Zeynep Özal'dan geciken itiraf

Zeynep Özal'dan yıllar sonra gelen itiraf  “Annem telefonu yüzüme kapatınca küstük. O günden sonra bir kelime konuşmadık. İkimiz de keçi gibi inatçıyız. Biraraya gelmemiz çok zor...”

Vatan'dan Gülşen Yüksel'e konuşan Zeynep Özıl çarpıcı itiraflarda bulundu. 8’inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın torunu, Ahmet Özal’ın kızı Merve Özal geçtiğimiz hafta sonu nikah masasına oturdu. Bu düğüne Özal ailesinden Zeynep Özal’ın katılmaması bir gerçeği ortaya çıkardı. Annesi Semra Özal ile 7 yıldır hiç konuşmadığını açıklayan Zeynep Özal, VATAN’ın sorularını yanıtladı:

Düğüne annenizle karşılaşmamak için mi katılmadınız?

Açıkçası annemle aramızdaki sorun basına yansımasın orada bizim mevzumuz konuşulmasın diye gitmedim. Benim yerime 2 oğlum gitti, eğlendi. Yoksa yeğenim Merve bizim prensesimizdir, gözbebeğimizdir. Aslında o kargaşada annemle birbirimizi görmezdik bile ama polemik olmasın diye gitmedim. Yoksa Ahmet’in(Özal) yeri ben de başkadır. Kırılmasın diye de Ahmet’e de izah ettim. Sonra hediyesini vermek için düğünden önce Merve ile biraraya gelip konuştuk. Ona anlattım, anladı. Annemle aramızdaki sorunun düğünü gölgelemesini istemedim. Gitseydim ‘annesi arkasını döndü, Zeynep arkasını döndü’ gibi şeyler yazacaklardı.

Gitseydiniz gerçekten birbirinize sırtınızı mı dönecektiniz?

Belki de birbirimizi hiç görmezdik. Görmemeye de çalışırdık ama bu da hoş olmazdı.

Annenizle ne kadar zamandır konuşmuyorsunuz?

Neredeyse 7 yıl oldu. Ailede doğruları doğru, dik duruşlu biri olarak tanınırım ama hepimiz insanız tabiki de hatalarımız olabilir, onları da kabul etmek lazım. Ama tabi ben doğru bildiğimi yapan bir insanım. Aramızda sıkıntılar olsa da o benim annem.

Neden küstünüz?

Aslına bakarsanız incir çekirdeğini bile doldurmayacak basit bir sebep. Bizim çok özel bir kırgınlığımız var. Araya zaman girince bu hale geldik. Zaman gerçekten çok önemli. Görüşmeyeli hemen hemen 6 seneyi bittirdik 7. seneye girdik. İkimizde oğlak burcuyuz, ikimiz de inatçıyız. İkimiz de keçiyiz öyle derler. İnatçıyız ya ve zaman girdikçe mesafeler açılıyor. Geriye dönülmesi imkansız bir yere geliyor.

Nasıl yani barışmanız artık imkansız mı?

Bu zamandan sonra barışmamız zor. Çok basit bir neden yıllar içinde bu hale gelebiliyor. Benim karakterim bellidir ve araya birilerinin girmesini de istemem. Ama yine de her şeyin ilacı zaman.

7 yıl boyunca hiç konuşmadınız mı, hiç karşılaşmadınız mı?

Hayır bir kelime bile konuşmadık. Ama bir gecede bilmeden karşılaştık, o zaman dayine konuşmadık. O karşılaşmadan sonra da bu tip polemiklere prim vermemek için aynı ortamlara girmek istemiyorum. Maalesef böyle şeyler olabiliyor ama sonuçta ana-kızız.

Annenizin evine geçen yıl hırsız girdi o zaman aradınız mı?

Hayır aramadım o zaman da konuşmadık. Çünkü bana ihtiyacı yoktu. Ama ihtiyacı olsa giderdim.

Aile bireyleri sizi barıştırmak için araya girmedi mi?

Girmez, hiç biri girmez. Bilirler ki daha da ters teper. Ne annem ne de ben araya başkalarının girmesinden hoşlanmayız. Kendiliğinden olur bu işler. Zamana bırakmak lazım, olursa olur.

Annenize hiç ihtiyaç duyduğunuz zamanlar olmadı mı?

Hayır, çocuklarla uğraşmaktan öyle düşünmeye vaktim olmadı. Yani çok işim gücüm var.

7 yıldır anne özlemi çekmediniz mi?

Onlar ayrı şeyler. Ama en ufak bir ihtiyacı olduğunda ben koşarım. Aramızda küslük değil açıkçası kırgınlıklar var.

‘Çiçeğimi bile geri gönderdi’

Bu küslüğün sebebi çok basit dediniz. Peki asla açıklamayacağınız kadar özel mi?

Gerçekten çok saçma basit bir şeyden dolayı. O suratıma telefonu kapattı ben de neden yüzüme telefon kapattı diye çok alındım. Böyle basit bir olay. Beni bir şey için yanına çağırdı ben de ‘gelemem sen telefonda söyle’ dedim. O da ‘söyleyemem bana gel’ dedi ve sonra yüzüme telefonu kapattı, küstük. Daha sonra öğrendim ki hatalı olan benmişim. Ondan sonraki anneler gününde çiçek gönderdim. O da bana bu kez de ‘niye çiçek gönderdin, niye eve gelmedin’ diye kızdı, çiçeğimi geri gönderdi. Aslına bakarsanız ortada hiç bir sebep yok ama geçen zaman bizi bu duruma getirdi.