Zaman yazarının Erdoğan mektubu bomba
Abone olErdoğan 'yüzde 50'yi zor zaptediyorum' demişti. O yüzde 50 içinde olan Zaman yazarı yanıtı verdi, "asla sokağa çıkmayacağım".
İNTERNETHABER -
Günün bombası Zaman Gazetesi köşe
yazarının Başbakan Erdoğan'a yazdığı bu açık
mektup.
"Erdoğan'ın söylediği yüzde 50' içinde olan Zaman
yazarı Ahmet Turan Alkan, Başbakan'ın söylediği “Yüzde
50’yi zor zaptediyorum” lafına ters köşeye yatıran bir
karşılık verdi.
Alkan, "Mademki hatırlattınız, bilseniz iyi olur: Kendi
adıma olup biteni acıyla seyreden biri olarak sokağa asla
çıkmayacağım, çünkü bunun meşrûluk ve isabetine
inanmıyorum." diye yazdı.
İşte yazısından çarpıcı bölümler;
"Sayın Başbakan, seyahatinizden önce yaptığınız açıklamalarda şu
menhûs Kışla’dan asla vazgeçmeyeceğinizi, göstericilerin ard
niyetli, sadece sizin haklı olduğunuzu tekraren belirttiniz
ve bu tutum protestocuları bir kere daha galeyana
getirdi.
Kararınızın isabetine inansam şahsi desteğimi esirgemezdim ama
tam aksini düşünüyorum ve galiba bu konuda yalnız değilim.
KARARLILIK DEĞİL
ZAAFINIZ
Basın toplantısında gazetecilerle şahsi tartışmaya girecek kadar
gergindiniz. O görüntüler, durumdan endişe duyanları üzdü,
kararlılığınıza değil zaafınıza hamledildi. İçimde bir şeylerin
ezildiğini hissettim. Atlattığınız o büyük bâdirelerde bile sizi
hiç bu kadar dağınık görmemiştim. Sebebi şu olabilir mi: O
gün haklıydınız; meşrû çizgideydiniz ve halk yanınızdaydı. Bugün
kışla inadınızı ve “Vız gelir, bildiğimizi yapacağız” tavrınızı
anlamıyoruz ve bu yüzden -lütfen itimad ediniz- sizi çok
sevenler bile gıyâbınızda sizi savunmakta zorlanıyor.
ONLARA BUNU SİZ ARMAĞAN
ETTİNİZ
Protestocular haklılık ve şirinliklerini cumartesi gecesinden sonra kaybettiler; görünüşe göre umurlarında da değil. Onlar sandıkta elde edemediklerini büyük şehirlerin sokaklarında şaşırtıcı bir kolaylıkla kazandılar; bu şaşırtıcı ve kolay başarının tadı, protestocuların başını döndürdü, sarhoş etti. Onlara bu kolay zaferi ne yazık ki siz armağan ettiniz, lâkin fırsat hâlâ fevt olmuş değil; her şey sizin bakış açınızı değiştirmenize bağlı. Tansiyonu da ancak siz düşürebilirsiniz.
MESELENİN DİK DURMAKLA İLGİSİ
YOK
Sizi anlamaya çalışıyorum; niçin böyle düşünüyor ve ne yapmayı
hesaplıyorsunuz? Sizi iyi tanıyanlardan bazıları diyor ki: “Hayır,
şahsî kibirle alâkası yok. Başbakan çoğu insanın hayal bile
edemeyeceği vesayete karşı dik duruş, başörtüsü, Cumhurbaşkanlığı
seçimi, Kur’an kursları, İsrail’i özre zorlamak gibi önemli
virajları dik durarak aştığına inanıyor. Bu krizde taviz gibi
görünecek geri adım atmayı o yüzden hiç düşünmüyor. Vaktiyle
Menderes, Demirel, Özal gibi liderlerin taviz zaafına kapıldığı
için yenildikleri kanaatinde.”
Ne var ki gün için ilâç olan bugün için zehir olabilir.
Meselenin dik durmakla ilgisi yok, hakkaniyetle ilgisi
var. Hakkaniyet ve adaletten koptuğunuz yerde, sizi
destekleyen duaların bıçak gibi kesileceğini bilmiyor
olamazsınız.
SİZE YAKIŞTIRMAKTA
ZORLANIYORUM
Acaba tavizsiz ve sert görüntü vermemekle gerginliği tava
getirmek, hayati derecede önemli seçimlerin yapılacağı önümüzdeki
yıl öncesi “safları sıklaştırmak” amacına yönelmiş olabilir
misiniz? Vaktiyle hükümeti desteklediği halde son süreçte kendini
“yüzer-gezer” hisseden kararsızları, ortamı sertleştirip
kamplaştırarak “kararlı seçmen” haline getirmek yani... Yanılmayı
çok dilerim ve doğrusu böyle yanlış bir hesabı size yakıştırmakta
zorlanıyorum.
SOKAĞA ASLA
ÇIKMAYACAĞIM
“Yüzde 50’yi zor zaptediyorum” cümlesinin
medlûlüne inanamıyorum Sayın Başbakan’ım. Mademki hatırlattınız,
bilseniz iyi olur: Kendi adıma olup biteni acıyla seyreden
biri olarak sokağa asla çıkmayacağım, çünkü bunun meşrûluk ve
isabetine inanmıyorum.
KIZACAKSINIZ AMA
SÖYLEYEYİM!
İşte öğle saatlerinde vekiliniz Sayın Arınç konuşuyor; sağduyulu, sâkin, iyi niyetli, karşı tarafı da dinlemeye ve ciddiye almaya hazır bir duruşla, hangi tarafta olursa olsun insanların duymak istediği şeyler söylüyor. Hükûmet adına bu tavır değişikliği çok önemli, çünkü yeşile saygı ve şehirlilik bilinci gösterenlerle, yıkıcı vandallar arasındaki sınır hatlarını bu açıklama belirleyecek. Kızacaksınız ama söyleyelim; lütfen yurda dönüşünüzde bu yaklaşımı siz de destekleyiniz.
Bugüne kadar sizden bir şey isteyenleri çok dinlediniz; siyaset dünyasıdır, bir yere kadar anlaşılabilir fakat sizden bir şey talep etmeyenlerin tenkidlerini ciddiye almanızı saygılarımla temenni ederim efendim.