Zarifoğlu, belgeseli çekildi ama

Şairin hayatını konu alan “Yaşamak” adlı bir belgesel çekildi. Ailesi ve yakın dostları, belgesele ‘Zarifoğlu’nun mahrem hayatına müdahale ediyor’ gerekçesiyle tepki gösterirken yapımcı, çalışmanın, bütünüyle şairin günlüklerinden hareketle yapıldığını söylüyor. Türk şiirinin zarif kalemi şair Cahit Zarifoğlu (1940–1987), bugün vefatının 16. yıldönümünde, mezarının başında ve adına düzenlenen şiir ödülü ile anılıyor. Şairin hayatının anlatıldığı ve bu akşam Kanal 7 televizyonunda yayınlanması beklenen “Yaşamak” adlı belgesel ise, Zarifoğlu’nun mahrem hayatına müdahale edildiği gerekçesiyle tartışma konusu oldu. Zarifoğlu’nun “Yaşamak” adlı günlük kitabından yola çıkılarak hazırlanan belgeselde, şairin üniversitede Alda adlı kız arakadaşıyla karşılıklı sevgileri, bir konu mankeni kullanılarak canlandırılıyor. Bu bölümde şairin gençliğine çok benzediği için 22 yaşındaki oğlu Ahmet Zarifoğlu da babasını oynuyor. Diğer bölümlerde ise tiyatrocu Akif Kartal rol alıyor. 50 dakika uzunluğunda ve tek bölüm olarak hazırlanan belgeselde, şairin çocukluk yaşantısından şiir anlayışına, askerlik anılarından evliliğine kadar hayatına dair pek çok önemli olay anlatılıyor. Belgeselde, Cahit Zarifoğlu’nu yakından tanıyan Rasim Özdenören, Erdem Beyazıt, Mustafa Ruhi Şirin ve Nurettin Durman gibi arkadaşları da şairi anlatıyorlar. “Magazinleştirilmek isteniyor” Şairin eşi Beraet Zarifoğlu, dört çocuğu ve bazı dostları, üzerinden 40 yıl geçen bu olayın canlandırılarak büyütülmesinin magazinleştirme amacı taşıdığını düşünerek belgeseli protesto ettiler ve belgesel için çekim yapmayı kabul etmediler. Zarifoğlu ailesi ile belgeselin yapımcıları arasındaki gerginlik iki aydır devam ediyor. Belgeselin hazırlık aşamasında elinde bulunan fotoğrafları, yayınlanmamış elyazılarını ve aile defterini yapımcılara veren Beraet Zarifoğlu, belgeselde böyle bir bölüm olduğunu öğrendikten sonra yayınlanmasına karşı çıktı. 1 Mayıs’ta Kanal 7’ye bir ihtarname çeken Zarifoğlu, belgesel yayınlandığı takdirde hukuki yollara başvuracağını bildirdi. “Günlükleri görselleştirdik” Hazırladıkları belgeselin ‘biyografi değil portre çalışması’ olduğunu belirten yapımcı Mahmut Coşkun ise, ortaya koydukları çalışmayı sadece bu olay üzerine kurmadıklarını, Alda ile ilgili bölümü kitapta geçtiği için canlandırdıklarını söylüyor. Zarifoğlu’nun günlüklerini görsel hale getirdiklerini belirten Coşkun “Bu tam bir belgesel değil, portre çalışması. İçinden seçtiğimiz metinleri görüntülerle anlatıyoruz. Bu, şairi küçülten bir şey değil. Sorumluluğumuzu biliyoruz. Ailesi tamamen Alda üzerine kurduğumuzu sanıyor. Zarifoğlu, zaten tam olarak nasıl bir şey olduğunu anlatmıyor kitapta. Onun ifadelerinden kafamızda ne canlanıyorsa onu çektik. Hayatında böyle biri olduğunu biliyoruz; ama bilmiyormuş gibi çektik. Alda’yı canlandıran oyuncunun göründüğü süre 45 sn. yoktur. Bu konuyu anlatan bölüm de en fazla 2 dakika sürüyor. Büyük bir aşk hikayesi anlatmıyoruz. Ailesi rahatsız olabilir; ama Yaşamak kitabında daha mahrem şeyler de anlatılıyor Zarifoğlu magazinleştirmeye müsait değil zaten, tamamen soyut şeyler anlatıyor.” diye konuşuyor. Şemsinur B.Özdemir Kaynak: Zaman