Zekat ile ilgili bilmeniz gerekenler
Abone olİslam'ın beş şartında biri olan zekat ortak taksitle ödenebiliyor. Diyanet İşleri merak edilen sorulara işte böyle yanıt veriyor.
80.18 gram altın veya bunun tutarından para ya da
ticaret malına sahip olan Müslüman, hür, akıllı ve buluğ çağına
erişmiş kişiler için farz kılınan zekat, taksitle de
ödenebiliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde yer verdiği zekat
ile ilgili temel bilgilere göre, belirli bir malın bir kısmının
Allah rızası için muayyen kişilere verilmesi anlamına gelen zekat,
Müslümanlar için farz ibadetler arasında yer alıyor.
''Müslüman, hür, akıllı, buluğ çağında, borcundan ve asli
ihtiyaçlarından fazla kazanç sağlayıcı nitelikte, asgari zenginlik
ölçüsü (nisap miktarı) oranında mala sahip olanların'' yükümlü
olduğu ibadette, kişinin zekat verebilmesi için 80.18 gram altın
veya bunun tutarında para veya ticaret malı ile 40 koyun/keçi, 30
sığır ve 5 deveye sahip olması ve bu malların üzerinden bir yıl
geçmesi gerekiyor. Zekat sahibinin, 80.18 gram altını ya da diğer
mallarının 40'ta birini zekat olarak vermesi gerekiyor. Kişi,
nafaka, oturulan ev, ev eşyası, ihtiyaç duyulan elbise, borç
karşılığı mal, sanat ve mesleğe ait alet ve makineler, binek
taşıtları, ilim için edinilen kitaplar gibi temel eşyaları
dışındaki mal varlıkları için zekat verebiliyor. Oruç ve hac için
olduğu gibi zekatta da kameri ay hesabı uygulanıyor.
Zekatın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kameri
yılın geçmesi gerekiyor. Ancak, mal sahibi isterse vaktinden önce
de zekatını verebiliyor. Gıda ve giyim eşyaları gibi ayni olarak
ödenebileceği gibi, para, döviz, altın gibi nakdi olarak da
verilebilen zekat için kişi, vadesinde ödeneceğini kesin olarak
bildiği senedi de zekat olarak kullanabiliyor. Bir defada
ödenebileceği gibi taksitle de ödenebilen zekat için belli bir ayın
ya da ramazan ayının beklenmesi gerekmiyor. Zekat vermekle yükümlü
olanların bunu en kısa zamanda yapması daha uygun olarak görülüyor.
Ticaret mallarının zekatı, malın değeri üzerinden hesaplanıp
parayla ya da malın kendi cinsinden de zekat verilebiliyor. İleride
elde edilmesi muhtemel kardan değil, mevcut sermayeden ödenmesi
gereken mali bir ibadet olan zekatta, ticaret malının zekatı
verilirken, karsız olarak zekatın verildiği tarihteki değerinin
esas alınması gerekiyor. Geri ödeneceği kesin olan alacakların, her
yıl alacaklı tarafından zekatlarının ödenmesi gerekiyor. Alacak
tahsil edilmeden önce zekatı verilmemişse, tahsil edildikten sonra,
geçmiş yıllara ait zekatların da ödenmesi de bu ibadet için
belirlenen şartlar arasında yer alıyor. İnkar edilen veya geri
alınma ihtimali olmayan alacakların her yıl zekatının verilmesi
gerekmiyor. Şayet böyle bir alacak daha sonra ödenirse, alacaklı bu
tarihten itibaren zekat mükellefi oluyor, ancak geçmiş yıllar için
zekat ödemesi gerekmiyor.
MAHSULDEN ZEKAT VERİLMESİ
İslam dininde, odun, şeker kamışı hariç kamış ve ottan başka
topraktan elde edilen her türlü ürünün, yaklaşık 650 kilograma
ulaşması halinde ürünün zekatının verilmesi şartı getiriliyor.
