Zaman yazarından diren cemaaat yazısı

Yazar Mehmet Kamış, cemaatin eylemini pasif direnişin siyasal alandaki ilk uygulayıcısı olarak kabul edilen Gandhi'ye benzetti. Yazara göre bu bu protesto biçimi demokrasi tarihine geçecek bir protesto örneği.

Zaman gazetesi yazarı Mehmet Kamış, 14 Aralık operasyonunu protesto gösterilerindeki ilginç eylemi kaleme aldı.

Tahşiye grubuna kumpas soruşturması kapsamında gözaltına alınanların bulunduğu Çağlayan adliyesi önünde bekleyen kalabalığın ilginç protesto biçimini yazar, "Gandhi gibi" başlıklı yazısında ele aldı.

Bugüne kadar toplumsal tepkilerin farklı yerlerde sonuçlandığını hatırlatan Kamış, daha sonra Çağlayan'daki o eylemi anlattı:

MEYDANDA SÜREKLİ HAREKET ETTİLER

"Ancak Zaman’a ve STV’ye baskını protesto edenler böyle yapmadı. Israrla ve ısrarla şiddetten, hukuksuzluktan uzak durdu. Polisin yasal olmayan tavırları karşısında bile sağduyulu davrandı. Küçücük çocuklardan piri fani yaşlılara kadar yüz binlerce insan, taleplerini en meşru yolla dile getirdi. En şiddetli eylemi dua okumak olan bir sivil inisiyatif geliştirdiler. Yağmur, çamur, kar demeden yurdun her yerinde adliye önlerinde hukuksuzluğu protesto ettiler. Hele bu pazar Çağlayan Adliyesi önünde toplanan binlerce kişinin şiddetli yağmura rağmen olaylara sessizce tepki göstermesi dikkat çekiciydi. TOMA’ları, Çevik Kuvvet’leri arkasına alan polis orada bekleşenlere, burada durmanın yasak olduğunu söyleyince insanlar bu sefer beklemeden meydanda hareket etmeye başladı. Hem dağılmıyorlardı hem de polisin şiddete başvurma yolunu tıkıyorlardı.

TAHRİKLERE PRİM VERMEDİLER

Bu, inanılmaz bir protesto biçimiydi. Oraya gelenler çok zekice bir hareketle, en doğal haklarını engellemeye kalkanlara fırsat vermemiş, mesajlarını duyması gerekenlere ulaştırmayı da başarmışlardı. O yumuşak gücün şiddet göstermesini, tepkisel davranmasını, agresif hareketlerde bulunmasını çok istediler, hatta tahriklerde bulundular ancak onlar bu oyunlara hiç prim vermedi. Hem TOMA’larla, Çevik Kuvvet’le saldırılmasına bahane oluşturmadılar hem de duyurmak istedikleri mesajın başka bir şeyle yok edilmesine müsaade etmediler."