Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin
sınırlarımıza yakın bölgesinde başlattığı Zeytin Dalı
Harekâtı başarıyla devam ediyor. Öyle gözüküyor ki bu
harekât belirlenen hedeflere ulaşarak başarıyla
tamamlanacak inşallah.
Zeytin Dalı Harekâtı her ne kadar güvenlik
gerekçesiyle yapılmış ve bu hedefine ulaşmış olsa da aslında
şimdiden çok farklı bir misyon üstlenmiş ve
belirlenen hedeflerin kat be kat ötesinde büyük hedeflere ulaşmış
durumda.
İlk olarak bu harekât dosta ve düşmana
Türkiye’nin ve Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin gücünü bizzat sahada gösterdi. Adeta bütün
dünyaya “Biz filmlerin değil gerçek hayatın
kahramanlarıyız” mesajı verdi.
Amerika’nın Hollywood marifetiyle bir
algı olarak oluşturduğu ama hem
Afganistan hem de Irak’ta yerle
bir olan “yenilmez ordu” argümanını Türk
ordusu şu anda bizzat sahada
gösteriyor.
Gerek insan unsuru gerekse teknolojik
teçhizat açısından ordumuzun geldiği seviye düşmana korku,
dosta güven veriyor.
Düşünsenize, Star Wars filmlerinin yıldızı
Luke Skywalker’in filmde gerçekleştirdiği
alçak uçuşla düşman hedefini vurma sahnesi
Türk pilotlar tarafından gerçek hayatın içinde,
gerçek silahlarla, gerçek düşmanlara karşı yapılıyor… Aradaki farkı
görebiliyor musunuz?
İkinci olarak bu harekât Türkiye halkının
kendine olan güvenini tekrar yerine getirdiği gibi birlik
ve beraberlik açısından tek yürek olmayı
gerçekleştirdi.
Sözde süper güçlerin tüm karşı çıkmalarına, tüm tehditlerine
pabuç bırakılmayarak bu harekâtın gerçekleştirilmesi milletin en
çok ihtiyaç duyduğu güven unsurunu yeniden inşa
etti. Üstelik yüksek perdeden atıp tutan bu güçler
harekâtın gerçekleştirilmesi karşısında adeta kuyruklarını
kıstırarak Türkiye’nin üstünlüğünü kabul etmek zorunda
kaldılar.
Milletin yaşlısı genci, kadını erkeği, çoluk çocuğuyla ordusu
için seferber olması ve adeta tek yürek olması ise
anlatılmayacak cinsten. Millet, askeri için tüm imkânlarını
seferber etti.
Koyunu olan koyununu keserek, ekmek yapabilen ekmek yaparak, dua
yapabilen dua yaparak, Kur’an-ı Kerim okumasını bilen Fetih
suresini okuyarak velhasıl kelam herkes bir şeylerini
seferber ederek tek yürek haline geldi.
Hatırlayın, böyle bir tablo en son ne zaman yaşanmıştı?
Kurtuluş Savaşı’nda değil mi?
İşe Zeytin Dalı Harekatına sadece bir
güvenlik harekâtı olarak bakmak bu tablo nedeniyle
yanlıştır.
Bu harekât milletin yüreğindeki prangaları kırarak bir
tsunami etkisi yapmıştır.
Ya ümmetin vermiş olduğu desteği nereye koyacaksınız?
Şu anda İslam coğrafyasının her şehrinde, her
beldesinde ordumuz için dualar edilmekte. Mekke’den
Rakka’ya, Medine’den Kudüs’e,
Buhara’dan Fas’a varıncaya kadar her camide ve
evde dualar edilmekte. Sadece bir milleti değil ümmeti bir
araya getirdi Zeytin Dalı Harekâtı.
Onun için Zeytin Dalı Harekâtı bir güvenlik
sağlama hedefinin çok çok ötesinde anlamlar taşıyor bu
millet ve ümmet için.
Zeytin Dalı, sadece
Suriyelilere değil aynı zamanda bu millete
ve ümmete uzatıldı. Zeytin Dalı
belirlenen hedeflerinin dışına taşarak adeta bir tsunami
etkisi yapmış ve millet ve ümmeti tek potada eritmeyi
başarabilmiştir.
Şimdi yapılması gereken Zeytin Dalı Harekâtının
oluşturduğu bu tsunami etkisini milletin ve ümmetin geleceği adına
daimî hale getirmektir.
Zeytin Dalı’nın oluşturduğu olumlu atmosfer çok
iyi değerlendirilmeli milletin ve ümmetin geleceği adına sağlam ve
kalıcı adımlar atılmalıdır.
Millet ve ümmet olarak yelkenlerimizi şişiren Zeytin
Dalı rüzgârını heba etmeyerek yeni ufuklara
doğru yelken açmak önce devletlerin sonra da ümmet ve
milletin birinci önceliği olmalıdır.
Bu noktada da devletimizi, milletimizi ve ümmeti bu noktaya
getiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan’a düşen büyük görevler bir bir ifa ediliyor.
Tüm düşmanlıklar ve kırgınlıklar bir kenara bırakılarak
devletimize ve milletimize destek vermek ise millet olarak
bizim en büyük önceliğimiz olmalıdır.