Zaman yazarından savaşın yazısı
Abone olTaşgetiren'in "siyasetten çekilin" çağrısına ve taraflara barış çağrısı yapan Ali Bulaç'a Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal, yanıt verdi.
Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal, "Sulh ama nasıl?"
başlıklı yazısında cemaate zulüm ve haksızlık yapıldığını iddia
etti. Ortada adaletsiz bir durum olduğunu savunan cemaat yazarına
göre fedakârlık ihanet olur.
"Cemaatin hata yapmadığı böyle bir sorgulamanın Gülen'e hakaret olur" dediği olay yazısıyla konuşulan Ali Ünal, bu kez gelinen noktada cemaatin pozisyonunu yazdı.
Cemaate yönelik iddialara yanıt veren yazar, bugünkü yazısında kısaca "savaşa devam mesajı verdi. Taşgetiren'in cemaate yönelik suçlamalarına değinen yazar, yazısına şöyle devam ediyor:
TEK DELİL ORTAYA KONAMADI
"Ali Bulaç, “Bu tespitlerin tümü doğru” dese de, Taşgetiren’in
Cemaat’e yönelttiği suçlamayı haklı çıkarıcı tek bir delilin bir
yıldır ortaya konamadığını yazıyor. Demek ki, bu suçlama, her
şeyden önce mevcut pratikte doğru değil; yani Cemaat’in hiçbir
mensubu, bulunduğu devlet dairesinde “Cemaat merkezi”nden
kaynaklanan inisiyatif kullanmamış; öyleyse, böyle bir iddia ile
Cemaat’e yapılanlar, tamamıyla zulüm ve haksızlıktır. İddia, mevcut
pratikte bir defa daha doğru değil; çünkü yine Bulaç’ın dikkat
çektiği üzere, Cemaat, hukuksuzca bir davranış olarak, tamamıyla
bitirilmek üzere yurtdışındakiler dâhil, bütün müesseseleriyle
hedefte. İkinci olarak, Taşgetiren’in iddiası, teorik olarak ve özü
itibariyle de yanlış. Çünkü siyaset, halkın iradesiyle iktidara
gelir, ama iktidara geldikten sonra onu yönlendirecek olan,
hukuktur. Şu ana kadar da Cemaat’e mensup diye sorgulanan, içeri
alınan, vazifesinden azledilen onca Emniyet ve Yargı mensubunun
hukuksuz davrandığına dair tek delil ortaya konamadı.
TECAVÜZ EDEN TARAFLA ALLAH'IN EMRİNE BOYUN EĞİNCEYE
KADAR SAVAŞIN
Sulh meselesine gelince: Evet, sulh, hayırdır. Fakat ortada bir
mesele varsa, hayır olan sulh nasıl ve nerede sağlanacak? Fertler
arası meselelerde fertlerin kendi şahsî haklarından vazgeçivermesi
bir fazilettir. Fakat mesele millet meselesi, ülke meselesi, hak ve
hukuk meselesi, milyonların meselesi ise burada kimse fedakârlıkta
bulunamaz; fedakârlık ihanet olur. Kur’an da, bu konuda gayet
açıktır: “Mü’minlerden iki taife birbirleriyle savaşırlarsa
aralarını bulun. Bir taraf diğeri aleyhine tecavüz edecek olursa,
tecavüz eden tarafla Allah’ın emrine boyun eğinceye kadar savaşın.
Artık boyun eğerse bu iki taifenin arasını adaletle bulun ve adalet
hususunda titiz davranın. Allah, adalet hususunda titiz
davrananları sever.” (49:9-10)
Evet, sulh hayırdır; ama sulh, adalet, hem de titizce adalet üzerinde yapılır ve o zaman hayır olur."