Zerin Kılınç’ın sevgilisine verilen ‘Beraat’ kararına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı itiraz etti
Abone olESKİŞEHİR'de ikinci kattaki evinin camından düşerek hayatını kaybeden Zerin Kılınç’ın ölümüyle ilgili yargılanan ve beraat eden sevgilisi hakkında verilen karar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı tarafından istinafa taşındı.
Odunpazarı İlçesi Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde geçtiğimiz
yıl meydana gelen olayda, 36 yaşındaki Zerin Kılınç'ın ikinci
kattaki evinin penceresinden aşağı düşerek hayatını kaybetti. Zerin
Kılınç’ın ölümüne ilişkin gözaltına alınan sevgilisi Yılmaz S.,
olaydan 7 ay sonra gözaltına alınarak tutuklandı.
Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucu hakkında sanık Yılmaz S. hakkında ‘Atılı suçu işlediği her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delillerle sabit görülmediğinden ‘Şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gözetilerek’ beraat kararı verildi.
Mahkemenin kararına Cumhuriyet Savcılığı ve aile avukatının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına davayı takip eden avukatta itiraz etti. Sanık hakkında verilen beraat kararı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eskişehir İl Müdürlüğü tarafından istinafa taşındı.
Bakanlık avukatı tarafından Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne
gönderilen itiraz dilekçesinde sanık Yılmaz S.'nin çelişkili
ifadeler verdiği öne sürülerek beraat kararının olacak benzer
olaylardaki muhtemel sanıklara cesaret verebileceği belirtildi.
Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Sanık Yılmaz S., yargılamanın çeşitli aşamalarında verdiği ifadelerde olayların gelişimine, mevcut delil durumuna göre esasa etki edecek konularda suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik çelişkili ifadeler vermiştir. Dosya içeriğinde de sanığın çelişkili ifadeleri bulunmaktadır. Ancak yerel mahkeme çelişkili ifadeleri dikkate almayarak, hukuka ve kanunlara aykırı bir şekilde sanık hakkında beraat kararı vermiştir. Olay yerinde yırtılmış halde bulunan tişörtün sanığın anlatımdaki gibi kullanılması durumu hayatın olağan akışına aykırılığın da ötesindedir. Olayın gerçekleştiği evde yerde kanlı bir ıslak mendil bulunmuş; yatakta, kapıda ve duvarda kan lekeleri tespit edilmiştir. Olay öncesinde kıskançlık sebebiyle yapılan kavganın da maktulün pencereden aşağıya itilerek öldürülmesine kadar giden yolun başlangıcı olduğu izahtan varestedir. Yargılama esnasında sanığın kıskançlık kaynaklı olarak maktule ölüm tehditleri de içeren mesajlar gönderdiği belirlenmiştir. Maktulün düzenli bir hayatı ve bir de çocuğu bulunmaktadır. Dolayısıyla intihar etmesini gerektirecek bir durum da ortada yoktur. Dosyaya sunulmuş olan bilimsel mütalaada olaya ışık tutan bazı durumlar mevcuttur. Ancak mahkeme bilimsel mütalaayı tamamen göz ardı ederek karar vermiştir. Dosyada bulunan tüm somut deliller haksızca sanık lehine değerlendirilmiş olmakla mahkeme bu vahim suçun cezasız kalmasına sebebiyet vermiştir.”