Zaptedilmez kaleler gibi ayaktayız
Abone olTürkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Türkiye Barolar Birliği, 79 baro ve 80 bin avukat dimdik, zaptedilmez kaleler gibi ayakta...
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Türkiye
Barolar Birliği, 79 baro ve 80 bin avukat dimdik, zaptedilmez
kaleler gibi ayaktayız" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara Emniyet
Müdürlüğü’nün Taksim Gezi Parkı eylemlerine destek için Ankara’da
yapılan eylemlere polis müdahalelerin ardından gözaltına alınanlar
hakkında düzenlenen "fezleke"ye yönelik basın toplantısı
düzenledi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda
konuşan Feyzioğlu, "Bugün daha önce emsaline rastlamadığımız bir
polis fezlekesiyle karşı karşıyayız. Bu polis fezlekesiyle
Türkiye’de Ankara Emniyet Müdürlüğü polis devletini ilan etmiştir.
Ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın ’Umuyorum öyle bir şey gerçekleşmez’
yönündeki iyi niyetli açıklamasına rağmen tam bir cadı avı
başlamıştır. İçişleri Bakanlığı’ndan ve Emniyet Genel
Müdürlüğü’nden derhal özür bekliyoruz ve bu skandal raporu
yazanların da adli ve idari olarak en ağır şekilde
cezalandırılmasının takipçisi olacağız. Bu rapor hukuka,
demokrasiye, insan haklarına, doğrudan doğruya sivil topluma karşı
yazılmış bir rapordur. Demokrasi adına utanılacak bir belgedir.
Bunun için de ne yapılması gerekiyorsa biz de yaparız. Her türlü
zulmü de göğüslemeye hazırız" ifadelerini kullandı.
"PROVOKATÖR ARIYORLARSA KENDİ İÇLERİNE BAKSINLAR"
Hazırlanan raporun bazı bölümlerini okuyan Feyzioğlu, buna göre,
"Hükümet karşıtı basın-yayın kuruluşları, gazeteciler, sivil toplum
örgütleri, taraftar gruplarıyla sanat camiası mensuplarının
marjinal gruplar tarafından kışkırtıldığı ve yönlendirildiğini"
belirtti. Grupların içerisinde Ankara Barosu’nun sayıldığına dikkat
çeken Feyzioğlu, "Akılla mantıkla hukukla izah edilemeyecek bir
saygısızlık yapılmıştır. Ankara Barosu’nun saygısızca suçlandığı
davranış Ankara’daki eylemlerde polis şiddetine maruz kalanların
anayasal haklarını aramaya yardımcı olmaktır. Ankara Emniyet
Müdürlüğü veya İçişleri Bakanlığı bir provokatör arıyorsa derhal
kendi içine baksın ve polis şiddetinin sorumluları hakkında topluma
hangi tedbirlerin uygulandığı konusunda acilen hesap versin"
ifadelerini kullandı.
Raporda, "sözde polis" şiddetinden bahsedildiğini belirten
Feyzioğlu, Gezi parkı olaylarında yaralanan bazı göstericilerin
fotoğraflarını basın mensuplarına göstererek, "Çenesi tellerle
bağlanmış olan, boyun kemiği yediği coplarla kırılmış olan bu
meslektaşımızı bu hale getiren barolar mıdır, yoksa Ankara
Emniyeti’ne mensup polisler midir?" diye sordu.
Polis şiddetine maruz kalan göstericilerin Anayasal haklarını
aramaları için baroların yardım etmesini "yasal zorunluluk" olarak
niteleyen Feyzioğlu, "Emniyet Genel Müdürlüğü veya Ankara Emniyeti,
barolarla uğraşacağına kendi içindeki şiddet sorumlularını bulsun
ve gereğini yapsın" dedi.
"ZAPTEDİLMEZ KALELER GİBİ DİMDİK AYAKTAYIZ"
Feyzioğlu, polis fezlekesini yazanlarla ilgili en etkili adli ve
idari soruşturmaların başlamasını talep ederek, "Barolara ve
avukatlara karşı cadı avı başlatmaya yeltendilerse akıllarından bu
geçiyorsa bundan derhal vazgeçsinler. Başaramayacaklar. Türkiye
Barolar Birliği, 79 baro ve 80 bin avukat dimdik, zaptedilmez
kaleler gibi ayaktayız. İçişleri Bakanı’ndan ve Emniyet Genel
Müdürü’nden en hızlı şekilde özür bekliyoruz. Elbette yasal olarak
da gereğinin yapılmasını takip edeceğiz" dedi.
"AVUKATLAR VE BAROLAR GEZİ PARKI EYLEMLERİ SIRASINDA GÖREVİNİ
LAYIKIYLA YERİNE GETİRDİ"
Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy ise, "Avukatlar ve barolar olarak,
Avukatlık Kanunu’ndan, Anayasa’dan kaynaklı hak, görev ve
sorumluluğumuz gereği insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü
korumakla görevliyiz. Biz avukatların ve baroların ’yandaş’ ya da
’muhalif’ olarak nitelendirilmesini reddediyoruz" dedi. Aksoy,
avukatların ve baroların Gezi parkı eylemleri sırasında Ankara’da
görevlerini layıkıyla yerine getirdiklerini belirtti.
(İHA)