Mahsulün zekatının verilmesinde toprağın işlenmesi ve su kullanımı
esas alınıyor. Buna göre, toprak emek sarf edilmeden yağmur, nehir,
dere, ırmak ve bunların kanallarıyla sulanıyorsa, çıkan mahsulün
10'da biri, emekle veya suyun ücretle alınması, motorla sulama gibi
masraf gerektiren bir yolla sulanıyorsa 20'de bir oranında zekat
verilmesi gerekiyor. Altın ve gümüş dışındaki ziynet eşyaları
zekata tabi tutulmuyor. Ayrıca ticari amaçlı olarak alıp sattıkları
daireler için emlakçılar ve borsada alınıp satılan hisse
senetlerine yatırım yapan kişilerin, sahip olduğu hisse
senetlerinin, değeri nisap miktarına ulaşması ve üzerinden bir yıl
geçmesi halinde 40'da bir oranında zekat vermesi gerekiyor.
DERNEKLERE ZEKAT VE FİTRE VERİLEBİLİR Mİ?
Zekat, ''fakirler, düşkünler, esaretten kurtulacaklar, borçlu
düşenler, Allah yolunda cihada koyulanlar, yolda kalmışlar, zekat
toplamakla görevlendirilen memurlar ve kalpleri İslam'a
ısındırılmak istenen yeni Müslüman olmuş kimselere'' verilebiliyor.
Ancak, zekat verecek kişi, anne babasına, büyükanne ve
büyükbabasına, çocukları ve torunlarıyla eşine ve Müslüman
olmayanlara zekat veremiyor. Aldıkları zekat ve fitreleri bir fonda
toplayıp bunu yalnızca zekat verilebilen yerlere sarf ettikleri
bilinen ve kendilerine her bakımdan güvenilen kimseler eliyle
yönetilen dernek, kurum ve yardımlaşma fonlarına zekat ve fitre
verilmesinde dinen bir sakınca bulunmuyor. Ayrıca, belli bir geliri
olduğu halde, bu geliriyle asgari temel ihtiyaçlarını
karşılayamayan ve başka bir mal varlığı da bulunmayan kişilere
zekat verilebiliyor. Meşru olmayan yoldan elde edilen kazancın ise
belliyse sahibine iade edilmesi, belli değilse, yoksullara veya
hayır kurumlarına verilerek elden çıkarılması gerektiği için bu
kazancın zekatının verilmesi gibi bir durum söz konusu olmuyor.
Ayrıca devlete ödenen vergiler de zekat yerine geçmiyor. Bizzat
elden verilebileceği gibi vekalet veya havale yoluyla da
verilebilen zekat, fakir olan damada düşüyor. Dinen, koca eşine
bakmakla yükümlü olduğundan, kişinin gelinine zekat vermesi dolaylı
olarak kendi oğluna zekat vermesi gibi kabul edildiği için geline
zekat vermek, geçerli olmakla birlikte, uygun görülmüyor.
''İNSAN BEDENİNİN ZEKATI, FİTRE...''
Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka nisap
miktarı mala sahip bulunan her Müslüman'ın vermesi vacip, mali bir
ibadet olan fitre, insan fıtratındaki yardımlaşma ve dayanışmanın
bir gereği olarak ''insan bedeninin zekatı'' kabul ediliyor.
Yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesinde, bayram gününün
neşesinden ihtiyaç sahiplerinin de istifade etmelerinde önemli bir
rol oynayan fitrede, zekattan farklı olarak malın artıcı olması ve
üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmıyor. Ramazan Bayramı'nın ilk
gününde tan yerinin ağarmasıyla ödenebilen fitre, ramazan ayı
içinde de verilebiliyor. Fitrenin, yoksulların bayram ihtiyaçlarını
karşılayabilmeleri için bu tarihten önce verilmesi uygun görülüyor.
Günümüzde, bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını
karşılayacak miktar, ayni gıda yardımı olarak verilebilen fitre,
bunun değerinde nakit de ödenebiliyor. Ülke ve bölgelere göre geçim
standartları farklı olduğundan, fitre mükellefinin kendi bulunduğu
yere göre bir kişinin bir günlük normal gıda ihtiyacını
karşılayacak miktar üzerinden fitre vermesi gerekiyor. Ayrıca,
fitre de zekat gibi ''fakirler, düşkünler, esaretten kurtulacaklar,
borçlu düşenler, Allah yolunda cihada koyulanlar, yolda kalmışlar,
zekat toplamakla görevlendirilen memurlar ve kalpleri İslam'a
ısındırılmak istenen yeni Müslüman olmuş kimselere''
verilebiliyor.