Zaman'dan Arınç'a yanıt: Evet müstehaksınız!
Abone olZaman'ın liberal kalemlerinden Şahin Alpay, Bülent Arınç'ın "biz buna müstehak değiliz" diyerek yaptığı çıkışa sert bir yanıt verdi....
İNTERNETHABER.COM
Bülent Arınç'ın hükümet ile Anayasa
Mahkemesi arasındaki kavgada Haşim Kılıç'ın sert
eleştirileri için "biz buna müstehak değiliz"
diyerek yaptığı çıkışa Zaman si yazarı Şahin
Alpay'dan net bir yanıt geldi: Maalesef
müstehaksınız!
İşte Alpay'ın yazısındaki ilgili bölüm:
MAALESEF
MÜSTEHAKSINIZ!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başkan Haşim Kılıç’ın Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş yıldönümü dolayısıyla hükümeti topa tutan sözleri için “Biz buna müstahak değiliz…” dedi. Eminim, pek çok kimse de böyle düşünüyor. Ne var ki, yine eminim, Türkiye’nin çoğunluğu Başbakan’ın ve hükümetinin Kılıç’ın sözlerini fazlasıyla hak ettiği kanısında.
İKTİDARDAKİ HAKİM KLİK KAZANIMLARI BİR
BİR TERSYÜZ EDİYOR
Sayın Arınç ve birçokları görmeyebilir ya da görmezden gelmeyi tercih edebilir, ama Türkiye’de çoğunluğun gördüğü şu: İlk iki döneminde ülkeye her alanda büyük hizmetler yapan, zenginleşmesine ve demokratikleşmesine önemli katkılar veren hükümet, maalesef, iktidar partisine hakim olan bir kliğin rehberliğinde, kazanımları bir bir tersyüz ediyor. Başbakan, giderek bütün kararları kendi elinde topluyor. Yönetimi giderek keyfîleşti ve otoriterleşti. Farklı yaşam tarzlarına saygısız davranmaya başladı. Eleştirilere tahammülsüzlüğü giderek arttı; onun gibi düşünmeyen neredeyse herkes ‘vatan haini’ ilan edildi.
İŞ ADAMLARI İLE MEDYAYI BİTİRDİ HALKI
İKİYE BÖLDÜ
Kazançlarını hükümetin kayırmalarına borçlu birtakım işadamları
aracılığıyla medyanın önemli bir bölümünü tahakkümü altına aldı;
eleştirel gazetecileri kovdurdu, yandaş gazetecileri taltif
ettirdi. İhale Kanunu’nu bilmem kaçıncı defa değiştirerek,
kendisine göbekten bağımlı bir işadamları zümresi yarattı. Sayıştay
denetimini çeşitli yollardan engelledi. Halk huzursuzluğunu
gösterilerle yansıtmaya başlayınca, nerede yanlış yaptığını
anlamaya çalışıp kendini düzeltmeyi düşüneceğine, dara düşen bütün
hükümetlerin yaptığı gibi “iç ve dış düşmanlar darbe yapmaya
çalışıyor” teranesiyle kendini mazur gösterme çabasına girdi; halkı
giderek ondan yana ve karşısında olanlar diye ikiye böldü,
kutuplaştırdı.