Zeytinburnu'nda gasp dehşeti
Abone olİstanbul'da artan gasp ve cinayet olaylarının bir an önce polisin kafasını meşgul etmesini diliyoruz.
Yaz aylarınının gelmesiyle İstanbullular'ın akın ettiği Samatya- Zeytinburnu sahil şeridinde gaspçı dehşeti kol geziyor. Sahilde mehtaplı gecelerin üstüne kâbus gibi çöken gaspçıların son kurbanı 19 yaşındaki bir genç oldu. Bir tekstil firmasında çalışan Önder Özçebi, önceki gece sevgilisiyle birlikte gittiği Zeytinburnu Sahili'nde cep telefonu ve cüzdanını isteyen gaspçılara direnince silahla vurularak öldürüldü. Olayın yaşandığı bölgeye yakın Samatya sahilinde de yaklaşık bir ay önce kızlı erkekli bir grup silahlı üç kişinin saldırısına uğramış, para ve eşyalarının gasp edildiği olayda bir kişi yaralanmıştı. Sirkeci'den başlayıp Bakırköy'e kadar uzanan sahil yolu üzerinde çay bahçelerinin yoğun olarak bulunduğu Samatya ve Zeytinburnu arasındaki bölge, son bir ayda gasp, bıçakla yaralama ve cinayet olaylarının meydana gelmesiyle "korku sahili"ne döndü. Şanlıurfalı bir ailenin üç çocuğundan biri olan 19 yaşındaki Önder Özçebi, Zeytinburnu'nda bulunan Tutku Tekstil'de çalışıyordu. Burada kesim ve mal dağıtım işleri ile ilgilenen genç, iş çıkışlarında her akşam basketbol oynuyordu. Çevresinde "gözüpek ve sportmen biri" olarak tanınan Önder, yaklaşık bir yıldır, daha önce çalıştığı konfeksiyon atölyesinden tanıdığı Tuba Fidan ile birlikteydi. GÖZÜNÜN ÖNÜNDE VURDULAR Eski işyerinden ayrıldıktan sonra ancak akşamları ya da hafta sonları sevgilisiyle görüşebilen Önder, önceki gece iş çıkışında genç kızla randevulaştı. Saat 19.00'da işten çıkan genç, Zeytinburnu'ndaki evine giderek yemeğini yedi, ardından annesinin hazırladığı spor çantasını almadan evden çıktı. İki sevgili buluştuktan sonra Zeytinburnu Sahili'ne giderek, bir banka oturdu. Dalgaların sesini dinleyip hayaller kuran çiftin yanına saat 23.00 sıralarında kimliği belirsiz iki kişi geldi. "Cep telefonunu ve üzerindeki tüm parayı ver" diyen kişilere Önder Özçebi, "Telefonum yok" dedi. Ancak aldıkları cevaptan memnun olmayan gaspçıları sinirlendirdi. Çıkan tartışma giderek büyüdü ve kavgaya dönüştü. Bu sırada gaspçılardan biri belinde taşıdığı tabancayı çıkartarak ateşledi. Göğsüne iki kurşun isabet eden genç, kanlar içerisinde yere yığıldı. Sevgilisi gözleri önünde vurulan Tuba, çığlıklar atınca paniğe kapılan gaspçılar, sokak lambalarının yanmadığı sahil yolundaki karanlığı fırsat bilerek kaçtılar. AİLESİ PERİŞAN OLDU Çevredeki vatandaşlar tarafından Özel Ermeni Hastanesi'ne kaldırılan Önder Özçebi tüm müdahalelere rağmen kurtarılmadı. Erkek arkadaşı gözlerinin önünde öldürülen Tuba Fidan ise sinir krizleri geçirdi. Zeytinburnu Polis Merkezi'nde ifadesi alınan genç kız, "Bankta oturuyorduk. Işıklar yanmadığı için etraf karanlıktı. İki kişi yanımıza geldi. Önder'le konuşmaya başladılar. Cep telefonu ve para istediler. Önder vermek istemeyince de silahla vurdular. Bağırmam üzerine kaçıp uzaklaştılar" dedi. Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, ik adet boş kovan buldu. Bu arada talihsiz gencin, Ericsson marka cep telefonunu 10 gün önce sattığı ve yenisini almaya hazırlandığı öğrenildi. Önümüzdeki hafta askerlik yoklamasına gidecek gencin 400 milyon maaşla çalıştığı öğrenildi. Özçebi Ailesi, ise acı haberle yıkıldı. Ablası Ceren, kardeşi Ender gözyaşı dökerken, bir tekstil firmasında çalışan babası Reşat Özçebi ve annesi sinir krizleri geçirdi. Amcası Hüseyin Özçebi ise, şunları söyledi "Önder gözüpek bir insandı. Tek başına iki üç kişiyle başedebilirdi. Telefonunu 10 gün önce satmıştı, yeni bir telefon almak için. Bu bize gasp olarak görünmedi. Gasp olduğuna inanmıyoruz. Gaspçı biri silah kullanmaz. Telefonunu iki defa soruyor, kız arkadaşının söylediğini göre. Biri göğsünden, diğeri sırtından. Gaspçı olsaydı en azından parasını, kızın çantasını alırlardı." Tehlikeli bölge * Samatya sahilinde yaklaşık bir ay önce kızlı erkekli bir grup silahlı üç kişinin saldırısına uğramış, para ve eşyalarının gasp edildiği olayda bir kişi yaralanmıştı. Gaspçılardan birisi tesadüfen olay yerinden geçen polislerce yakalanmıştı. * Bakırköy sahilinde 1997 yılında yasadışı sol bir örgütün önde gelen isimlerinden olan Sadık Süleyman Öge, cezaevinden tahliye olduktan sonra işletmeye başladığı Japon Cafe adlı çay bahçesinde öldürülmüştü. Olayla ilgili pek çok iddia ortaya atılmıştı.