Zayıflayacağım derken ölmeyin!
Abone olZayıflatıcı Çin çayları karaciğer yetmezliği, panik atak, hatta ölüme neden oluyor.
Türkiye Diabet ve Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr.
Nazif Bağrıaçık, besin takviyesi ve zayıflatıcı ürünlerin obezite
tedavisinde yeri bulunmadığını vurguladı.
Prof. Dr. Bağrıaçık, ''Piyasada çok geçerli olan, şarlatanlığa
yönelmiş tedavi biçimlerini benimsemiyoruz. Son 5-6 yıldır Uzak
Doğu ve Çin'den gelen ürünleri hastalarımıza tavsiye etmiyoruz''
dedi.
Dünyada 1 milyara yakın insanın fazla kilolu, 400 milyon kişinin de
şişman olduğunu belirten Bağrıaçık, Türkiye'de de bu konuda yapılan
4 araştırmanın ortalamasına göre, halkın yüzde 33'ünün kilolu,
yüzde 26'sının ise şişman olduğunu söyledi. Bağrıaçık, özellikle
2-9 yaş arasındaki çocuklarda artan şişmanlığın alarm verdiğine
dikkati çekti. Kesinlikle doktor kontrolü altında kilo verilmesi
gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bağrıaçık, şu görüşleri dile
getirdi: ''İdeal olan, ilk 3-6 ay içinde vücut ağırlığının
yüzde 10'unu vermektir. Bunun üzerinde hastaları zorlamıyoruz.
Ancak bu süre içinde eğer kişi bu kiloyu veremezse yardımcı bir
ilaca müracaat ediyoruz. Piyasada çok geçerli olan, şarlatanlığa
yönelmiş tedavi biçimlerini benimsemiyoruz. Son 5-6 yıldır Uzak
Doğu ve Çin'den gelen ürünleri hastalarımıza tavsiye etmiyoruz. ABD
Sağlık Dairesi FDA'nın onay verdiği, Sağlık Bakanlığının
ruhsatlandırdığı ilaçlarla, piyasadaki bu ürünlerin
karşılaştırılmasını doğru bulmuyoruz. Çin'den gelen yaprakları
yiyeceğinize bizim sebze-meyvelerimizi, keten tohumu yiyin. Elmayı
kabuğuyla tüketin. Dünya Sağlık Örgütü de geçen yıl Çin'de üretilen
zayıflatıcı ve iştah kesici ürünlerin yüzde 6'sının sahte olduğunu
bildirmişti. Besin takviyesi ve zayıflatıcı ürünlerin obezite
tedavisinde yeri yok.''
İLAÇ DOZUNUN AYARLANMASI
Zayıflama ilaçlarının kullanılmasında dozun yanı sıra kişinin yaş
ve kilosu ile kullanım şeklinin çok önemli olduğunu belirten
Bağrıaçık, ''Bazen hasta zayıflatıyor diye ilacın dozunu kendi
ayarlıyor'' dedi. Türkiye Diabet ve Obezite Araştırma Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mücahit Özyazar da, beslenme
alışkanlıkları ve bazı hastalıkların yanı sıra psikolojik
faktörlerin de obeziteye neden olabildiğini, bazı insanların ''tüm
sinirini buzdolabından çıkardığını'' söyledi.
ALTERNATİF TIPTA KULLANILAN BİTKİLER ZEHİRLİ
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Prof. Dr. Ahmet Kaya da, obezitenin, tedavisi ömür boyu sürmesi
gereken kronik bir hastalık olduğunu belirterek, şişmanlığın
gelişmiş ülkelerde az gelişmiş kesim, gelişmekte olan ülkelerde ise
zengin kesimi etkilediğini vurguladı. Obeziteyi önlemek için
toplumun her kesimini eğitmek gerektiğini anlatan Kaya, fiziksel
aktivite ile doğru ve dengeli beslenmenin ömür boyu sürmesi
gerektiğini söyledi. Ahmet Kaya, dünyada 6 bin adet bitki ve
ekstresinin alternatif tıpta kullanıldığını, ancak bunların 3 bin
tanesinin toksik, yani zararlı olduğunu vurgulayarak, zayıflatıcı
Çin çaylarının yeni olmadığını, bizzat Çinli araştırmacıların
yaptığı çalışmaya göre bunların karaciğer yetmezliği, panik atak,
hatta ölüme neden olduğunu sözlerine ekledi.