Zaman yazarından hata ettim itirafı
Abone olZaman yazarı Hüseyin Gülerce, Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı görüşmeyle ilgili açıklama yaptı.
İNTERNETHABER.COM- "Ben zalimlerin, bu
kadar da iğrenç olacaklarını düşünemedim" diyor bugünkü
yazısında. Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşen Zaman yazarı
Hüseyin Gülerce, eleştirilere itirafıyla cevap veriyor.
GÜLEN'DEN ÖZÜR DİLEDİ
Yalova zirvesine gösterilen tepkiler yazarı fena üzmüş. Acele
ettiği istişare etmeden karar verdiğini altını çize çize anlattı.
En önemlisi de Fethullah Gülen'den özür diledi. Ona danışmadığı
için duyduğu pişmanlığı satırlara döktü:
"(...)Ancak benim asıl hatam, itiraf ediyorum, avukatlarla
görüşmeyi kendisine fatura edilebileceğini düşünüp Hocaefendi'ye
önceden sordurtmamam oldu. Buna basiret bağlanması da
diyebilirsiniz. Ben kendimi Gülen Hareketi'nin -doğrusu Gönüllüler
Hareketi- hiçbir zaman sözcüsü, temsilcisi olarak görmedim. Çünkü
değilim. Ben kendimi biliyorum. Bünyedeki arkadaşlarım, Gülen
Hareketi'ni biraz tanıyan herkes de bilir ki ben gerçekten sözcü
falan değilim. Bunun için de hep Hüseyin Gülerce olarak yazıyor,
konuşuyorum. Ama şimdi daha net görüyorum ki, birileri, benim ben
olduğumu kabul etmiyor. Daha zalimcesi, beni bahane ederek,
milyonlarca fedakâr, çilekeş muhabbet fedaisinin, isimsiz
kahramanın yaptığı hizmetlere, beni vesile ederek vurmak
istiyorlar. Muhterem Gülen'den bin defa özür diliyorum. Hakkını
helal etmesi için istirhamda bulunuyorum."
RANT KAPILARINI KAPANMASINI İSTEMEYLENLER VAR
Öcalan ve Gülen'in fotoğraflarının yan yana getirilmesinden duyduğu
rahatsızlığı yazan Gülerce, ADD Başkanı Tansel Çölaşan'ın
"Cumhuriyet rejimini değiştirmek isteyen bölücü ve gerici
iki güç, dış destekli iktidardadır..." sözlerine isyanı
vardı. Görüşmeyi çarpıtmakla suçladığı kesimlere de cevabı
vardı:
"(...)Meğer hata etmişim; iyi niyetin, hastalıklı ruhlar
için bir şey ifade etmediğini unutmuşum. İnsanî yaklaşımların,
birilerinin kitabında yeri olmadığını unutmuşum.
Meğer hata etmişim; birilerinin terör bitmesin diye, rant kapıları kapanmasın diye nasıl çırpındıklarını unutmuşum. Kürt sorunu çözülürse, Türkiye bölgenin parlayan yıldızı olur, bu içeride de, dışarıda da bazı odakları rahatsız eder gerçeğini unutmuş, gaflete gelip boş bulunmuşum...
Meğer hata etmişim; görüştüğüm avukatların bu konuşmayı aktarırken yanlış anlamalara gelecek beyanları olabilirdi... Ya da onu dinleyenler, sözlerime, maksadı aşan anlamlar yükleyebilirlerdi, bunu da dikkate almalıydım. Ben hayatımda hiç flu olamadım. Bu benim en yakın dostlarımın ikazıydı. Ne yapayım; yüreğimdekini en yalın, en açık şekilde anlatmak benim karakterim. Bundan dolayı kınanacaksam, ona da razıyım. Ama ben, içi dışı bir insanım. Elimde değil, lafı eğip bükemiyorum. Kişi kişiyi kendi gibi bilir. Ben her konuştuğum insana önce "samimi olmak gerekir" diye söze başlıyor ve onları da en az kendim kadar samimi bularak konuşuyorum."