Zamanı atomlar ölçüyor
Abone olAtom saatlerinin kullanımı elektrik enerjisinden finansal piyasaların zamanlamasına, bilimsel deneylerden uydu navigasyonuna kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor.
Zamanı 50 yıldır atomlar ölçüyor Atomların frekanslarından zaman
ayarı yapan hassas saatler, 50 yıl önce radar teknolojisinden
yararlanılarak doğdu, o günden beri bilimsel saat ayarlarının
temelini oluşturuyor. Dünyada atom saati ayarlayan birkaç
laboratuvar var. İLK FİKİR 1879’DA ORTAYA ATILDI Atom saatlerinin
tarihi teorik olarak 1879’a uzanıyor. Bu tarihte Lord Kelvin, zaman
ölçümünde atomların titreşimlerinden (iki farklı enerji durumu
arasında gidiş-geliş), yararlanılması fikirini ortaya atmıştı. Atom
saatlerinden önce zaman Dünya’nın dönüş ekseniyle ölçülüyordu.
İngiltere’deki National Physical Laboratory uzmanı Dr. Louis Essen,
1955’te kendi tasarladığı tarihin ilk atom saatinde ‘caesium’
elementini kullanmıştı. Atom saatlerinin gelişiminde İkinci Dünya
Savaşı’nda kullanılan radar teknolojisinin büyük katkısı oldu. 50
yıl önceki atom saatinden bu yana ise, ölçüm hassasiyeti 100 bin
katına çıktı. GPS UYDULARINDA TEMEL UNSUR Atom saatleri bugün
telekomünikasyonda veri paketlerinin gönderilmesinde, GPS (Küresel
Konumlandırma Uyduları) ayarlarında kullanılıyor. İletimde
parçalara ayrılan bir veri paketi, geri toplanırken parçaların
zamanlamasının kesin olarak birbirini tutması gerekiyor.
Birleştirilen veri parçaları birbirlerini tutmazsa iletişim
sağlanamıyor, örneğin, ses iletiminde konuşmalar anlaşılmaz hal
alabiliyor. 9.2 MİLYAR ZIPLAMA 1 SANİYE Caesium elementinden
yapılan bugünkü atom saatleri, her gün en fazla 1 saniyenin
milyarda 10’nundan daha az bir aralık içinde şaşıyor. Atom saati,
zamanı, caesium atomlarının farklı enerji düzeyleri arasında gidiş
gelişleriyle ölçüyor. Söz konusu enerji düzeyi arasındaki gidiş
gelişlere, ‘zıplama’ veya ‘titreşim’ deniyor. Bu zıplamaları sayan
atom saati 9.2 milyar zıplamayı, 1 saniye olarak kaydediyor. Son
derece hassas atom saatleri, ancak ve ancak atomlardaki elektrik ve
manyetik alanda meydana gelebilecek ufak yük değişimlerinden
etkilenebiliyor. HASSASİYET İÇİN ATOMLAR SOĞUTULUYOR Atomların,
farklı enerji düzeyleri arasındaki gidiş gelişlerde (titreşim veya
frekans) katettikleri mesafeyi azaltmak için, saatte kullanılacak
atomlar önceden özel olarak soğutuluyor. Isınan atomlarda aynı
sürede daha uzun aralıklar katedebiliyor. Soğuyan atomların
frekansları kısalıyor, dolayısıyla atomun zıplama mesafesi
daraldıkça, buna dayalı ölçüm yapan saatin de hassasiyeti
yükseliyor. Essen’in ilk atom saatinde, caesium atomlarından 1
metre’lik bir yatay düzlem oluşturdu. Düzlem üstünde iki noktayı
mikrodalga sinyalleri ile ölçmeye başladı. ’ATOM ÇEŞMESİ’ Bugünkü
atom saatleri de benzer bir düzenek olan ‘atom çeşmesi’ adı verilen
dikey bir sistem ile işletiliyor. Milyonlarca atom, önce lazer
yoluyla mikro-Kelvin düzeylerine kadar soğutuluyor. Daha sonra
bunlara alttan momentum kazandırılarak yukarı doğru
hareketlenmeleri sağlanıyor ve atomlar 1 metre yukarıya kadar
çıkıyor. Aşağı yukarı hareketleri baz alınarak, atomların
frekansları çıkarılıyor. Kaynak: www.ntvmsnbc.com