Zaman yazarından dış politika dersleri!
Abone olZaman yazarı İhsan Dağı, hükümetin dış politikasını eleştirerek, dış politika dersleri verdi.
İNTERNET HABER- Suriye'deki krizin ardından Mısır'daki
darbeyle birlikte Türkiye'nin sert açıklamalarıyla beraber dış
politikadaki eleştiriler zirveye çıktı.
Bazı isimler hükümetin dış politikada
sıfır sorun politikasından saptığını ve agresif bir tutum
izlediğini belirtirken, hükümetin Mısır'da inat politikasına
gitmeden diyalog kapısını kapatmamasını
önermişti.
Bugün de Zaman gazetesi yazarlarından İhsan Dağı
hükümetin dış politikasını eleştirdi ve Ahmet Davutoğlu
döneminde başlatılan "sıfır sorun" politikasından vazgeçildiğini
belirtti.
Hükümetin barış oluşturan bir dış politika yürütmesini isteyen
yazar, kalan görevin sivil topluma düştüğünü söyleyerek "Gerisini
biz hallederiz" dedi.
Dağı yazısında "Dış politikada yapılan yanlışa ilişkin temel
tespitimi daha önce yazdım; Davutoğlu’nun başlattığı ve yürüttüğü
‘sıfır sorun politikası’nı terk etmek, işbirliği ve diyalog
perspektifinden çatışma ve gerginlik zeminine savrulmak.." dedi ve
hükümete yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:
ELİMİZDE ÇEKİÇ, HERKES
ÇİVİ!
Şimdilerde elimizde çekiç, önümüze çıkan her şeye ve herkese çivi
muamelesi yapıyoruz. Kimseyi beğenmiyor, herkesi adam etmeye
çalışıyor, gücümüzle orantısız biçimde aleme nizam vermeye
uğraşıyoruz.
TÜRKİYE YANLIŞ YOLDA, ESKİ POLİTİKAYA
DÖNELİM
Bölgede ve dünyada herkesle çatışma içine giren bir Türkiye yanlış
yolda demektir. O yüzden ‘sıfır sorun politikası’nın felsefesine,
söylemine, aygıtlarına yeniden dönmemiz gerek. O yıllarda bölgede
ve dünyada ‘işbirliği’ arayan, çatışmaları bitirmeye çalışan bir
Türkiye vardı. Ve o zaman Türkiye etkindi, güçlüydü; herkes
hayranlıkla ve kıskançlıkla izliyordu bizi.
ZOR KULLANMA POLİTİKASINA
SAVRULDU
Şimdi, bırakın işbirliğini, çatışmalara körükle giden bir ülke görüntüsü var. Bölgesel şartlar değişti elbette. Tamam, ama hükümetin kendini ve bölgeyi görüş biçiminin de değiştiğini unutmayın; son derece etkili ‘yumuşak güç’ ve ‘sıfır sorun’ anlayışından gerekirse zor kullanarak ‘rejim değiştirme’ politikasına savruldu.
ESAS AKTÖR SİVİL
TOPLUM
Kanaatim şudur: Dış politikada kalıcı, öngörülebilir işbirlikleri
ancak demokratik rejimler arasında olur. Bu nedenle demokrasi
istikametinde rejim değişikliğini arzu ederim. Ancak bu, uzun
vadeli ve esas aktörün sivil toplum olduğu bir süreçtir.
BİZİM GİBİ DÜŞÜNEN BAŞKA ÜLKE
YOK
Mısır’da darbeye tepkiliyiz. Haklıyız. Ama bizim gibi düşünen,
pozisyon alan başka bir ülke yok, İslam ülkeleri arasında bile...
Suriye’de işbirliği yaptığımız Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri
darbenin arkasında. Ürdün ve Filistin yönetimi de darbe rejimine
destek veriyor. Hamas bile Mısır’da taraf olmadığını açıkladı.
GERİSİNİ BİZ
HALLEDERİZ
Ortadoğu’da rejimleri değiştirmek istiyorsanız yapacağınız iş,
devlet eliyle devrim hazırlamak değil ekonomik ilişkilerin, sosyal
ağların, sivil toplum işbirliklerinin kurulmasını sağlayacak bir
barış ve güven ortamı yaratmaktır. Gerisini sivil toplum, biz,
hallederiz.
ÇİN BİLE
YAPMIYOR
Bakın, koca Çin bile dünyaya meydan okumuyor, çatışma istemiyor, devrim ihraç etmeye kalkışmıyor. Acaba neden?