Sosyal medyanın henüz hayatımızda var olmadığı 90'lı yıllarda, ünlülerin itiraflarını bugün Instagram yerine yaptığı başka bir platform vardı; ekranların fenomen programı Yasemin'in Penceresi... Yıllar sonra izlenme rekorları kıran programın ünlü sunucusu Yasemin Bozkurt, Hürriyet'e yaptığı samimi açıklamalarda yıllar öncesine dair, bugün bile çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.Başarılı programının en çok hafızalara kazanın kısmının, ünlü şarkıcı Zerrin Özer'in tecavüze uğradığı anları itiraf ettiği bölüm olduğunu vurgulayan Bozkurt, Özer'in programdaki bu cesur itirafının bugün tüm kadınların, kendilerine yönelik istismara sessiz kalmamaları adına bir örnek teşkil ettiğini söyledi. "Zerrin Özer’in itirafıyla ektiği tohum, koca bir ağaç oldu "Yasemin Bozkurt, o dönem konuk aldığı herkesin zorlu olduğunu söyleyerek, konukları arasında kendisini en şaşırtan ismin Zerrin Özer olduğunu ifade ettiği açıklamasında, Özer’in tecavüze uğradığını ilk defa itiraf etme anını şöyle anlattı:‘Eğer bu yayınlandıktan sonra halk beni anlamazsa intihar ederim’ “Beni en çok şaşırtan Zerrin Özer’in itirafıydı. Program bitti, ağladı ve kapıdan çıkarken ‘Eğer bu yayınlandıktan sonra halk beni anlamazsa intihar ederim’ dedi. Çünkü Türkiye’nin en ünlü kadını tecavüze uğradığını açıklamıştı. ‘Zerrin istersen sabaha kadar düşün. Eğer bu bölümü çıkarmamı istersen çıkarırım’ Bugüne kadar hiçbir Türk ünlüsü böyle bir şey açıklamamıştı. Bir an durdum ve ‘Zerrin istersen şöyle yapalım, sabaha kadar düşün. Eğer bu bölümü çıkarmamı istersen çıkarırım’ dedim. Telefon etmedi ve o bölüm yayınlandı. İnsanlar bu tecavüzün yapanın yanına kalmasını istemiyordu. "Kadınlar Zerrin’den aldıkları bu güvenle..." Bu, Zerrin’in ektiği bir tohumdu; koca bir ağaç oldu. Kadınlar Zerrin’den aldıkları bu güvenle artık istismarcının yanına bırakmıyor bunu.”Bir diğer hafızalara kazınan bölüm: İbrahim Tatlıses-Derya Tuna Bozkurt, programın ilk konuğunun İbrahim Tatlıses olmasını istiyor. Ve adeta aksiyon filmlerini anımsatan bir program çekiyorlar. Ünlü televizyoncu, ilk çekim gününü şöyle anlatıyor: “O dönemde ünlülerin hayatlarını merak ediyordum. Nereden geldiler, geçmişleri nedir? Yeni bir program yapmamı istediler ve adını da ‘Yasemin’in Penceresi’ koydular. Ben hayata anahtar deliğinden bakmıyorum, koskoca bir pencereden bakıyorum. Eşi benzeri olmayan bir proje olduğunu ve denemek istediğimi söyledim.”İbrahim Tatlıses o dönem fenomendi ve yanına kimse yaklaşamıyordu. Telefon ettim; ‘Size kıro diyorlardı, şimdi de kral. Gelin kıroluk ve krallık günlerinizi anlatalım. İnsanlar bundan ders alsın. Mağarada doğan bir adamın, kendine güvenirse bir gün Türkiye’nin en ünlüsü olacağını sizinle öğrensinler’ dedim. Bu İbrahim Bey’i çok etkiledi, ‘Tamam yapalım’ dedi. Dehşet bir hayattı... Bununla yetinmeyip Urfa’ya gittim. Orada çok önemli röportajlar yaptık. Ama kanal dedi ki ‘İbrahim Tatlıses’in hayatında iki önemli kadın var; Derya Tuna ve Perihan Savaş. İkisiyle de evlenmemiş, ikisinden de çocuğu var. Bunların ikisi de gelmezse program