Zaman yazarından Sarıgül'e destek
Abone olUmut edelim ki İstanbul’a bir kere daha alıcı gözle bakarız, toplumsal reaksiyonların farkına varırız. Çünkü bu seçimin telafisi yok...
Zaman gazetesi yazarı Mehmet Kamış bugün köşesinde 30 Mart'ta
yapılacak Yerel Seçimleri ve özellikle de İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı ile ilgili yorum yaptı. "AK Parti
mi, Sarıgül mü?" başlıklı yazısında Kamış, yerel
seçimlerin siyasetin geleceğini şekillendirmesi açısından son
derece kritik olduğunun altını çizdi.
Kamış'a göre 30 Mart’ta sandıktan çıkacak sonuç, daha sonraki cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin de en önemli belirleyicisi olacak.
Zaman yazarı bu iddiasını ise şöyle gerekçelendirdi:
"Demokrasimiz her geçen gün ‘oy ver kenara çekil, bir daha karışma’ anlayışına doğru gittiği için bu seçimlerde kime oy verdiğimiz ve seçtiklerimizle nasıl bir anlaşma yapacağımızın çok önemli olduğu son zamanlarda yaşadıklarımızla iyice anlaşıldı. Dolayısıyla yönetilenler, en büyük kozu olan sandık ve seçimleri olabildiğince dikkatli kullanmaya özen gösterecektir."
Yazısında Yerel Seçimlerin en büyük çekişmesinin
İstanbul’da yaşanacağını hatırlatan Kamış, şöyle yazdı:
SAĞ SEÇMENE SICAK GELEBİLECEK BİR İSİM
"Türkiye’nin yarısı demek olan İstanbul’u son yirmi
yıldır AK Parti’nin yönettiğini söylersek yanlış demiş olmayız.
Ancak son mahallî seçimlerde alınan oy oranları, CHP’nin iştahını
ciddi ciddi artırmış durumda ve bu parti İstanbul’u kazanma
hesapları yapıyor.
Üstelik artık, katı laikçi bir parti olmaktan uzaklaşma çabalarını
gözlemlemek mümkün. Sağ seçmene de sıcak gelebilecek bir isim olan
Mustafa Sarıgül’ün muhtemelen aday gösterilecek olması CHP’nin
kazanma iştahını önemli ölçüde artırıyor.
AVM VE REZİDANSLAR, İNŞAATLAR EN BÜYÜK
HANDİKAP
AK Parti, İstanbul’da bugüne kadar şüphesiz çok önemli hizmetlerde bulundu. İstanbul’un geçmişe göre çok daha yaşanılır bir kent haline gelmesinde onların imzasının olduğunu söylemek lazım. Ancak son yıllarda İstanbul’un her yerinin inşaat alanına dönmesi, şehrin en önemli iki aksının yani E-5 ve TEM’in etrafının imara açılması, buraların AVM ve rezidanslar ile doldurulması, önlerindeki en büyük handikap olarak duruyor. Şehrin üçüncü aksı sayılan sahil yolunda da durum farklı değil.
Zaman zaman kentin trafiğinin nefes almasını sağlayan bu güzergahın imara açılması, büyük rezidans ve binalarla dolması, trafiğin iyice felç olmasına neden olacak. (...)
İSTANBUL KONTROL EDİLEMEZ ŞEKİLDE
BÜYÜYOR
İstanbul son yıllarda kontrol edilmez bir şekilde büyüyor. Ancak en büyük tehlike kuzey İstanbul’un imara açılmasıyla yaşanacak. Hem üçüncü köprünün kuzeyden geçiyor olması hem de üçüncü havaalanı projesinin kuzey İstanbul’da bulunması tamamen ormanla kaplı bu bölgenin yapılaşması tehlikesini beraberinde getiriyor. Hem Anadolu hem de Avrupa yakasında birer milyon nüfuslu iki kentin inşa edileceğinin açıklanması ise konunun vahametini ortaya koyuyor.
Bunun iki açıdan tehlikeli olduğu kanaatindeyim.
Birincisi İstanbul’un akciğeri hükmündeki kuzey ormanları
ortadan kalkacak. İkincisi İstanbul kontrol edilemeyen
devasa bir şehir haline gelecek. Bugün bile kontrol
edilmesi bir hayli zor olan bu şehrin yeni yerleşim alanlarıyla
nasıl bir hale geleceğini düşünmek bile korkutuyor
insanı.
BU SEÇİMİN TELAFİSİ YOK
Umut ederim ki mahallî seçimlere yaklaşırken kentlerimize ve özellikle İstanbul’a bir kere daha alıcı gözle bakarız, toplumsal reaksiyonların farkına varırız. Çünkü bu seçimin telafisi yok.