Zarrab, Rüşvetle Türkiye'ye altın soktu!
Abone olGana'dan Türkiye'ye geldikten sonra Atatürk Havalimanı'nda bekletilen ve daha sonra Dubai'ye giden uçaktaki altınlardan 292 kilosunun rüşvetle Türkiye'ye sokulduğu ortaya çıktı.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet
soruşturması dosyasına, Gana’dan sahte evrakla Türkiye’ye gelen 1,5
ton altın yüklü uçakla ilgili bilirkişi raporunun girdiği ortaya
çıktı.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı başmüfettişinin hazırladığı rapora
göre, 1 buçuk ton altının 292 kilosu, gizlice Türkiye’ye sokuldu ve
17 Aralık operasyonundan tutuklanıp serbest kalan İranlı işadamı
Reza Zarrab’ın bilgisi doğrultusunda memurlara rüşvet önerildi.
Bunun üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, bizzat savcılıktan bu
konuyla ilgili işlem yapılmasını istedi.
HAVAALANINDA GÜNLERCE
BEKLETİLMİŞTİ
Rüşvet, kara para aklama ve kaçakçılık suçlarının bizzat
bilirkişi tarafından tespit edildiği 18 Aralık 2013 tarihli ve
201356-2 sayılı raporda, İstanbul’da günlerce bekletilen uçağın
“Gana’dan sahte evrakla ticari değeri olmayan ‘mineral
samples-mineral numune’ bildirimiyle Türkiye’ye getirildiği ve
ülkeye sokulmak istendiği” anlatılıyor.
114 TL'LİK CEZA İLE DUBAİ'YE
UÇTU
1,5 ton altın taşıdığı belirtilen uçakla, ‘önce 3 ton altın
getirilmesinin planlandığı ancak son anda yaşanan bir problem
nedeniyle miktarın 1,5 tona düşürüldüğü’ ifade ediliyor. Uçağın
ülkeye girişi sağlanamayınca yine sahte belge ile 114 TL’lik bir
ceza ile Dubai’ye uçtuğu aktarılıyor.
292 KİLOSU RÜŞVETLE ÜLKEYE
SOKULDU
Söz konusu altının 292 kilosunun ise Türkiye’ye sokulduğu, bu
durumun da düzenlenen sahte fatura, manifesto ve konşimentoların
incelenmesi neticesinde ortaya çıktığı dile getiriliyor. Reza
Zarrab ve çalışanı Rüçhan Bayar arasındaki telefon görüşmelerinde
ise rüşvet parasını “Çikinov” olarak adlandırdıklarına dikkat
çekiliyor.
BORSA DEĞİRE 14 MİLYON
DOLAR
Başmüfettiş, ülkeye sokulan 292 kilo altın ile ilgili olarak şu
görüşe yer veriyor: “Borsa değerine göre 14 milyon USD değerinde
altının bir şekilde herhangi bir beyana/gümrük işlemine tabi
tutulmaksızın yurtiçine sokulduğu düşünülen 5607 sayılı KMK’nın 31
maddesindeki kaçakçılık fiillerinin işlendiği kanaatine
varılmıştır.”