunduğunu, mevcut potansiyel değerlendirildiğinde çiftçiye olduğu kadar ülke ekonomisi açısından da önemli faydalar sağlanacağını bildirdi.
Yaprağından ve meyvesinden sabun, şampuan gibi temizlik maddesi yapılmasının yanı sıra zeytinin kozmetik dünyasının en çok tercih ettiği ürünler arasında yerini koruduğunu ifade eden Dönmez, ekonomik açıdan bu kadar önemli olan zeytinin çekirdeğinin de kışlık yakacak olarak değerlendirildiğini bildirdi.
''EN UYGUN VE SAĞLIKLI YAKACAK''
Zeytin çekirdeği ve zeytin yağı elde edilmesinden arta kalan posanın preslenerek toz haline getirildiğini ve daha sonra bunun kalıba konulduğunu ve kurumaya bırakıldığını vurgulayan Dönmez, prina adı verilen bu yakacağın, kömür ve oduna göre uygun fiyata satıldığını kaydetti.
Zeytin çekirdeğinden elde edilen prinanın çevre açısından da uygun bir yakacak olduğunu vurgulayan Dönmez, ''prina kömürden daha sağlıklı bir yakacak türü. Doğal olarak yetiştirilen meyvelerin çekirdeği değerlendirilerek yapılan bu yakacak vatandaşlar tarafından da sağlıklı olması ve uygun fiyatı nedeniyle çok fazla tercih ediliyor. Prinanın tonu yaklaşık olarak 300 TL'den başlayan fiyatlarla kömür ise 600 YTL'den satılıyor '' diye konuştu.
''YETİŞTİRİYOR AMA TÜKETMİYORUZ''
Kozmetik, sanayi, gıda sektörü ve kışlık yakacak olarak bir zerresi çöpe gitmeden ekonomiye kazandırılan zeytinin yetiştiriciliği ile ilgili çok fazla sıkıntı olduğunu ifade eden Dönmez, şöyle devam etti:
''Her parçası ekonomiye kazandırılan zeytinin en büyük sorunu üreticilere gereken desteğin sağlanmaması. Şu an kilo başına 21 kuruş destekleme ücreti üreticilerimizi tatmin etmiyor. Zeytin üreticisine kilo başına en az 50 kuruş destekleme verilmesi gerekiyor. Ayrıca zeytinyağının tüketiminin daha da arttırılması lazım. Şu an Türkiye'de kişi başına bir kilo tüketim var. Ancak bu miktar Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde kişi başına 15 ile 20 kilo arasında değişiyor. Maalesef zeytini üretiyor, ancak sağlıklı olan bu ürünün yağını yeterli düzeyde tüketmiyoruz.''
Zeytinyağı ihracatının da yeterli düzeyde olmadığının altını çizen Yılmaz, Türkiye'nin geçen yıl 20 bin ton ihracat gerçekleştirdiğini, bu oranın 80 bin tona çıkarılması gerektiğini kaydetti.
Dönmez, zeytin konusunda önemli bir üretim merkezi olan Türkiye'de üretici, ihracatçı ve tüketiciye yönelik ciddi adımlar ve tanıtımlar yapılarak, bu ürünün hak ettiği noktaya getirilmesi gerektiğini vurguladı ve ''bir zerresi bile çöpe gitmeyen zeytinin yetiştiriciliğinin yaygınlaşması ülke ekonomisine büyük fayda sağlayacak'' dedi.