olmaz.’”"Perihan Savaş’ı otelde beklettim "“İbrahim Tatlıses’e ‘Yalnız sizden bir şey istiyorum, kesinlikle programa müdahale etmeyeceksiniz. Bunu getirme, bunu çağırma derseniz programa ilk sizinle başlamam’ dedim. O da karışmayacağını söyledi. "Senin yediğin bir yumruk var, yıllar sonra gel ekranda hesabını sor" Perihan Savaş’ı aradım, ‘Senin yediğin bir yumruk var, yıllar sonra gel ekranda hesabını sor. Sen gelmezsen bu program olmayacak’ dedim. O da geleceğini söyledi. Derya Tuna çok kolaydı, çünkü mutlaka İbrahim Bey ona anlatmıştı. O da kabul etti.Program TEM Stüdyoları’nda çekiliyordu. İbrahim Bey’in Derya’nın geleceğinden haberi olabilirdi. Ama Perihan’dan haberi yoktu. İbrahim Tatlıses bir ordu ile stüdyoya geldi. Meğer o kişileri stüdyonun her yerine dağıtmış, Perihan Savaş’ı aramaya çalışmışlar. Biz de akıllıydık. Stüdyolar Yeşilköy’e yakın olduğundan Perihan Savaş’ı oradaki bir otele konuşlandırmıştık.Akşam 9 buçukta İbrahim Tatlıses stüdyoya geldi, biz de 9’da Perihan Savaş’ı otelden alıp stüdyoya getirdik. Reji arabasında beklettik. Önce Perihan hakkında VTR girdi. İbrahim Bey gelmediğini sandı ve birden kapı açıldı, içeri Perihan girdi. ‘Perihan Savaş’ın hangi gözünü morartmıştın?’ Ben ‘Perihan Savaş’ın hangi gözünü morartmıştın?’ diye sordum. Biraz bozuldu ama cevapladı. Şimdi bile o soruyu sormak cesaret ister. Aksiyon filmlerini andıran bir çekimdi. Program pazartesi akşam yayınlandı. Ertesi sabah erken bir saatte telefon çaldı. Kanaldan, önemli mevkiden birisi arıyordu. ‘1 numara olmuşuz, en çok izlenen programız’ dedi. İkinci programda Emel Sayın’ı çağırdım.”Yasemin Bozkurt kimdir? Yasemin Bozkurt, 1959'da Ankara'da doğdu.. Asıl soyadı Ünver'dir. Beşiktaş Kız Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1977'de İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nde okumaya başladı. Aynı yıl dönemin meşhur dergilerinden "Hey" dergisinde staja başladı. 1977'de Ünsal Bozkurt ile evlendi. 1989 senesine kadar Güneş ve Hürriyet gazetelerinde çalışan Bozkurt, televizyoncu olmaya karar verdi ve TRT'ye başvurdu.2003'te, TGRT'de yaptığı "Kadının Sesi" programına daha sonra Kanal D'de devam etti. 2011 yılında Cine 5'te "Yasemin Bozkurt'la Buluşma Noktası" isimli programı sunmaya başladı.2013 senesinin Temmuz ayında ticarete atıldı.Çeşme Alaçatı'da "Yasemin Alaçatı" adlı butik oteli açtı.Deneyimli sunucu Yasemin Bozkurt ilk Televizyon deneyimini ise TRT ekranlarında Kadının Penceresi, Politika Penceresi, Yasemin'in Penceresi gibi programlar ile gerçekleştirmiştir.Daha sonra çeşitli kanallarda Yasemin Bozkurt'la Buluşma Noktası, Bir Demet Yasemin, Kadının Sesi, Dest-i İzdivaç gibi programları sunmuştur. Yeni dönemde ise teve2 kanalında yayınlanmakta olan 3. Sayfa isimli programı sunan Yasemin Bozkurt sunuculuğun yanı sıra oyunculukta yapmıştır.Bugüne kadar Yeni Bir Yıldız isimli sinema filmi ve Reyting Hamdi, Beşik Kertmesi, Sana Mecburum gibi projelerde rol almıştır. 1977 senesinde eski gazeteci Ünsal Bozkurt ile evlenmiştir.Bu evliliğinden Dağhan ve Yiğit isimlerinde iki oğlu vardır.