Darbe girişiminin seyrini değiştiren komutan olarak bilinen Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın hayatına dair ilginç ayrıntılar ortaya çıkıyor. Aksakallı, emir astsubayı Ömer Halisdemir'e darbeci tuğgeneral Semih Terzi'yi öldürmesi talimatını vererek 15 Temmuz'un unutulmazları arasına girmişti. Aksakallı, ayrıca 15 Temmuz gecesi İki araç tarafından pusuya düşürülen ve kaçırılmaya çalışılmıştı. FETÖ darbecilerinden elinden kurtulma anları saniye saniye MOBESE kameralarına yansımıştı. Aksallı, son olarak Suriye'de 'Fırat Kalkanı' operasyonunu başarıyla yönetti. Cerablus'un 14 saatte IŞİD'den temizlenmesinde büyük pay sahibi oldu. Cerablus'a giden Aksakallı'nın ÖSO mensuplarıyla kucaklaşması fotoğraflara böyle yansımıştı. TSK'nın gururu olan komutan, gündemde olunca geçmişine dair ayrıntılar da ortaya çıkıyor. Aksakallı'nın 17 yaşında Erzurum Lisesi'nde okurken Dünya Kros Şampiyonası'na katılarak ülkemizi temsil ettiği ortaya çıktı. Korgeneral Zekai Aksakallı, 1977 yılında Erzurum Lisesi'nde okurken takım halinde önce Türkiye şampiyonluğunu kazandı. Ardından Avusturya'da yapılan liseler arası Dünya Kros Şampiyonası'nda ülkemizi temsil etti. Ay yıldızlı forma giyen Aksakallı, 397 sporcu arasında yarışı 27'nci sırada bitirmeyi başarmıştı. Aksakallı ile milli takımda birlikte antrenman yapan eski milli atlet ve uluslarararası atletizm hakemi evli ve iki çocuk babası 59 yaşındaki Denizli Büyükşehir Belediyesi Atletizm Antrenörü Çetin Çağatay, o günleri şöyle anlattı: "Zekai Aksakallı takımımızda çok sevilen bizlerin aksine çok sessiz sakin, saygılı bir yapıya sahipti. Ne olursa olsun çok soğukkanlıydı. Biz yarışlardan önce heyecanlanırdık o ise bunu belli etmezdi. Sessiz sakin bir güçtü, kişiliği ve davranışları ile örnek bir insandı. O'nu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önemli bir mertebesinde görmek bizim için onur ve gurur verici." Dünya Kros Şampiyonası'nda Zekai Aksakallı ile birlikte yarışarak dünya şampiyonu olan ve Bursa'da yaşayan iş adamı 57 yaşındaki Mithat Laloğlu ise şunları söyledi: "Zekai Paşa ile lise yıllarında birlikte antrenman yaptık, aynı takımda ülkemizi Avusturya'da temsil ettik. Yaklaşık beş yıl birlikteydik, birbirimizin formalarını, eşofmanlarını giyerdik. Harp okulunu düşündüğü için düz liseye yani Erzurum Lisesi'ne gelmişti. Sonra harp okuluna kaydını yaptırdı. Günde ortalama 30-40 kilometre koşardık. O zaman da çok sakin, duygusal, kimse ile kavga etmeyi düşünmeyen bir yapıya sahipti, çatışmalardan, kavgalardan kaçardı. Son olarak 4-5 yıl önce Uludağ'da bir araya geldik. Eski günlerimizi konuştuk. Şu anda bulunduğu konumdan ötürü çok gururluyuz. O zaman da bayrağına, vatanına düşkün, bir gençti. Sakindi, sessizdi ama çok çalışkandı."