Zaman yazarından Görmez'e ağır cevap!
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in, cemaati 'maneviyat hırsızlığı' ile suçlamasına Zaman'ın ilahiyatçı yazarı Ali Ünal'dan çok ağır bir cevap geldi.
Zaman gazetesi yazarı Ali Ünal,
"Dünyada görmeyen, Âhiret’te de görmez haşrolur" başlıklı yazısında
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i, iktidarın yolsuzluklarını
zımmen kabul etmesine rağmen bu hırsızlıklara gereakçe üretmeye
çalışmakla suçladı.
Ali Ünal, "Görmez, “Hırsızlık elbette kötü bir şeydir” derken, AKP
iktidarına, mevcut Cumhurbaşkanı’na atfedilen hırsızlıkları zımnen
kabul ediyor, ama “milletin maneviyatını çalmak daha kötüdür”
diyerek, bu hırsızlığa âdeta gerekçe üretiyor, onu küçültüyor."
dedi. İşte Ünal'ın çok tartışma çıkaracak o yazısı:
DİYANET TEMSİL ETTİĞİ YEŞİN İZZETİNİ
YAŞAMALI
Zaman’da Diyanet’le ilgili yazılarım oldu. Bu yazılarımda
Türkiye’de devletin İslâm’dan genellikle yararlanma yolunu
seçtiğine, Diyanet’in de zaman zaman bu gaye istikametinde
kullanıldığına dikkat çektim.
Buna rağmen, Diyanet’in İslâm ve ülke adına çok müsbet işler
yapabileceğini, bazı mazeretler ileri sürseler de, İslâm gibi
hayatı bütünüyle kuşatan, insanı gerçek insan eden ve halkımızın en
fazla itibar ettiği bir dinin gücünü temsil ettiğini, dolayısıyla
Diyanet’e düşenin, her müesseseden önce neyi temsil
ettiğinin şuurunda olması ve bunun izzetini taşıması gerektiğini
vurguladım.
GÖRMEZ: DİYANETİN ACIKLI BİR TARİHİ VAR
DİB’in mevcut başkanı M.Görmez, TRT Haber’de birinci
noktayı, yani devletin Diyanet’i yönlendirdiğini, hem de
“Diyanet’in acıklı bir tarihi vardır.” diyerek kabûl etmiş;
arkasından da sözü AKP iktidarının ülke adına âdeta yegâne meselesi
olan “Paralel Yapı”ya getirmiş. 17 Aralık’tan bu yana
Türkiye tarihinin tonlarca belgeyle ortaya saçılan en büyük
yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık iddiaları karşısında, en azından
Hocaefendi’ye atılan onca iftira ve yapılan hakaret karşısında,
hakkında söylenen ve her biri apaçık küfür ve şirk olan sözler
karşısında, ülkede hukukun rafa kaldırılması karşısında suskun
kalan Görmez, Camia’yı milletin maneviyatını çalmak ve toplanan
sadaka ve zekâtları yerine harcamamakla suçlayarak, AKP iktidarının
biricik meselesine Din cephesinden destek vererek,
Diyanet’in iktidarlar karşısındaki acıklı halini herhalde kurtarmak
istemiş!
HIRSIZLIKLIĞA ADETA GEREKÇE ÜRETİP,
KÜÇÜLTÜYOR
Görmez, “Hırsızlık elbette kötü bir şeydir” derken, AKP
iktidarına, mevcut Cumhurbaşkanı’na atfedilen hırsızlıkları zımnen
kabul ediyor, ama “milletin maneviyatını çalmak daha kötüdür”
diyerek, bu hırsızlığa âdeta gerekçe üretiyor, onu küçültüyor.
Sonra, milletin maneviyatını çalan kim?
AK PARTİ İKTİDARINDA TOPLUM
İSTATİSTİĞİ
Bizzat resmî rakamlara ve akademik araştırmalara göre, Görmez’in
DİB Başkanı olarak destek verdiği AKP iktidarları döneminde
Türkiye’de intihar olaylarında % 36, kokain kullanmada %
572, esrar kullanmada sadece son 5 yılda % 140, resmî fuhuşta % 700
civarında artış kaydediliyor. İstanbul’da lise
öğrencilerinin % 45’inin sigara, % 32’sinin alkol, % 9’unun da
uyuşturucu kullandığı ortaya çıkıyor. Ülkemizde her yıl
birkaç yüz bin evlilik dışı çocuk dünyaya geliyor, günde yüzlerce
boşanma yaşanıyor, alkollü içki ve uyuşturucu kullanma yaşının 10’a
kadar düştüğü rapor ediliyor.
GÖRMEZ'E GÖRE BUNLAR MANEVİYATTAN ÇALMAK
DEĞİL
Bütün bunlar ve iktidarın “hırsızlıkları” Görmez için
milletin maneviyatı adına hiçbir şey ifade etmiyor, maneviyatı
çalma olmuyor. Öte yandan, dünyanın her tarafında milyonu
aşan müntesiplerinden tek bir kişinin bile hakkında fuhuş, alkol,
uyuşturucu, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet gibi hiçbir yüz kızartıcı
davranış rapor edilmemiş, tam tersine bilhassa birer ahlâk âbidesi
olmakla 160 ülkede kabûl görmüş, İslâm’a ve bu ülkenin insanına en
büyük hizmeti, 160 ülke insanına 160 ülkede takdir edilmiş ahlâk ve
maneviyat hizmeti yapmış bir Camia, milletin maneviyatını çalmış
oluyor. Bundan daha korkunç, Arş’ı titretecek bir iftira ve zulüm
olabilir mi?
GÖRMEZ ZEKAT VE SADAKALARLA İLGİLİ İFTİRA
ATIYOR
İkinci olarak, Görmez, Camia’yı zekât ve sadakaları yerine
harcamamakla suçluyor. Oysa destek verdiği iktidar Görmez’in de
zımnen kabul ettiği korkunç boyutlarda hırsızlık içinde
yakalanırken, Camia içinde Din’e, ülkeye, millete hizmet
adına bağışlanan zekât ve sadakaların, yapılan infakların tek
kuruşunun bile suiistimal edildiği de rapor edilmiş değil.
Görmez’in elinde bu konuda bir belge mi var da, Arş’ı
titretecek ikinci bir iftirada bulunabiliyor?
UMARIM AHİRETTE İBRAZ EDECEĞİ BELGELERİ
VARDIR
Ayrıca dindar, tertemiz öğrenciler yetiştirmek ve bu öğrencilerin
bürokraside hakkı olan yerleri alması, tamamen hukukun içinde
vazifelerini yapması nasıl güç tutkusu ve uluslararası siyasete
müdahale oluyor? Camia’nın hukuk sınırları içinde siyasete müdahale
ettiğini farzetsek bile, bu, Görmez’i niye rahatsız ediyor?
Milyonlarca insan Âhiret’te iddiaları sebebiyle Görmez’in
yakasına yapıştığında umarım Görmez’in görüp de ibraz edeceği
belgeleri vardır.