Zekeriya Öz ve İranlı gizli tanık hakkında ağır iddialar
Abone olUyuşturucu kaçakçılığından sabıkalı İranlı Naci Şerifi Zindaşti'nin Ergenekon davasında gizli tanık yapılması, Abdurrahman Dilipak'ın gündeminde.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, İranlı
Naci Şerifi Zindaşti ve Zekeriya Öz hakkındaki çarpıcı iddiaları
köşesine taşıdı.
Hafta sonu Büyükçekmece'de lüks cipe düzenlenen silahlı saldırıda kızı ve şoförünü kaybeden Zindaşti, kamuoyunun gündemine oturdu. Gazeteler esrarengiz infazı birinci sayfasına taşıdı. Hedefteki ismin Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün gizli tanığı çıkması kafaları daha da karıştırdı.
İşte bu gelişmeler ışığında konuyu bugünkü yazısında ele alan Abdurrahman Dilipak, gizli tanığın ifadeleri sonrası yargıda değiştiği söylenen hakimlere dikkat çekti. İşte o yazıdan bir bölüm:
ZEKERİYA ÖZ İKİ HAKİMİ GÖREVİNDEN Mİ ETTİ?
"Bakın bir takım ülkeler, uyuşturucuyla mücadele ediyormuş gibi
gözükse de, bu ülkeler, hedef ülkelere karşı örtülü bir savaş için
bu yolu kullanabilmektedir. Uyuşturucu, silah hepsi iç içedir..
Savcı Zekeriya Öz; Zindaşti’yi, Ergenekon davasında gizli tanık yaptı ve bu yolla, operasyon sürecinde önünde engel olarak gördüğü, kritik görevdeki iki hakimi de görevinden etti.
ABD'YE ÇALIŞAN MUHBİR İDDİASI
İddiaya göre; “Uyuşturucu karteli hesaplaşmasında kızını ve
yeğenini kaybeden Naci Şerifi Zindaşti’nin ABD’ye çalışan bir
muhbir olduğu iddia edildi. 2007’de İstanbul’da tutuklanan İranlı
uyuşturucu kaçakçısı için ABD’den özel talep geldi. Zekeriya Öz ise
‘Terazi’ kod adıyla Zindaşti’yi gizli tanık yapıp serbest bıraktı.
Adaletin terazisi yerine kendi terazisini kullanan Öz, baronun
ifadeleriyle, cemaate uymayan hakimleri sürdürdü ve kritik davaları
paralel yapının ele geçirmesini sağladı.”
75 KİLO EROİNLE YAKALANAN ZİNDAŞTİ İÇİN ABD MAKAMLARI DEVREYE GİRDİ
Zindaşti ile ilgili şu iddianın araştırılması gerekiyor: 24 Eylül 2007’de İstanbul’da 75 kilo eroinle yakalanan Naci Şerifi için ABD makamları devreye girdi. Zindaşti, 18 Ağustos 2010’da “Kemal Şerifi Seydani” sahte kimliğiyle cezaevinden tahliye edildi. 21 Ekim 2010’da gizli tanık oldu. Zekeriya Öz’e üç ayrı kimliğiyle ifade verdi ve yargıda cemaatin sözünü dinlemeyen hakimlerin tasfiye edilmesini sağlayan iddiaları ortaya attı.
DARBEYİ SADECE ASKERLER YAPMIYOR
İşin ilginç yanı hep bu tür iddialar bu güne hiç soruşturulmadı ve üstü kapatıldı. İşe ecinniler karıştı yapanın yanına yaptığı kâr kaldı. İnşallah bu kez bu iş soruşturulur.
EĞER EROİN İŞİNİ ÇÖZEMEZSENİZ
Eğer eroin işini çözemezseniz, silah işini, dolayısı ile terörü de
çözemezsiniz.. Eğer petrol kaçakçılığı ve kayıtdışı ekonomiyi
kontrol altına alamazsanız, derin devleti de kontrol edemezsiniz..
O zaman faili meçhuller ile de başedemezsiniz.. Darbeyi sadece
askerler yapmıyor. Hep yazıyorum ya, bu çete de media, mafia,
sermaye, siyaset, STK’lar ve yabancı istihbarat örgütleri hep kol
kola. Darbeleri, terör ve savaşlarla birlikte düşünmek gerekiyor..
Bu işler hep aynı merkezlerin işleri. Derin devlet ya da paralel
devlet farketmiyor. Hepsi aynı kapıya çıkar.. Bunların kadrosunda
şeyh de var, fahişe de. Papaz da var, haham da.. Bilim adamı,
gazeteci, sanatçı, iş adamı, farketmez. Sağ-sol, Alevi-Sünni,
herkes var bu çete de.
Biz bu filmi ilk kez görmüyoruz. Bu sistem kendi evlatlarını ilk
kez yemiyor.
Zindaşti olayında batının çifte standardını da görebilirsiniz,
paralel yapının derin ilişkilerini ve bu yapının yargı üzerinde
nasıl tasarrufta bulunduğunu da. Bunlar kayıtlı ekonomi üzerinde de
etkilidirler, kayıtdışı ekonomi, kara borsa, legal borsada da
belirleyici bir etki gücüne sahipler ve aynı şekilde uluslararası
örgütler ve finans merkezleri tarafından da hem destekleniyor, hem
de korunuyorlar.."