Zaman'dan deprem için skandal analiz!
Abone olZaman gazetesi Ege Denizi'nde meydana gelen 6,5 büyüklüğündeki deprem için ilginç bir "haber-analiz"e imza attı. Zaman'a göre deprem toplumda artan musibetlerin bir sonucu olarak gerçekleşti...
İNTERNETHABER.COM
Prof. Dr. Muhittin Akgül, Ege Denizi’nde meydana gelen deprem için
“Allah zaman zaman insanları belli musibetlerle imtihan edebilir.
İnsanların ve toplumların günahları ile başlarına gelen belalar ve
musibetler arasında çok ciddi bir irtibat var” dedi. Zaman'ın
"haber analiz" etiketiyle yayınladığı yazıda "Peki depremlerin
İlahi yönü ne? Bu tür afetler geldiğinde Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i
seniyye ışığında neler yapılmalı?" sorularına yanıt arandı. Said-i
Nursi'den ilginç alıntılar yapılan "haber-analiz"de ‘zulmün
musibetleri cezbettiği’ değerlendirmesine dikkat çekildi.
Zaman sinde yer alan habere göre, ilahiyatçılar Ege
Denizi’nde meydana gelen 6,5 büyüklüğündeki depremi yorumladı.
Zaman’da yer alan haber şöyle:
İLAHİYATÇILAR DEPREMİN BİR BAŞKA
BOYUTUNA DİKKAT ÇEKİYOR
İlahiyatçılar depremin bir başka boyutuna dikkat çekiyor.
Bediüzzaman’ın ‘Zulüm arttıkça afet gelir’ uyarısını hatırlatan
Prof. Dr. Muhittin Akgül, insanların haksızlık karşısında ses
çıkarmamasının bu tip bela ve musibetlere sebep olabileceğini
kaydediyor.
Üstad Bediüzzaman 14. Söz’de depremlerin, çoğunluğun işlediği
hataların cezası olarak meydana geldiğini söylüyor. Zelzeleyi
yalnızca yer kabuğunun hareketleriyle izaha kalkışıp Allah’ın her
şeye hâkim olan iradesini görmemenin büyük bir hata olduğunu
anlatıyor.
DEPREMLERİN İLAHİ YÖNÜ
NEDİR?
Ege Denizi’nde meydana gelen deprem, birçok insanda paniğe sebep
oldu. Peki depremlerin İlahi yönü ne? Bu tür afetler geldiğinde
Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye ışığında neler yapılmalı?
Kur’an-ı Kerim’de bir sûrenin isminin ‘büyük deprem’ olması bu
anlamda önemli. 8 ayetlik Zilzal Sûresi, ‘sarsıntı ve deprem’
anlamına geliyor. Prof. Dr. Suat Yıldırım’ın Kur’an mealinde,
kıyamet saatini ve o anda kopacak depremleri işaret eden ayetler
şöyle zikrediliyor: “Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman... Ve
yer, bağrındaki ağırlıkları çıkardığı zaman... İnsan şaşkın şaşkın:
“Ne oluyor buna!” dediği zaman... İşte o gün yer, üstünde olan
biten her şeyi anlatır...”
Suat Yıldırım, Zilzal Sûresi’nin bu ayetlerinin mealini verirken şu
notu da aktarıyor: “Hz. Peygamber (sas) bir hadis-i şerifinde bu
ayetin açıklanması ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: Yeryüzünün
haber vermesi, her erkek ve kadının, kendisinin üzerinde neler
işlediklerini haber verip şahitlik etmesidir, ‘Şu ve şu günlerde
şunu, şunu işlediniz’ demesidir. Yerin konuşması mecazdır diyen
müfessirlerin yanında, Allah dilerse gerçekten de konuşturur,
diyenler de vardır. “
SAİD-İ NURSİ: ZULÜM MUSİBETLERİ
CEZBEDER!
Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Risale-i Nur’da daha önce meydana
gelmiş, İzmir ve Erzincan depremlerini nazara vererek, ‘zulmün
musibetleri cezbettiği’ değerlendirmesi de önemli bir mihenk
noktası. Bediüzzaman, 14. Söz’de “Zelzele Bahsi”nde depremlerin
çoğunluğun ortak olduğu hataların bir cezası olarak meydana
geldiğini, bununla beraber masum insanlar hakkında büyük manevî
mükâfatlara vesile olacağını, hem deprem gibi musibetleri yalnız
yer kabuğunun hareketleriyle izaha kalkışıp Allah’ın her şeye hâkim
olan iradesini görmemek ya da inkâr etmenin büyük bir hata olduğunu
gayet güzel izah ediyor. Umumi musibetin büyük cinayet (zulümler)
ile geldiğine işaret ederek şu uyarıda bulunuyor: “Deprem gibi
musibetler, halkın ekseriyetinin hatasından ileri gelir. Bazı
şahısların işlediği ve umumi musibetlerin gelmesine sebeb olan
büyük cinayetlere diğer insanların çoğunluğu fiilen iştirak etmiş
olmasalar bile, bazı katkılarda bulunmak, destek olmak veya kalben
taraftar olmak gibi sebeblerle o cinayetler umumun iştirak ettiği
büyük hatalara dönüşür ve bu da büyük musibetlerin gelmesine sebeb
olur.”
HABERİN TAMAMI İÇİN