Zaman yazarından Davutoğlu'na: Ceberrut
Abone olDavutoğlu'nun sözleri için Ali Bulaç 'Kardeş katline cevaz veren ceberrut devlet" dedi
Zaman si yazarı Ali Bulaç, Davutoğlu'nu o sözleriyle
vurdu. Kardeş katli için Davutoğlu'nun gerekçe oluşturduğunu iddia
eden Bulaç, hükümetin devleti kendi hanedanı olarak görmekle
suçladı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun şu sözleri kanı donduracak
nitelikte: “Bizim bir devlet geleneğimiz var. Osmanlı’da da
bu böyleydi. Devlet için evlatlar bile feda edildi. Bugün de
devlete zarar verecek bir yapıyı kabul etmemiz mümkün değil.
Devletin ele geçirilmesine müsaade etmeyiz.”
CEBERRUT
Tarihe düşülen bu notlar, Müslüman zihnin nasıl bir anda ceberut bir devlet felsefesine dönüştüğünü gösteriyor. Osmanlı’da mülk (devlet) hanedanın malıdır, hanedana mensup her şehzadenin mülkü sahiplenme “hakkı” vardı.
Hanedana karşı bir harekete kanaat getirilmesi halinde
kellelerin uçmasına yeterdi. Çocuk yaştaki şehzadeler zaten
mahkemeye çıkıp kendilerini savunamazdı. Varsayalım ki
“kardeş katli”nin gerekçesi “devletin
parçalanma tehlikesi”ni önlemekti, ki asla meşru
değildir.
KENDİNİZİ HANEDAN MI
GÖRÜYORSUNUZ?
Pekiyi soralım: İslami açıdan devlet bir hanedanın malı
mıdır? Bugün devlet kimin mülkü? Seçimle ve geçici olarak işbaşına
gelmiş bir iktidar, kendini “hanedan” mı görüyor ki, devleti
korumak üzere “kardeş katli”ne atıfta bulunuyor? Bugün var yarın
yok bir iktidar, herkesin ortak malı olan devleti kime karşı
koruyor? Devleti korumak bu gayrimeşru yollarla mı olur? Ortada
anayasayı ilga, Meclis’i dağıtma, silahlı ayaklanma veya suikast
düzenleme teşebbüsü mü var?
Vahim olan şu: Bizim iktidar için “siyaseten
katl”e cevaz veren kadim devlet geleneğimiz mezarından
çıkıp muhafazakar zihinde hortladı. Adalet, özgürlük ve hakkaniyet
yerini “güvenlik ve örfi hukuk”a bıraktı. İslami
ilkeler ve amir hükümler bir anda unutuldu. Hind-Moğol devlet
geleneği, Cengiz’in töresi, Bizans saray siyaseti ve Arapların
kılıç hakkı siyasetin geçer akçesi oldu. İşe yeniden başlamak
gerekecek..